Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Derya Yanık'tan 6 yaşındaki çocuğun evlendirilmesi rezaletiyle ilgili yeni açıklama: Sözlerim çarpıtıldı

İsmailağa cemaatine bağlı Hiranur Vakfı’nın yöneticisi Yusuf Ziya Gümüşel’in 6 yaşındaki kızını Kadir İstekli isimli müritle evlendirmesi Türkiye gündemine oturdu. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Derya Yanık katıldığı bir tv programında açıklama yaptı. Bakan Yanık'tan istismar skandalı ile ilgili yeni açıklama geldi. Bakan Yanık sözlerinin çarpıtıldığını söyledi.

Google Haberlere Abone ol
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Derya Yanık'tan 6 yaşındaki çocuğun evlendirilmesi rezaletiyle ilgili yeni açıklama: Sözlerim çarpıtıldı

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Derya Yanık, 6 yaşındaki çocuğun istismarına ilişkin bir televizyon programında yaptığı açıklamanın çarpıtıldığını ve birtakım farklı değerlendirmelere konu edildiğini ifade etti. Yanık, yaptığı açıklamada, "Bizim için tek önemli konu, çocuğun üstün yararıdır" dedi.

Yanık'ın konuya ilişkin yaptığı açıklamanın tamamı ise şu şekilde:

"H.K.G konusuyla alakalı kısa bir açıklama yapmak istedim. Bugün sabah bir televizyon kanalında yaptığım değerlendirmenin farklı biçimde çarpıtıldığını ve farklı birtakım değerlendirmelere konu edildiğini öğrendim. Şunu tekrar ifade etmek istiyorum. Bizim için, bakanlık olarak, hükümet olarak, 20 yıldır hiç değişmeyen bir biçimde tek önemli olan konu çocuk, çocuğun üstün yararıdır, mağdurun korunmasıdır herhangi bir bireysel hak ihlali varsa.

Çocukların söz konusu olduğu durumlarda çocuklardan başka koruyacağımız hiçbir üstün yarar yoktur. Bu temel hareket noktasından yola çıkarak biz bugüne kadar çocukların söz konusu olduğu cinsel istismar olabilir, ihmal olabilir, şiddet olabilir, herhangi bir eylemde bizim tek gayemiz çocuğun korunmasıdır, güvence altına alınmasıdır, rehabilite edilmesidir, iyilik halinin korunmasıdır.

Dolayısıyla bu meselede de tek hareket noktamız, mağdurun mağduriyetinin giderilmesi, dava sürecinde hukuki desteğin sağlanması, sonrasında eğer ihtiyacı varsa ve talep ederse sosyal desteğin, psikososyal desteğin, ekonomik desteğin, barınma ihtiyacı varsa bunun sağlanması. Kısacası devlet olarak biz mağdurun neye ihtiyacı varsa bunu temin etmekle yükümlüyüz ve biz bu davada zaten şu an itibariyle bakanlık olarak biz tarafız. Bundan daha ötesi yok.

Dolayısıyla burada herhangi bir şekilde birtakım tartışmalara mahal vermeyecek şekilde meseleyi dikkatle ve ciddiyetle takip ettiğimizi, daha öncesinden itibaren mağdurun kurumlarımıza müracaatıyla en üst düzeyde destek sağlanmış, gizliliği sağlanmış, koruması sağlanmıştır.

Bu bizim için bakanlık için yeni bir vaka değil. Biz bu vakanın başından beri mağdurun bize geldiği ilk günden itibaren içindeyiz zaten. Dolayısıyla bunu bir defa ifade edeyim. İkincisi bu tür konular çocuğun istismarı, kadına yönelik şiddet, siyaset üstü bir meseledir. Siyasetin malzemesi yapmayalım sözümü yeniliyorum. Bunun anlamı siyaset konuşmasın değildir. Siyaset olarak hepimizin farklı görüşleri olabilir, farklı düşünceleri olabilir, önemli değil, hepimiz konuşalım. Ama bunun üzerinden bir siyasi rant peşinde koşmayalım. Çünkü bu maalesef insana ilişkin bir konudur. İnsanın olduğu yerlerde de bu tür çirkinliklere karşılaşıyoruz.

Sabah söylediğim bir husus var. Yine tekrarlayacağım. Hiçbir sosyal grubu, hiçbir eğitim grubunu, hiçbir ekonomik grubu ayırıp da burada şiddet olmaz burada çocuk istismarı olmaz diyemiyoruz. O yüzden mesele çok komplike. Bir kez daha altını çizerek söyleyeyim. Mesele çok komplike, mesele çok katmanlı. Herkesin mağdur olabileceği bir meseleden bahsediyoruz.

O yüzden hepimizin el birliğiyle meseleye sahip çıkması gerekiyor. O yüzden siyasetin malzemesi olmaması gerekiyor. O yüzden herkesin bu meseleyi can yakıcı bir mesele olarak ele alıp ortak çıkması gerekiyor. Ama bunu siyaseten muhataplarımıza muarızlarımıza ateş etmenin bir aracı kılarsak bu meseleleri çözemeyiz. Bu meselelerin mağdurları ikincil bir kez daha mağdur olmuş olur. Buna kimsenin hakkı yok. Buna kimsenin hakkı yok ve biz de Bakanlık olarak bu mağdurların bir kez daha siyasetin aparatı olarak kullanılmasına müsaade edemeyiz.

Bunun altını çiziyorum, kim üzerine alınırsa alınsın. Biz Bakanlık olarak bu noktada bu mağdurların haklarını koruyabilmek için mağduriyetlerini giderebilmek için can güvenliklerini sağlayabilmek için barınma ihtiyaçlarını karşılayabilmek için elimizden gelen her türlü hizmeti sağlamaya çalışıyoruz. Bundan sonra da sağlayacağız. Bunu bir toplumsal mesele haline toplumsal farkındalık diyoruz işte. Farkındalık buradan başlayacak. Yetkililerden başlayacak. Yetkililerden başlatmadığınız bir toplumsal farkındalığı Kamuoyuna yansıtabilir misiniz? Toplum katmanlarına indirebilir misiniz? Hayır. O zaman bizden başlaması gerekiyor. Lütfen mağdurlar üzerinden bir siyaset çatışmasına gerek yok.

Siyasetin her bir ferdinin, siyasi parti farkı gözetmeksizin söylüyorum. Bir araya gelelim ve bu meseleleri çözmeye odaklanalım. Bu meseleler çünkü hiç kimseyi istisna tutmuyor. Hiçbirimiz hiçbir sosyal grup, böyle bir konudan istisna tutulamıyor. O yüzden bizim için önemli, bizim için can yakıcı ve bizim için en başından itibaren çok hassasiyetle çok dikkatli bir biçimde takip ettiğimiz bir konu. Bundan sonra da takip etmeye devam edeceğiz. Bunu sizlerle paylaşmak istedim. Hepinize çok teşekkür ediyorum."

 

Sıradaki Haber İçin Sürükleyin