AHU ÖZYURT: KENDİ TOPRAĞIMIZDA GÖZALTINA ALINMA TEHDİDİ YAŞADIK

CNN Türk haber editörü Ahu Özyurt, tartışmaların odağındaki Hatay'daki Apaydın kampını cnnturk.com.tr'de yazdı...

Google Haberlere Abone ol
AHU ÖZYURT: KENDİ TOPRAĞIMIZDA GÖZALTINA ALINMA TEHDİDİ YAŞADIK

Apaydın'da Ne Gördüm?


Doğrusu o zaman bu kadar tartışılabileceğini düşünmemiştim. Aylar aylar önce baharın son günlerinde Hatay'a ilk giden gazeteci grubu içindeydim. Reyhanlı'dan Cilvegözü'ne giden yol üzerinde çok da kolay bulunan bir yer değildi.


Epeyce bir soruşturma sonrasında Apaydın kampının önüne kadar gitmeyi başardık. Bölgedeki köylüler bile oradan bahsederken "haa o askerlerin kaldığı kampı arıyorsunuz" diyorlardı. Bölgede herkes orada hassas isimlerin kaldığından haberdardı.
Ben, kameraman arkadaşım Selim Türk ile kapısına gittiğimde Suriye'li bir gencin kullandığı beyaz bir araba kampın önündeydi. İçeriden birilerini bekliyordu belli ki. Bize "siz giremezsiniz ama ben isterseniz birilerini dışarı çıkartayım konuşmak için" demişti. Nazikti.
Birazdan içeriden TSK mensubu yanlış hatırlamıyorsam, Albay rutbesinde bir askerimiz kapıya geldi. Gayet nazik ve güleryüzlü bir şekilde karşıladı. O zaman, Apaydın Kampı Türk Silahlı Kuvvetleri'nin denetim ve kontrolünde olduğunu düşünmüştüm. "Ahu hanım rica ediyorum, hassas bir süreç. Mekanı yakından da uzaktan da görüntülememenizde fayda var" demişti. Biz yine 1 km oteden az da olsa görüntülemiştik.
Bizlerin yaklaştırılmadığı Apaydın Kampı'na Ortadoğu'da çok borusu öten bir TV kanalının özel araçlarla götürüldüğünü, Türk Dışişleri tarafından eskortla içeri alındığını, oradan uydu antenlerle Suriye içindeki muhaliflere yayın yapıldığını çok sonra öğrendim.
Bütün yabancı gazetecilerin de kamplara Türk basınından daha fazla götürüldügünü, bütün Batı basının isteklerinin ikilenmeden kabul edildiğini, özel roportajlar ayarlandığını da birkaç gün sonra öğrendim.
O günden bu yana Hatay'daki operasyonun ne anlama geldiğini yorumlamayı bıraktım. Orada Türk basınının görüntüleri sildirildi, kendi toprağımızda gözaltına alınma tehdidi yaşadık.
Onun için altı ay sonra başını bağlayarak Apaydın'a giren Rus gazeteci ya da her neyse haberine hiç şaşırmadım. Kimbilir belki biz de Arap hemşire kılığında filan girebilirdik. Esad rejiminin müttefiki Rusya'dan bir kadın gazeteci bile örtünerek Apaydın'a girebildiyse, herkes her kılıkta girebilirmiş.


Ahu Özyurt'un cnnturk.com.tr'deki yazısının devamı için

Sıradaki Haber İçin Sürükleyin