ABD'de seçim zamanı... Trump'ın iç savaşı başlıyor!

Amerikan ara seçimleri sonrası Trump’ın etkisinin zayıflaması sonucu Cumhuriyetçi partide yeni bir yıldız yükseldi. Florida valisi Ron DeSantis kendi eyaletinde rahat bir zafer elde edince 2024 için adaylık imasında bulundu. Peki Trump’ın parti içi rakibi olacak DeSantis kim? Biden’a karşı kazanma şansı var mı? Araştırmacı gazeteci Sinan Hacır Medyatava için yazdı.

Google Haberlere Abone ol
ABD'de seçim zamanı... Trump'ın iç savaşı başlıyor!

Amerikan ara seçimleri sonrası Trump’ın etkisinin zayıflaması sonucu Cumhuriyetçi partide yeni bir yıldız yükseldi. Florida valisi Ron DeSantis kendi eyaletinde rahat bir zafer elde edince 2024 için adaylık imasında bulundu. Peki Trump’ın parti içi rakibi olacak DeSantis kim? Biden’a karşı kazanma şansı var mı?

Cumhuriyetçiler ABD ara seçimlerinde beklenenden daha zayıf sonuçlar aldı. Yaklaşık bir aydır “kızıl dalga” geliyor diyerek Demokratların hem meclisi hem senatoyu büyük farklarla kaybedeceği muhafazakar medyada tartışılırken sandıktan nispeten kafa kafaya bir sonuç çıktı.

Beklendiği üzere Temsilciler Meclisi Cumhuriyetçilere geçerken Senato ortada kaldı. Hala sonucu belli olmayan bir kaç eyalet yüzünden senatoda çoğunluk sağlanamadı. Bu tabii ki Biden ve ekibi için başarısız bir görüntü. Neticede meclisin gitmesi istenen yasaların geçmesini engellemiş olacak. Hükümetin otoritesi azalacak.

Ancak Biden’ın zaten başta olması bu seçim sonuçlarını pek kötü göstermiyor. Neticede başta olan partiler ara seçimleri iyi geçirmezler. Önceki seçimlere kıyasla Biden’ın ucuz kurtulduğunu bile söylemek mümkün. Uçup giden petrol fiyatları, savaş, düşen hayat standartları derken ABD’de seçim kaybetmek için mükemmel bir ortam vardı.

Buna rağmen Cumhuriyetçiler bekledikleri ağır zaferi ilan edemediler. Bunun sorumlularından biri de seçimin kaderini değiştiren Türk Dr. Mehmet Öz’dü. Öz, sağlık sorunları yaşayan rakibiyle alay etmiş bu nedenle yoğun tepki toplamıştı. Yürüttüğü başarısız kampanya iyi bir münazara geçirmesine rağmen kendisine Pennsylvanya eyaletini kaybettirmiş ve Cumhuriyetçiler için kritik bir eyaletin alınamamasına yol açmıştı.

Fatura Trump’a çıktı

Öz başarısızdı ama asıl tepki bir anda eski başkan Trump’a döndü. Başkanın gösterdiği adayların %72’si başarılı olmuş, tüm dezavantajlarına rağmen Demokratlar sahip oldukları eyaletleri kaybetmemişlerdi. Partideki popülaritesi 6 Ocak kongre baskını sonrası zaten azalmış olan başkan 2024 adaylığının da tehlikeye girdiğini fark etti.

Bunun sebebi Cumhuriyetçilerin yükselen yıldızı Ron DeSantis’di. Demokratların aksine Cumhuriyetçi Parti 2024 için şimdiden yüksek profil adayları vardı. Dahası DeSantis Florida’daki yönetimi ve Demokratlara karşı yaptığı sembol hamlelerle seçmen tabanında yoğun destek buldu. 2024 için adaylık imasında da bulununca Trump’ın öfkesiyle karşılaştı.

“Dökülen kampanyasını ben toparladım. Benim sayemde seçildi” dedi eski başkan. Kendi dışında bir siyasetçinin partisinde “gönülleri fethetmesinden” rahatsızdı. “15 Kasım’da” büyük bir açıklama yapacağını söyledi Trump. Fanlarına Florida’daki evine beklediğini söyledi.

Trump’ın merkezi de DeSantis gibi Florida’daydı. Ancak DeSantis Trump gibi “sonradan” Floridalı değildi. 44 yaşındaki siyasetçi Trump’a nazaran daha enerjik bir görüntü de çiziyordu. Başkan adaylığı için gereken dinamizm de vardı karizma da...

Biraz politikalarından bahsedelim DeSantis’in. ABD’de 2 büyük parti vardır ama politik kanat olarak 4 tane denilebilir. Demokratlar merkezdeki liberallerin yanında bir de progressive (ilerici) kanattan oluşur. Biden ve Obama merkezde, Bernie Sanders ve Elizabeth Warren ilerici kanatta denilebilir.

Benzer bir denge Cumhuriyetçilerde de var. George W. Bush ya da John Bolton gibi şahinler merkez sağcıları temsil ediyorken Trump ekibi artık “MAGA” grubu olarak da tarif edilen müesses nizam karşıtlarını temsil ediyor.  İşte DeSantis bu ayrım da şuana kadar yerini belli etmemişti. Hem gerektiğinde şahin tutumlar sergileyerek ABD dış politikasından yana olmuş hem de Trump’a saygı göstererek seçmen kitlesini kendine düşman etmemişti.

Partisinin şahinleri 2020 seçimleri öncesi Demokrat Parti’ye göç ettiler ve muhafazakar seçmenin desteğini yitirdiler. Bu konuda keskin bir taraf seçmesi DeSantis’in popülerliğine bir darbe vuracaktı. Dahası geçen günkü seçime kadar Trump DeSantis’i tüm anketlerde rahatça geçiyordu.

Ancak trend yavaştan değişmeye başladı. Bu parti içi hesaplaşmalarda derin bir taraf seçmek yerine kendini Demokratlarla savaşmaya adayınca ister istemez popülerleşmeye başladı.

1-2 yıl içerisinde DeSantis önce LGBT konularında çıkan yasaları açıkça eleştiren Disney’in vergi muafiyetlerini iptal etti sonra da Florida’ya gelen göçmenleri toplayıp zengin liberallerin tatil bölgesi olan Martha’s Vineyard adasına yolladı. Bu sembolik hareketler Cumhuriyetçi tabanda öyle karşılık buldu ki Trump’a ciddi ciddi rakip olmaya başladı.

Dış politikada DeSantis’in söylemlerini en azından şimdilik çok ciddiye almamak gerekir. Ukrayna meselesinde de Afganistan’da da iç siyasete yönelik eleştirel söylemlerde bulundu. Ancak Trump gibi fevri fakat ikna edilebilir bir dış politikadan ziyade daha eskinin şahin Cumhuriyetçilerini andıracağını tahmin ediyorum.

Her durumda Trump DeSantis’e karşı iç savaşını başlatmış gibi duruyor. Sevenleri yavaştan yeni kralın adını haykırırken kendi partisini yakmayı göze alarak bir hesaplaşmaya yeltenecek mi göreceğiz. Anlaşılan önümüzdeki 2 yıl Trump daha çok sorun çıkaracak!

Sıradaki Haber İçin Sürükleyin