ABD Başkanı Joe Biden panikte. ABD'de kasım ayındaki Temsilciler Meclisi ve Senato seçimlerini kim alacak?

Kasım ayında ABD'de seçim var. Temsilciler meclisi ve Senato için sandığa gidilecek. Bir ay içinde daha neler olur bilinmez ama bugünkü durumla Temsilciler Meclisi’nin Cumhuriyetçilere geçeceği Senato’nun ise Demokratlarda kalacağı konuşuluyor. Gazeteci Sinan Hacır, Medyatava için yazdı.

Google Haberlere Abone ol
ABD Başkanı Joe Biden panikte. ABD'de kasım ayındaki Temsilciler Meclisi ve Senato seçimlerini kim alacak?

                                SEÇİMLER YAKLAŞIRKEN BIDEN PANİKTE!

ABD ara seçimlerine bir ay kala anket sonuçlarından memnun olmayan Joe Biden adeta bütün kozlarını oynuyor. Öğrenci borçlarının iptalinden sonra şimdi de uyuşturucudan mahkum olanların affı açıklandı. Biden’a en büyük darbe ise günlük petrol üretimini ABD’ye rağmen düşüren OPEC’ten geldi. Peki seçimde neler olacak? Beklentiler ne yönde?

2. yılını geriden bırakan Biden hükümeti ABD’li seçmenini şimdiden bıktırdı desem abartmış olmam sanırım. Trump’a karşı neredeyse “kötünün iyisi” sloganını benimsemiş Biden 2 yılını ABD’nin küresel hegemonyasını pekiştirecek politikalar izlemeye adadı.

Pek popüler olmayan icraatlar

Biden, Ukrayna savaşından önce de giderek kötüleşen bir ekonomiyi yönetse de sorumluyu hep Putin olarak lanse etti. Ülke teknik olarak ekonomik durgunluğa girmemiş olsa da durumu seçmenine anlatamadı.

Trump ve taraftarlarına karşı yapılan operasyonlar, bir çok Amerikalı tarafından Rövanşizm olarak nitelendirildi. Trump’ın Florida’daki evinde yapılan aramayla ilgili “ben de medyadan duydum” dese de pek ikna olan çıkmadı.

Enerji krizi giderek kötüleşirken hükümetin arka arkaya açıkladığı Ukrayna’ya silah desteği paketleri vatandaşta tepki yarattı. Florida’da çıkan kasırga sonrası uzun süre çeşitli bölgelere elektrik verilemezken bu paketlerin açıklanması özellikle muhalif kesimi çileden çıkardı.

Dış politikada ise Biden “Amerika geri döndü” derken şaka yapmadığını gösterdi. Afganistan’dan çekilmesinde yaşanan skandal hatalar ve Taliban’a bırakılan ekipmanlar yüzünden epey hırpalansa da ABD’nin küresel gücünü agresif bir biçimde kullanmaya devam etti.

Afganistan’dan çekilerek elde tutulan bütçeyi Ukrayna’ya kaydırdı. Pelosi’nin Tayvan ziyaretinde ABD deniz gücünü küresel rakibi Çin’in kıyılarına getirerek Amerikan milliyetçisi kesimde biraz olsun güven tazeledi.

Yine de Biden seçilmeden önce verdiği sözlerin pişmanlığını da yaşıyordu. Ona göre Venezuela’nın başkanı Maduro olarak tanınmayacaktı. Suudi Arabistan da “parya devleti “ haline getirilecekti.

Enerji krizi patlayınca Biden bu konuda keskin bir dönüş yapmaya karar verdi. Arabistan’a kendisine pek de iyi davranılmadığı bir seyahat gerçekleştirdi. Venezuela’ya ise yaptırımların azaltılması gündeme geldi. İsteksiz de olsa Suudilerden petrol üretiminin artırılacağı sözünü aldı.

Ukrayna’da mesele ilk kimin pes edeceğine bağlı bir bilek güreşine döndü. Tam kış yaklaşırken ve Norveç’ten yeni enerji hattı açılacakken Kuzey Akımında patlama meydana geldi. Rakibi Trump dahil bir çokları Rusya yerine Biden hükümetini sorumlu tuttu. Almanya’da ABD’ye karşı aykırı sesler çıkmaya başladı.

İşte tam böyle bir ortamda OPEC günlük petrol üretimini azaltacağını açıkladı. Durgunluk korkusundan ötürü düşmüş petrol fiyatlarının seçime bir ay kala patlayacağı konuşuluyor. Bu ABD’ye o denli bir darbe oldu ki Suudilere “Artık Rusya’dan yana olduğunuzu düşünüyoruz” gibi laflar etmeye başladılar.

Biden’ın seçim şansı

Eğer petrol fiyatları seçime bu kadar yakınken yükselirse Biden’ın zaten pek yüksek olmayan şansının azalacağını söyleyebilirim. Bu seçimde başkan seçilmeyecek. Temsilciler meclisi ve Senato için sandığa gidilecek. Bir ay içinde daha neler olur bilinmez ama bugünkü durumla Temsilciler Meclisi’nin Cumhuriyetçilere geçeceği Senato’nun ise Demokratlarda kalacağı konuşuluyor.  

Bu tabii yine Demokratlar için iyimser bir yorum. İkisini de kaybetmesi durumunda Biden son iki yılında topal ördeğe dönecek ve herhangi bir kararı onaylatması imkansıza yakın olacak.

Şu an için Biden “felaket tellallığı” yapmaya devam ediyor. Sabah akşam nükleer savaş cümleleri duyuyoruz ağzından. Küba füze krizinden bu yana dünyanın nükleer savaşa en yakın olduğu günlerde olduğumuzu söylüyor ABD başkanı. Dahası Demokratlara yakın gazeteciler ve fikir önderleri “ufak bir nükleer savaşın çok da kötü olmayacağını, Rusya’ya had bildireceğini” söylüyor.

Ukrayna Devlet Başkanı Zelensky de dün yaptığı açıklamada Rusya’ya “önleyici” nükleer saldırıda bulunulması gerektiğini söyledi. Bu da muhalif Cumhuriyetçilerin Ukrayna meselesine mesafeli davranmasına yol açıyor. Biden’ın ara seçimlerde çakılması durumunda Ukrayna’ya desteğin azalıp azalmayacağını ise zaman gösterecek.

Sıradaki Haber İçin Sürükleyin