91 yıl sonra yeniden can bulan mizah dergisi

Türk mizahındaki dönüm noktası 'Aydede' 91 yıl sonra tekrar huzurlarınızda.

Google Haberlere Abone ol
91 yıl sonra yeniden can bulan mizah dergisi

Mizah, her zaman en etkili muhalefet araçlarından biri oldu kuşkusuz. Yıllar önce yaratıcısı Refik Halid Karay’ın bir gemiye bindirilip sürgün edilmesine yol açan yazıların yer aldığı Aydede isimli mizah dergisi 91 yıl sonra tekrar can buldu. Üstelik bu kez okuyucuları çok daha şanslı. Bir sonraki sayıyı beklemeyecek, derginin başyazılarını iki cilt olarak okuyabilecekler. Aydede, İnkılap Kitabevi’nden çıktı. 



Refik Halid Karay’ın 1922 yılında yayın hayatına giren mizah dergisi Aydede, yeniden okuyucularıyla buluşuyor. Üstelik bu versiyonunda sadece yaratıcısı Refik Halid Karay’ın olay yaratan yazıları yer alıyor. 



Milli Mücadeleye muhalefet ettiği gerekçesiyle ciddi tepkiler gören ancak bir o kadar da sadık bir okucuyu kitlesiyle buluşan Aydede, aslen Aydede’yi Aydede yapan Refik Halid Karay’ın köşe yazıları İnkılap Kitapevi tarafından Türkiyeli okurlarla buluşturuluyor.Türk edebiyat ve politika tarihinde edindiği yer nedeniyle İnkılap Kitapevi tarafından Prof. Dr. Mustafa Apaydın’ın yaptığı düzenlemeyle yeniden okurlarının beğenisine sunuluyor.



Refik Halid Karay’ın güçlü kalemi ve etkin muhalefetinin yanı sıra, dönemin mizah anlayışını da gözler önüne seren Aydede içerdiği yazılar kadar ardından gelişen olaylar nedeniyle de günümüze projeksiyon tutacak eserlerden biri. 



Fecr-i Ati, edebiyat topluluğunun kurucularından olan Refik Halid Karay’ı, önce döneminin en güçlü kalemlerinden biri haline getiren ardından da, tüm ailesiyle birlikte bir sürgün yolculuğuna çıkıp ömrünün büyük bir bölümünü yurtdışında sürgün hayatı geçirmesine yol açan Aydede Dergisi’nin başyazıları iki cilt altında toplandı. Prof. Dr. Mustafa Apaydın’ın titiz çalışması sonucu tekrar okucuyularıyla buluşan Aydede, gerek muhalif gerekse Milli Mücadele’nin yanında yer alan, politika, tarih ve mizahseverler için bir başucu kitabı niteliği taşıyacak. Aydede iki cilt olarak İnkılap Kitabevi’nden çıktı.



Arka Kapaktan:



AYDEDE 1948



Kömürcü kömürüne toz ve taş katmazsa uyku gözüne girmez. Oduncu kuru meşe diye eve yaş gürgen yollamazsa içi rahat etmez. “Hâlis koyun südiyle kaymak!” sanki içyağı ile dondurulmuş kolalı sudur; yağlı denilen peynirin içinde ise yağ, keçiboynuzundaki baldan daha azdır!



Taze sanılsın diye kokmuş balığın –bar artisti imişçesine– kulaklarını boyarlar. Lokantalarda levrek gerçekte palamut, gazinolarda ekmekle çoğaltılmış taramada sarı havyar, havada bulut, salatada zeytinyağı “sen onu unut” tur! Üstü iri taneli çilek sepetinin altı mikroskobik nesnelerle doludur ve her kapalı satılan şey bir hile kutusudur.



1922’de 90 sayı çıktıktan sonra derginin başyazarı ve kurucusu Refik Halid’in yurtdışına gönderilmesiyle yayın hayatı sona eren mizah dergisi Aydede, 1948 yılında tekrar yayımlanmaya başlar. 



Çok partili sisteme geçiş aşamasındaki fırtınalı dönemde yeniden sahneye çıkan Aydede; Refik Halid’in güçlü, incelikli ve sivri mizah anlayışı ile muhalif duruşunu yansıtmaya devam etmiş, yayımlandığı dönemdeki sosyal ve ekonomik hayata ışık tutmuştur.



Türk mizahının doruk noktası Aydede, 2 ciltlik bir çalışmayla ilk defa okur karşısına çıkıyor.




Sıradaki Haber İçin Sürükleyin