Yakın çevrenizde eğer varsa hemen doktora gidin. Prof. Dr. Ümit Aykan flaş uyarıda bulundu: Glokom hastalığı belli ailelerde daha sık görülüyor, çünkü...

Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ümit Aykan'dan flaş glokom uyarısı geldi. Glokom hastalığının genetik bir altyapısının olduğunu vurgulayan Prof. Aykan, "Dolayısıyla yakın çevresinde glokom hastalığı olan kişilerin özellikle bir risk taşıyor" uyarısı yaptı.

Google Haberlere Abone ol
Yakın çevrenizde eğer varsa hemen doktora gidin. Prof. Dr. Ümit Aykan flaş uyarıda bulundu: Glokom hastalığı belli ailelerde daha sık görülüyor, çünkü...

Glokom Haftası dolayısıyla hastalık hakkında bilgiler veren Dünyagöz Etiler Hastanesi’nden Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ümit Aykan, “Glokom hastalığı için sadece bir gün değil, bir hafta planlanmış. Bunun haklı bir nedeni var. Glokom, körlükle sonuçlanan göz hastalıklarının başında geliyor. Hemen hemen tüm dünyada katarakttan sonra, görme kaybı açısından ikinci sırada glokom belirtilmektedir. Daha önemlisi erken dönemde teşhis edilmesi durumunda görme kaybı önlenebilir.

Dolayısıyla bu kadar yaygın bir hastalığın, toplumda farkındalık oluşturmak suretiyle, hastanın güncel yaşam kalitesini bozmadan ve görme kaybına neden olmadan kontrol altına alınabilmesi için önemli bir haftanın içinde bulunuyoruz” diye konuştu.

“GÖRME KAYBINA NEDEN OLUYOR”

Glokom hastalığının tek bir sebebinin olmadığını söyleyen Prof. Dr. Aykan, “Glokom bir sendrom. Birçok farklı problem görme sinirinde hasara yol açabiliyor. En son olan ortak mekanizma, görme sinirindeki hasar. Buna bağlı olarak gözde oluşan, görsel bilgileri beynimize taşıyan ve görmemizi sağlayan mekanizmanın kablo kısmında hasar ortaya çıkıyor. Önce çevre görüşümüz, takibinde merkezi görüşümüz tehdit altında, hasar görüyor ve önemli bir şekilde görme kaybına neden oluyor” diye konuştu.

HİÇBİR BELİRTİ OLMAYABİLİYOR

En sık görülen primer, açık açılı glokom denilen kısımda hemen hemen hiçbir belirtinin oluşmadığını söyleyen Prof. Dr. Aykan, “Daha çok rutin muayeneler sırasında veya başka bir sorun için başvuran hastada görülüyor. Özellikle hastalığın erken safhasında, görme kaybının oluşmadığı dönemde hekim muayenesi sırasında ortaya konulan bir hastalık. Bir de çok daha nadir görülen formu var. Açı kapanması dediğimiz, çok yüksek göz içi basıncının aniden oluşmasıyla karşımıza çıkan bir şekli var. Bu tip hastalar daha çok ağrı, görme kaybı, kıpkırmızı bir göz gibi mutlaka hekime yönlendiren birtakım bulgularla bize gelmektedir. Glokomdaki en önemli sebep göz içi basıncının fizyolojik seviyeler dediğimiz 10 ila 20 milimetre cıvanın üstüne çıkması. Yüksek bir basınca uzun süreli maruziyet sonucu görme sinirimizde sinsi, yavaş, ilerleyici tarzda bir görme kaybı oluşur” ifadelerini kullandı.

“DİYABET VE HİPERTANSİYON..."

Hastalığa ait çeşitli risk faktörlerinin olduğunu söyleyen Prof. Dr. Aykan, “Özellikle diyabet, hipertansiyon gibi sistemik hastalıklarda glokomun daha sık görüldüğünü biliyoruz. Birtakım ilaç kullanımlarıyla ilgili bağlantılar var. Kortizon grubu ilaçların özellikle kontrolsüz kullanımıyla birlikte göz içi basıncında bir yükseltme yapması söz konusu. Miyopi, hipermetropi, yüksek dereceli göz bozuklukları ve göz içi iltihaplanmaları oluşturdukları birtakım mekanizmalarla göz tansiyonunda kontrolsüz artışlara neden olabilmekte.

Dolayısıyla başka göz hastalıkları glokom gibi bir komplikasyon ile kendini gösterebilmektedir. Aile hikayesi çok önemli. Eğer birinci derecede kan bağı olan kişilerde glokom söz konusuysa tüm yakın akrabalar da risk grubunda demektir. Bir diğer risk faktörü de ilerleyen yaş. Yaş ilerledikçe glokomun daha sık ortaya çıktığını özellikle 40 yaş sonrası hastalığın teşhis edilme oranlarının arttığını görüyoruz. Dolayısıyla 40 yaş üstü popülasyonda, eğer daha önce muayene olmamışsa glokom açısından değerlendirilmesi uygun olacaktır” ifadelerini kullandı.

GÖZÜNÜN ÜSTÜ AĞRIYANLAR DİKKAT... 

92 yaşındaki glokom teşhisi konmuş Ayşe Suna Erler ise “Bende sarı leke var. Sarı leke için doktora gidiyordum. Doktor birdenbire tansiyonumun çok yükseldiğini gördü. Ben de sanki gözümden aşağı stor inmiş gibi ve bir kapı kapanmış gibi hissetmiştim. Tedavi süreci fevkalade kısa sürdü. Bir hafta bile sürmedi. Hiçbir ilaca cevap vermeyince ani olarak ameliyat kararı aldık. Doktora gitsinler. Ben çok iyiyim hiçbir şeyim yok diyen bile gözünün üstü ağrıyorsa doktora gözüksün. Gizli gizli ilerleyen bir göz tansiyonu olabilir. Tatsız durumlara gelmeden durdurulabilir” dedi.

Kaynak: DHA
Sıradaki Haber İçin Sürükleyin