Ünlü sanatçı Volkan Konak, KKTC'de bir otelde geçirdiği kalp krizi sonrasında hayatını kaybederken ölümüyle ilgili soruşturma da sürüyor.
Konak'a ilk müdahaleyi yapan Göğüs Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Celalettin Kocatürk, tv100'e konuştu ve Volkan Konak'ın ölümünde ihmal var mı sorusunu cevapladı.
Sahnede sürekli olarak kalp masajı yaptıklarını belirten Kocatürk, "ilk müdahalemden ambulansın gelmesine kadar hiç bir yaşam bulgusu yoktu" ifadelerini kullandı. Kocatürk, "ambulans gelene kadar 4 doktor olarak oradaydık, ambulans geldikten sonra damar yolunu açtık" dedi.
İşte doktorun tv100'e açıklamaları:
Öncelikle tüm sevenlerine başsağlığı diliyorum. Oldukça üzgünüz hepimiz. Ben o gün Kıbrıs’ta bayram tatilini geçirmek için bulunuyordum o otelde. Biraz uzakça bir masada oturuyorduk. Ben Volkan’ın şarkı söylerken düştüğünü görmedim. Bir sessizlik oldu. Sahnede bir hareketlilik oluşunca, bazen biliyorsunuz sahneye atlayanlar oluyor, sanatçıya sarılmak istiyorlar, resim çektirmek istiyorlar. Öyle bir şey olduğunu düşündüm. Hemen ardından doktor var mı diye bir anons geldi. Ben hemen sahneye fırladım.
NEFES ALMIYORDU NABIZ YOKTU
Gittiğimde rahmetliyi yan çevirmişlerdi. Çünkü bir miktar kusmuştu. Aspir edilmesini önlemek için oradaki arkadaşları tarafından yan çevrilmişti. Kusma sırasında mide içerisindekilerin, ağız içerisindekilerin akciğere kaçmaması için boşaltılması için ilk etapta yan çevrilmesi doğrudur. O anda da zaten bir yaşam bulgusu olduğuna bakılmamıştı. Ben oraya gidene kadar etrafta da kalabalıkta vardı. Rica ederek sahneye gittim. Yan pozisyondayken tekrar sırt pozisyonuna çevirip nefes alıp almadığını kontrol ettim. Nefes almıyordu, nabız yoktu. Ağız içini kontrol ettim ve ağız içerisindeki atıkları temizledim. Bu arada etrafta nöbet ve epilepsi geçirdiğine dair endişeler vardı. Öyle bir bulgu yoktu. Sahne arkadaşları da böyle bir hastalık öyküsü olmadığını söylediler.
SAHNEDE SÜREKLİ KALP MASAJI YAPTIK
Orada başka hekim arkadaşlarımız da vardı. Ben solunum ve dolaşım yani yaşam bulgusu olmadığını görünce arkadaşlara teyit ettirdim sonrasında ağızdan ağıza solunum ve kalp mesajı yapmaya başladım aralıksız olarak. Aralarda kontrol ettik, o müdahalenin belli başlı kuralları vardır. Belli sayıda yapar sonra durur kontrol edersiniz. Ağız içerisini kontrol edersiniz gerekirse tekrar yan çevirirsiniz ama müdahaleye ara vermesiniz orada amacımız beynin beslenmesini, oksijensiz kalmamasını sağlamak. Tabi ambulansa hemen haber verdik, hatta ambulans ekipleri geldiği zaman onlara hemen hastanede anjiyo laboratuvarının hazırlanmasını, kardiyoloji, yoğun bakım ve anestezi ekipmanlarının hemen acile gelmesi gerektiğini söyledik hastaneye gidene kadar. Ambulans gelene kadar oradaki tüm doktor arkadaşlar yardım etti. Orada bir anestezi uzmanı vardı, bir KBB doktoru ve bir doktor arkadaşımız daha vardı. Dört doktorduk. Bu arada otelin sağlık görevlisi de yanımızdaydı.
YAŞAM BULGUSU OLMADI
Ambulans geldiğinde hemen damar yolunu açtık. Adrenalin denilen kalbin canlanmasını kolaylaştıracak birtakım ilaçlar var onları uygulamaya başladık. Ambulans geldikten sonra entübe ettik. Entübe etmek demek, soluk borusuna bir tüp yerleştirerek balon içerisindeki havayı akciğerlere verip, akciğerin daha iyi havalanmasını sağlamak demek. O zamana kadar ben ağızdan ağıza solunup yapıyordum. Bizim kalp, akciğer canlandırma müdahalesine başlayıp ambulansın gelmesi ve bizim ambulansa almamıza kadar 20-25 dakikalık bir süreydi en az. O süre boyunca hiç yaşam bulgusu olmadı.