Tılsım Yayınevi tarafından yayımlanan eser, kısa fakat yoğun anlatımıyla uluslararası hukukun yalnızca işlevini değil, bizzat varlığını sorguluyor. Mete, kitabında güçlü devletlerin çıkarları ve siyasi baskıların uluslararası hukukun sınırlarını nasıl çizdiğini somut örneklerle inceliyor.
Ruanda, Srebrenitsa ve Darfur’daki katliamların yanı sıra Gazze’de yaşanan güncel trajediler üzerinden yapılan değerlendirmelerde, uluslararası kurumların sınırlı etkisi dikkat çekiyor. Özellikle Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin siyasi baskılar nedeniyle bazı soruşturmaları kapatmak zorunda kalması ve İsrail’in Gazze’deki saldırıları karşısında uygulanan çifte standartlar, kitabın öne çıkan tartışma başlıkları arasında yer alıyor.
Mete, kitabın kısa tutulmasının bilinçli bir tercih olduğunu belirtiyor. İlham kaynağı olarak gösterdiği Liechtenstein Maritime Law kitabı ise bu yaklaşımın dikkat çekici bir örneği. Denize kıyısı olmayan Lihtenştayn’da deniz hukukunun bulunmadığını vurgulamak için yalnızca tek paragraftan oluşan bu eser, Mete’nin sade ama çarpıcı anlatım tercihini destekliyor.
Kitabın gelirlerinin tamamı Filistinli çocuklara bağışlanacak. Bu yönüyle eser, yalnızca akademik bir katkı sunmakla kalmayıp insani bir dayanışma amacı da taşıyor.
