Diyarbakır’ın Bağlar İlçesi'nin Tavşantepe Köyü'nde 21 Ağustos günü kaybolan ve cesedi 8 Eylül günü köye 2 kilometre uzaklıktaki dere yatağında bulunan Narin Güran soruşturmasında, katil veya katillerin kim olduklarını açığa çıkaracak olan en önemli delilin TÜBİTAK’a gönderilen kamera kayıtları olduğu bildirildi. Cinayet soruşturmasında, Narin'in annesi Yüksel Güran, amcası Salih Güran, ağabeyi Enes Güran ve yengesi Hediye Güran dahil 12 kişi tutuklandı.
Narin Güran cinayetinde yeni görüntü ve bilgiler... Nevzat Bahtiyar’ın 7 dakika 28 saniyelik görüntüsü çıktı
Narin Güran cinayetinde soru işaretleri hala giderilemedi. 8 yaşındaki minik Narin 21 Ağustos'ta öldürüldü. Eğertutmaz Deresi'ne bir çuval içerisinde saklandı. Narin'in cansız bedeni 8 Eylül Pazar günü sabah saatlerinde bulundu. Cinayette çok kritik 7 dakika 28 saniyelik görüntü elde edildi. Baz istasyonundan da 2 kişi daha çıktı. Narin'in babası Arif Güran'ın açıklamaları ise kafaları karıştırdı.
SİLİNEN KAYITLAR DİJİTAL MATERYALLER ARASINDA
2 Eylül’de amca Salim Güran’ın tutuklanmasından sonra aile bireylerinin evlerine taktırdığı, ancak 8 Eylül’de Narin’in cesedinin bulunması üzerine sildikleri kamera görüntülerinin geri getirilmesi için kayıt cihazının imajı da TÜBİTAK’a gönderilen dijital materyaller arasında yer alıyor.
6 kişilik bilirkişi heyeti tarafından çözümü yapılacak olan görüntülerden elde edilen sonucun soruşturmaya yön vereceği kaydedildi.
ARACIN YÖNÜNÜ KÖYE ÇEVİRİP CESETLE DEREYE YÜRÜMÜŞ
Bu arada askeri üs bölgesine ait olan Şahin Gözü kamerası kayıtlarına yansıyan ve bir kısım çözümü yapılan görüntülerde önemli bulgulara ulaşıldı.
7 dakika 28 saniyelik görüntülerde, itirafçı Nevzat Bahtiyar’ın kendisine ait 23 AN 630 plakalı araçla köyden dere yatağına doğru giden stabilize yoldan ilerlediği, dereye yakın bir noktada durduğu belirlendi.
Bahtiyar’ın çalışır vaziyetteki aracını ağaçların altına park ettikten sonra yönünü geriye doğru köy istikametine çevirdiği, ardından da araçtan içinde Narin’in cesedinin bulunduğu kucağındaki çuval ile indikten sonra dereye kıyısına doğru yürüdüğü tespit edildi.
UYDU GÖRÜNTÜLERİ VE BÖLGENİN KOORDİNATLARI ÇIKARILDI
Sözcü'de yer alan habere göre; yürüdüğü mesafenin uydu görüntülerinin incelenmesi ve bulunduğu bölgenin çıkarılan koordinatlarına bakıldığında 150 metre yürüyerek cesedin bulunduğu çuvalı hiç düşürmeden ve yere bırakmadan doğrudan toprağın su ile birleştiği bir noktada çuvalı kucağından indirip önce ağzını bağladığı ve bir süre beklediği tespit edildi.
Nevzat Bahtiyar’ın uydu görüntülerine göre 37.SBF 06008 89639 koordinatlarında ikinci hamlede derenin toprak ile birleştiği noktada, cesedi çuval ile birlikte bir kaya parçasının altına gizlediği, cesedin akıntıya kapılarak sürüklenmesini önlemek için de üzerine 3 büyük kaya parçasıyla sıkıştırdığı belirlendi.
KIYIYA VURABİLİR DİYE KAYA ALTINA SABİTLEYİP HIZLA ÇÜRÜMESİNİ SAĞLAMIŞ
Soruşturma dosyasına yansıyan bilgilere göre, Nevzat Bahtiyar’ın, cesedin akıntıya kapılması veya kıyıya vurması durumunda çevredeki çobanlar tarafından veya dere kıyısındaki köylülerce görülebileceği ihtimali nedeniyle cesedi kaya parçası altına sıkıştırıp üzerini de büyük kaya parçalarıyla kapatarak su içerisinde hızlıca çürüyerek delillerin açığa çıkmasının önüne geçtiği öğrenildi.
Çözümü yapılan görüntüler itirafçı Nevzat Bahtiyar’ın savcı huzurunda yaptırılan yer gösterme ve tatbikat tutanaklarını da doğruladı.
Nevzat Bahtiyar’ın dosya içerisindeki yer gösterme tutanağına göre, 150 metre yürüdükten sonra cesedi su ile toprağın birleştiği bir noktada kaya parçası altına sabitleyerek gizledikten sonra aracıyla bölgeden uzaklaşıp Çarıklı beldesi istikametine doğru hareket ettiği bilgisi yer alıyor.
Gözler şimdi TÜBİTAK’tan gelecek olan görüntü çözümleriyle ilgili bilirkişi raporuna çevrilmiş durumda.
Görüntülerde olay yerinde görülen şüpheli 2 kişinin daha varlığı ve bu kişilerin açık kimlik bilgilerinin tespit edilmesi halinde katilin veya katillerin kim olduğunu da açığa çıkaracak. t24 yazarı Tolga Şardan da bugünkü yazısında baz istasyonlarından alınan rapora ve Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı arasında yaşanan krize değindi. Şardan ilginç iddialarda bulundu. Şardan şunları yazdı: