MHP Genel Başkanı Bahçeli’den kritik açıklama: İsrail'e son ikaz yapılmalıdır

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli TRT Haber’in programına konuk oldu. Bahçeli, kritik açıklamalarda bulundu. Gündeminde İsrail'in Gazze'ye yaptığı vahşet vardı.

Google Haberlere Abone ol
MHP Genel Başkanı Bahçeli’den kritik açıklama: İsrail'e son ikaz yapılmalıdır

Bahçeli’nin konuşmasından satır başları şu şekilde:

"Gazze başta olmak üzere Filistin’de İsrail’in hunharca işlediği soykırım devam etmektedir. Türkiye en başından beri, İsrail’i bu zulümden vazgeçirmek, mazlum Filistin halkına destekte bulunmak ve 1967 sınırları dâhilinde, başkenti Doğu Kudüs olan Filistin’in tanınması suretiyle iki devletli çözümle kalıcı barış, huzur ve güven ortamını sağlamak üzere hassas ve akılcı bir politika izlemiştir. Türkiye’nin her platformda dile getirip özenle savunduğu politikalar, takdire şayandır.

Zira Türkiye, Ortadoğu’da barışın sözcüsü ve savunucusu olurken, İsrail bölgenin en büyük güvenlik tehdidi olarak öne çıkmıştır.

İsrail; Filistin, Lübnan ve Suriye’de Türkiye’nin karşısında yer almaktadır. Türkiye’nin hasmı olan her yapı ve grup, İsrail tarafından istismar edilmektedir. İsrail adeta Türkiye ile bu coğrafyada Türkiye’ye karşı bir vekâlet savaşına girişmiş görünmektedir.

“İSRAİL’İN NİHAİ HEDEFİ TÜRKİYE’DİR”

Bir devlet politikası olarak başlatılan ve kamuoyunun büyük ekseriyetinde karşılık bulan “Terörsüz Türkiye” ve istikrarlı bölge hamlesi, İsrail’in Türkiye hasımlığını açık etmiştir. İsrail’in Suriye’de, Doğu Akdeniz’de, Kıbrıs’ta, Mescidi Aksa’da kısacası her yerde karşımıza çıkıyor olması tesadüf değildir. İsrail’in nihai hedefi Türkiye’dir ve etrafımızı çevreleme politikası gözümüzden kaçmamaktadır.

"BİRLEŞMİŞ MİLLETLER KARARLARI YOK SAYILMIŞTIR"

7 Ekim 2023 tarihinden buyana dünyanın ve beşeriyetin nadiren şahit olduğu en ağır katliamlardan biri ve hatta soykırıma varan kanlı tablo Gazze’yi perişan etmiştir. İsrail'in Gazze Şeridi’ne 7 Ekim 2023’ten beri düzenlediği haksız, hukuksuz ve insanlık dışı saldırılar sonucunda, 22 Eylül 2025 itibariyle hayatını kaybedenlerin sayısı en az 65 bin 344, yaralananların sayısı ise 166 bin 795 kişi olmuştur.

Gazze’de taş üstünde taş bırakılmamış, bebek, çocuk, kadın ve sivil halk demeden katledilmiştir. Dünyanın gözü önünde tarifi ve tahammülü olmayan insanlık suçları işlenmiştir. Uluslararası hukuk alenen çiğnenmiş, Birleşmiş Milletler kararları yok sayılmıştır.

" İSRAİL,KAOS VE ÇATIŞMAYI TIRMANDIRIYOR"

9 Eylül 2025 tarihinde Katar’ın başkenti Doha’da Hamas ile Katar ve Mısır’ın da aralarında olduğu ateşkese dair görüşmeleri sırasında heyet üyelerinin görüşme yaptığı bina İsrail tarafından bombalanmıştır. İsrail’in ateşkes veya barış istemediği, kaos ve çatışma ortamını tırmandırmak istediği, barış için aracılık eden sözümona ABD’nin müttefiki ülkeleri dahi hedefe koyabildiği ve tüm Filistinlilere yönelik bir soykırım niyetinde olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır.

“EN GÜÇLÜ DEĞERLENDİRMEYİ ERDOĞAN YAPMIŞTIR”

Yapılan değerlendirmeler İsrail’in Gazze’de uyguladığı katliamları kınamaya yöneliktir. Buna mukabil İsrail’in durdurulabilmesi için siyasi, ekonomik yaptırım uygulanması ve savunma sanayinin güçlendirilmesi yönündeki güçlü değerlendirmeyi, toplantıya katılan 57 ülke içinde Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan yapmıştır.

“‘KUDÜS PAKTI’ DERHAL HAYATA GEÇİRİLMELİ”

Batı’nın Rusya karşısında ayakta tutmaya çalıştığı NATO yapısına benzer bir güvenlik ve savunma örgütüne İslam dünyasının ihtiyaç duyduğu, İsrail’in saldırılarıyla açıkça görülmüştür. Bu ihtiyaca cevaben, Partimizin önerdiği “Kudüs Paktı” derhal hayata geçirilmeli, İslam ülkelerinin güvenliği hiçbir ülkenin insafına ve inisiyatifine bırakılmamalı, bu gibi durumlarda İslam ülkelerinin ortak güvenlik mekanizması işleterek işbirliği ve eşgüdüm halinde İslam’a ve mukaddesatımıza uzanan elleri bertaraf edebilmesi acilen temin edilmelidir.

"FİLİSTİN’İN GÜVENLİĞİ TÜRKİYE’NİN GÜVENLİĞİDİR"

Filistinliler zorla yerlerinden, yurtlarından ve yuvalarından çıkarılmak istenmektedir. Filistinli kardeşlerimizin nerede yaşayacağı hiç kimsenin, hiçbir ülkenin tayin edebileceği bir konu değildir. Mazlumları toprağından koparmak, toprağı da üzerinde yaşayan hak sahiplerinden ayırmak bedeli ve vebali çok ağır bir suç ve skandaldır. Filistin halkını bırakınız topraklarından çıkarmayı veya zorla yerinden edilmesini, bunu ifade etmek dahi gayri hukuki, gayri insani ve gayri ahlaki bir tutumun özetidir.

Unutulmamalıdır ki, Filistin’in güvenliği Türkiye’nin güvenliğidir. Filistin devletinin tanınması, küresel barış ve huzurun anahtarıdır. Türk milletinin sabrı artık taşmıştır. İslam ülkeleri veya Birleşmiş Milletler İsrail’in saldırılarını engelleyemiyorsa, o zaman tarihin sesine kulak verilmeli, Filistin’in ve medeniyetler şehri Kudüs’ün ruhunu ve dokusunu bilen Türk milleti yeni bir nöbet için devreye girmelidir.

Soykırım trajedisi artık son bulmalıdır. ABD; tarihi, hukuki ve insani sorumluluktan daha fazla kaçmamalıdır. İşgal altındaki Filistin topraklarından soykırımcı İsrail ön şartsız çekilmeli, Mescidi Aksa’nın manevi ve tarihi statüsüne saygı göstermelidir.

"İSRAİL’E SON İKAZ YAPILMALIDIR"

Gerek New York Bildirgesi gerekse İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap ligi ortak olağanüstü zirvesinde ortaya konan hususlar değerli, doğru yönde atılmış adımlardır. Ancak, ne İsrail ne de baş destekçisi olan ABD’yi durdurmak için sözler yetmemektedir.

Artık, askerî seçenek de dahil olmak üzere, İsrail’e karşı sert bir ültimatom vermenin zamanı gelmiştir. Netanyahu ve kabinesinin acilen ateşkes ilan etmesi, askerlerini derhal Filistin topraklarından çekmesi ve yaşattığı yıkımı tazmin etmesi acil beklentimizdir. Açlık sorunu acilen giderilmeli, insani yardımın yolu sınırsız olarak ve derhal açılmalıdır.

Aksi halde, İsrail’in “insanî müdahale” kapsamında meşru bir hedef haline geleceği bilinmelidir. Türkiye’nin de bu durumda insanlık namına hareket edeceği ve gözünü budaktan sakınmayacağı ilan edilmelidir. Bu yönde güçlü bir mesaj, BM Genel Kurulunda tüm dünya liderlerinin huzurunda duyurulmalı, İsrail’e son ikaz yapılmalıdır. Ve bu ikaz İslam ülkelerinin tamamı yanında Batı medeniyetinin temsilcisi olma iddiasındaki ülkelerce de yapılmalıdır."

Kaynak: Medyatava Haber Merkezi
Sıradaki Haber İçin Sürükleyin