Diyarbakır’da yaşayan Hafize Sena Düzgün (20), Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi 2’nci sınıfta okuyordu. Sosyal medyada “İsra” ismiyle yaptığı paylaşımlarla tanınan Sena’nın ölümü gündeme bomba gibi düştü. Genç kadın, üniversitenin bahçesindeki bir ağaçta asılı bulundu.
İlahiyat öğrencisi Sena Düzgün'ün intiharında yeni gelişme! Mektup ortaya çıktı. O isim için cenazeme gelmesi diye yazdı
Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi 2. sınıf öğrencisi Sena Düzgün'ün intihar etmeden önce yazdığı mektup ortaya çıktı. Sena’nın yasak aşk yaşadığı öğretim üyesi A.A. tarafından intihara sürüklendiği iddia edildi. Sena'nın mektubunda o isim için cenazeme gelmesin diye yazıldı. O öğretim görevlisi hakkında yeni bir gelişme yaşandı.
Gazeteci Emrullah Erdinç, Sena Düzgün'ün intiharında bir akademisyenin etkili olduğunu iddia etmişti.
Erdinç sosyal medya hesabından yayınladığı videoda şu ifadeleri kullanmıştı:
Adı Nur Senay'dı ama onu herkes “İsra” diye tanırdı. Karanlıkta yürüyen bir kız. Sevgiye susamış ama dimdik ayakta durmaya çalışan bir kadın. Anneyle yüzeysel, babayla kopuktu. Yani sevgi yerine hep yalnızlık verilmişti ona. Ama o hiçbir zaman hayatla bağımı koparıyorum demedi. Güldü, çalıştı ve tuttu hayata kendini ya da tutmaya çalıştı.
Bir gün üniversitede sınav sırasında bir akademisyen yaklaştı ona. Yardım etme bahanesiyle kopya verdi. Sonra ilgi gösterdi, güven verdi, seviyor gibi hissettirdi. Ama bu bir sevgi değildi. Bu bir oyun, bir manipülasyondu. Gizli ilişkiler, tenhalarda buluşmalar, seviyormuş gibi yapıp ardından gelen kaçış. En yakın arkadaşlarına yasak ilişkisini anlattı. Beni gizliyor, arabasında ya da başkalarının evinde buluşmak istiyor. Bir gün dedim ki, ailem öğrenirse ne olacak? Cevabı, ben vın. Yani kaçarım. dediğini anlattı. Mesajlarını gösterdi. Sena, o yüzden bir ilişki yaşamadı. Sena kullanıldı. Duygusal boşluğu sömürüldü. İkna edildi. Tekrar tekrar çekildi. Fake hesaplarla yazdı adam. Tekrar kandırdı. Kırılmış bir kalbi defalarca paramparça edildi.
Fakültedekiler biliyordu. Birçok üniversite görevlisi yenge diyerek dalga geçiyordu. İlişkiyi bazı hocalar duyduğunda iddialara göre böyle ilişkiler olabilir diyerek geçiştirildi. Düşünebiliyor musunuz? Kimse dur demedi.
Ama o yapacaklarına dair yavaş yavaş sinyaller vermeye başladı. Çünkü daha fazla dayanamıyordu. Sena üç kez canına kıymaya çalıştı. Üçü de üniversiteye yakın yerdeydi. Çünkü bu karanlık orada başladı. Orada büyüdü ve orada yalnız bırakıldı.
Oysa bu bir aşk hikayesi değil, bu bir istismar. Bu güç elinde olan bir adamın sevgisiz büyümüş bir kıza açtığı duygusal bir savaştı. Ve Sena o savaşı tek başına kaybetti. Sena artık yok. Ama bu suçu işleyen hala aramızda. Ve kimse onu neden kızın duygularıyla oynadın diye sormadı, sorgulamadı.
Ama ben diyorum, o adam yargılanmalı. Bu olay araştırılmalı. Bu öğretim görevlisinin yaptıklarının duygusal saldırının üstü örtünmemeli. O yüzden de Sena için, İsra için adalet istiyoruz. Sessiz çığlığına başta Adalet Bakanlığı ve yok olmak üzere herkesin duymasını istiyoruz.
Daha önce de üniversitede intihar girişiminde bulunduğu ortaya çıkan Hafize Sena Düzgün’ün, öğretim görevlisi A.P. ile yasak ilişki yaşadığı ve terk edildiği öne sürüldü.
Polis, yaptığı incelemelerde olay yerinde intihar notu buldu. Sena Düzgün tarafından yazıldığı değerlendirilen ve Ahmet isminde bir erkeğe değinilen notta, ilgili ismin aynı fakültede görev yapan Arş. Gör. A.P. olduğu ve gönül ilişkisi yaşandığı ileri sürüldü.