FLAŞ! İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu'ndan canlı yayında bomba çıkış! İttifak kararını açıkladı

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, tv100'de ekrana gelen Talat Atilla ile Memleket’in bu haftaki konuğu oldu. Dervişoğlu, ittifak kararını açıkladı. Dervişoğlu, Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanması ile ilgili 'Haksızlığa uğrayan kimse yanında oluruz' dedi.

FLAŞ! İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu'ndan canlı yayında bomba çıkış! İttifak kararını açıkladı

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu tv100'de canlı olarak yayınlanan Talat Atilla ile Memleket’te soruları yanıtladı.

Cumhurbaşkanlığı adaylığı sorusuna Dervişoğlu, "Mansur Yavaş'ın Cumhurbaşkanı adaylığı konuşuluyor. Ortada bir takvim yok. Kapalı kapılar ardından bir pazarlığım yok. Ekrem İmamoğlu ile de Mansur Yavaş ile de yaptığım görüşmeleri çıkıp açıklıyorum. Bir arada siyaset yapabilecek partilerin diğer partilerin hassasiyetlerini göz ardı etmemeli." dedi.

"AK Parti ile yakınlaşma olur mu?" sorusunu Dervişoğlu, "Cumhur İttifakı aklığını değiştirdiğini söylerse, Erdoğan'ı emri hak vaki olana kadar Cumhurbaşkanlığı'nda tutmaktan vazgeçerse, parlamenter sisteme geçilecekse olur. Ben bir tek ihanete kapalıyım. Örtülü ihanete ise tamamen kapalıyım" diyerek yanıt verdi.

Dervişoğlu, Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanması ile ilgili 'Haksızlığa uğrayan kimse yanında oluruz' dedi.

Meral Akşener'in Altılı Masa'dan kalkmasının haklı gerekçeleri olduğunu ancak muhalefetin sinerjisinin bundan etkilendiğini söyledi.

Devlet Bahçeli ile aralarının iyi olmamasının kendisini üzdüğünü dile getiren Dervişoğlu, "Abi, hocam, genel başkanım dediğim insanın bu tarzın muzdarip oluyorum. Keşke hiç siyasetçi olmasaydık da böyle olmasaydı diye düşündüğüm zamanlar oluyor. Üzülüyorum. Hayırlı bir evladın hayırsız bir babaya sahip olmasını tercih ederim. Onun yaptığını ben yapsaydım çok daha sert isnatların ve ithamların muhatabı olurdum." dedi.

Dervişoğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:

"Bugünler, geride bıraktığımız son dönemde, asırlara yansımış plan ve projelerin yansımasıdır.

1980'lerde ortaya atılan "Yeşil Kuşak" projesi ile başlayan bu süreç, daha sonra "Büyük Ortadoğu Projesi" ile devam etti. Bu projelerin temel amacı, İsrail’in bölgede yayılmasını sağlamak ve güvenliğini teminat altına almaktı.

Önce Irak’ta başlayan, ardından Suriye’de devam eden, Kuzey Afrika ülkelerinde kendini "Arap Baharı" adı altında gösteren ve İran'a sıçrayan, gerçek hedef tahtasında Türkiye’nin olduğu bir süreç hızla yaşama geçirildi.

Türkiye'nin buna karşı alması icap eden tedbirler var. Buraya nasıl gelindi, ne tür bir değerlendirme yapmak gerekir? Bunların üzerinde elbette uzun konuşulması icap eden şeyler. Ben bu konular gündeme geldiğinde hep toptancı tarih şuuruna vurgu yapıyorum. Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında da bölgenin lidersizleştirilmesine yönelik adımların atıldığını, buna bağlı olarak rejimlerin değiştirileceği, bölgede etnik kökenden, farklı dinlerden, farklı mezheplerden olan insanların sürdürülen bu süreçte istifade alanına dönüştürüleceğinden, Avrupa'nın üzerine düşen misyonu ifa edemeyeceğinden, Avrupa'nın etkisiz ve böyle süreçlerde yetkisiz bırakıldığından birçok konuşmamda bahsettim.

Kuzeyimizde bir Rusya Ukrayna savaşı var. Rusya'nın Suriye'de olan gelişmelerdeki tavrına bakarak da bir bakıma elinin kolunun bağlı olduğunu, bölgenin bir enerji sahası olduğunu, ayrıca yeni ticaret yollarının üzerinden geçeceği bir bölge olarak temayüz ettiğini, buna bağlı olarak da Batı emperyalizminin hedef tahtasında olma o vasfının her geçen gün arttığını ifade etmiştim. Bugün bunlar yaşanıyor.

ABD'nin İran’da yapmış olduğu müdahaleyi ve tehditkar tavrını uluslararası kriterlere aykırı buluyorum.

İYİ PARTİ İTİFAFAKLARA AÇIK MI?

İYİ Parti'nin şimdi yaptığı şey yakın takvim içerisinde bir seçim olmadığına göre, seçiminde şu ya da bu şekilde bir takım değişiklikler esas alınarak, manipüle edilmesi muhtemel bir hale gelmesine dayanarak yolculuğumuzu an itibariyle tek başımıza sürdürüyoruz

Türkiye'nin doğrularını anlatmaya çalışıyoruz ve o doğrular üzerinde doğru bir siyaset inşası sürecini sürdürüyoruz. Yani kendimiz gibi görünmeye, kendimiz gibi olmaya, özgün hasletlerimizi kaybetmemeye özen gösteriyoruz.

Kaynak: Medyatava Haber Merkezi
Sıradaki Haber İçin Sürükleyin