Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde "2025 TÜBA ve TÜBİTAK Bilim Ödülleri Töreni"nde önemli açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarının satırbaşları şöyle;
"TÜBA Ödülleri kapsamında birbirinden kıymetli 38 bilim insanımıza ödüllerini takdim edeceğimiz. Elektrokimyadan, diş hekimliğine, nöroloji, tarih ve felsefeye çok geniş alanda eser veren hocalarımızı başarılarından ötürü tebrik ediyorum. 8 hocamızı da Bilimsel Telif Eser ödülüyle buluşturuyoruz.
"BİLİMSEL BİLGİ SÜREKLİ GELİŞİR VE GÜNCELLENİR"
Bilim dünyasına kazandırdıkları bu eserlerin, çok daha çözgün ve nitelikli çalışmaların önünü açmasını temenni ediyorum. İnsan sorgulayan bir varlıktır. Bilimin en temel özelliği ise evrenselliğe dayalı olmasıdır.
Dünyanın farklı yerlerinde üretilen bilimsel bilgi, etkileşim halinde sürekli gelişir ve güncellenir. Astronomiye ilişkin çalışmalar, kendi zamanının çok ötesinde bir işleve sahip olan takvimlerle, su saatleri dahil birçok araçla bizde bin yıl öncesine uzanmaktadır.
"GELECEĞİMİZİ BİLİMLE İNŞA ETMEK ZORUNDAYIZ"
Asırlar boyunca ilim erbabımız, kültür ve sanat erbabımız gerek bu topraklara gerekse tüm insanlığa çok değerli hediyeler bırakmıştır. Hekimlerimiz, alimlerimiz, mimarlarımız, şairlerimiz, binlerce mahir el, bugünkü medeniyetin temellerini atmıştır.
Toprağın altındaki münevverlerimizle de yaşayan bir milletiz. Bilime ve insanlığa geçmişte çok önemli katkılar yaptık, ama geçmişte takılıp kalmayacağız. Geleceğimizi bilimle inşa etmek zorundayız.
"23 YILDA 36 BİNİ AŞKIN PROJEYE 153 MİLYAR KAYNAK TAHSİS ETTİK"
Hükümet olarak bilimsel faaliyetleri, araştırma-geliştirme aşamasından sahadaki somut çıktılarına kadar her alanda destekliyoruz. Özellikle gençlerimizi bilimsel üretim yapmaya teşvik ediyor, geliştirdikleri projelere önemli destekler sunuyoruz.
Sadece TÜBİTAK bünyesindeki akademik AR-GE destek programlarıyla, son 23 yılda 36 bini aşkın projeye 153 milyar lira kaynak tahsis ettik. Bilim insanı destekleri kapsamında, aynı dönemde 415 bin 119 bilim insanımıza 46,5 milyar lira destek sağladık. Özel sektörde ise 28 bin 493 projeyi, 134 milyar liralık güçlü bir kaynakla destekledik.
"PROJELERE 8,22 MİLYAR LİRALIK DESTEK VERDİK"
Bilim kültürünü ülkemizin her köşesine yaymak amacıyla, 2007’den bu yana 53 bin 394 projeye, güncel rakamlarla 8,22 milyar liralık destek verdik. Teknoparklarımızın sayısını 2’den 113’e; ilk kez bizim hayata geçirdiğimiz AR-GE merkezlerinin sayısını sıfırdan 360’a; teknoparkı olan illerimizin sayısını ise 2’den 64’e yükselttik.
Türkiye’nin 81 ilini, üniversitelerimizin yanı sıra kütüphanelerle; bilim, eğitim ve gençlik merkezleriyle donattık. Yedi yıl içinde kütüphane kullanım alanını 325 bin metrekareden bugün 800 bin metrekareye çıkardık. Yeni açılacaklarla birlikte, 2026 yılında toplam kütüphane kullanım alanımızı 1 milyon metrekarenin, oturma kapasitemizi ise 200 bin kişinin üzerine taşımayı hedefliyoruz. 300 milyon elektronik kaynağın yanı sıra 141 milyon 700 bin kaynağa sahip olan ve dünyanın üçüncü büyük kütüphanesi konumundaki Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesini, öğrenci ve akademisyenlerimizin istifadesine sunduk.
"TÜRKİYE BÖLGEDE DİJİTAL KÖPRÜ OLACAK"
İnsana ve bilgiye yaptığımız bu yatırımların semeresini, geniş bir yelpazede toplamaya başladık. Bir dönem yüzde 80 oranında dışa bağımlı olduğumuz savunma sanayi alanında geldiğimiz noktayı hepiniz biliyor, hepiniz görüyorsunuz.
Yapay zekâdan otonom sistemlere, veri depolama ve işleme merkezlerinden insansız teknolojilere kadar pek çok alanda, birçok ülkenin imrenerek baktığı çalışmalara imza atıyoruz. Kısa süre önce Türkiye’de ilk kez, hiper ölçekli bir bulut bölgesinin kurulmasına yönelik stratejik bir mutabakat imzalandı.
2028–2029 yıllarında faaliyete geçmesi planlanan bu projeyle Türkiye; Avrupa, Asya ve Orta Doğu arasında dijital bir köprü kuracak, ülkemiz bölgesinin veri üssü konumuna gelecektir. Dünyanın en iyileri arasında yer alacağımız bir lige yükseliyoruz.
Bütün bunları, önümüze çıkarılan çeşitli engellere rağmen; Sinop’taki füze denemelerimize “balıklar tedirgin oluyor” diyerek karşı çıkan muhalefetin sığlığına rağmen başarıyoruz. Çünkü biz, muhalefet hâlen bir türlü anlayamasa da milletimizin bilgisine, birikimine, çalışkanlığına, zekâsına ve keşif kabiliyetine inanıyoruz.