CHP'nin mitinglerinin ilk durağı Samsun! Özgür Özel asıl hedeflerini açıkladı

CHP Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasına karşı düzenleyeceği “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitinglerinin ilkini bugün Samsun’da gerçekleştirdi. Özgür Özel mitinge katılanlara seslendi. Özel amaçlarının Ekrem İmamoğlu ve arkadaşlarını cezaevinden kurtarmak, erken seçime gitmek ve ardından da kuvvetler ayrılığını getirmek olduğunu söyledi.

Google Haberlere Abone ol
CHP'nin mitinglerinin ilk durağı Samsun! Özgür Özel asıl hedeflerini açıkladı

CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından CHP, erken seçim talebiyle miting sürecini başlattı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, mitinglerin ilk durağının Samsun olduğunu duyurmuştu. Özel, miting öncesi yaptığı paylaşımda “Atatürk nerede yürüdüyse, biz oradan yürürüz. Samsun'dan başlıyoruz!” açıklamasında bulunmuştu.

İlk miting bugün Samsun'da gerçekleşti. Özgür Özel partililere seslendi. Miting yağmur altında yapıldı.

Özel, "Hedefimiz, güçlü bir parlamento, güçlendirilmiş parlamenter sistem, kuvvetler ayrılığı ve cumhurbaşkanının ve başbakanın ayrı ayrı olduğu, birbirine saygılı olduğu, ikisinin de milletin önünde eğildiği bir sistemi Ekrem Başkanımızla birlikte el ele, omuz omuza en kısa zamanda kuracağız." dedi.

Özel, İBB soruşturması kapsamında tutuklanan isimlerin Silivri'den sevk edilmesine tepki göstererek "İftiraya zorlayacaklar" iddiasında bulundu.

Özel sözlerine şöyle devam etti:

Gücünü sandıktan alan AK Partili siyasetçiler, gücünü, makamını, mevkiini sandığa borçlu MHP'li siyasetçiler, bu darbe girişimi bize değil, hepimizedir. Bu darbe girişimi demokrasiye, bu darbe girişimi milletin seçme, senin de seçilme hakkınadır. Erdoğan'ın bundan sonra seçim istemediğini artık yavaş yavaş bütün dünya anlamakta, hissetmektedir. Korkmayın! Trump'a da sığınsa, Putin'in de desteğini alsa onun karşısında tüm 7 devletin işgaline, emperyalist işgale bir başına direnmiş ve başarmış Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün evlatları vardır! Evlatları vardır! Evlatları vardır!

Özel, "CHP'nin A Planı da , B Planı da , C Planı da; Ekrem İmamoğlu'nu ve arkadaşlarını cezaevinden kurtarmak, Ekrem başkanı Cumhurbaşkanı adayımızı erken seçime kavuşturmaktır. Demokrasiyi bir kez daha hayata geçirmektir." ifadelerini kullandı.

Özel'in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

Bir Ekrem hapiste, milyonlarca Ekrem meydanlardayız. Size 'İlk adım Samsun'a yakışır' diyen Ekrem İmamoğlu'nun selamını getirdim.

106 yıl önce Anadolu'nun en kara günlerden Mustafa Kemal, milletin istiklal mücadelesini bu şehirden başlatmıştı. O gün de bugün olduğu gibi emperyalistlerin çıkarları, Türk milletinin özgürlüğü ve iradesinin tam karşısındaydı.

Sadece o zaman değil tarihin her döneminde kim sırtını millete dayamış, milletten güç almışsa kazanmıştır. Kim millete karşı bir şey yapmaya kalkışmışsa sonu hüsran olmuştur. Millete değil okyanus ötelerine, başka ülkelere, başka kıtalara, başka liderlere göz kırpanlar kaybetmeye mahkumdur. Biz sırtımızı ABD'ye değil millete dayıyoruz. Biz gücümüzü Trump'tan değil milletten alıyoruz.

Dün işgale gelenlere kırmızı halı serenler vardı, bugün darbe yapmak için yurt dışından icazet alanlar var. Dün İngiliz zırhlısıyla kaçanlar vardı, bugün milletten korkup sandıktan kaçanlar var.

Erdoğan'ın yaptığının adını koyduğumdan beri asla uyku uyumuyor. Darbeci olduğunu, cuntacı olduğunu söyledim sürekli buna itiraz ediyor. Dünyada iki tür darbe var. Bunun biri askeri darbe, biri sivil darbe. İkisinin de bir planı başında bir cuntası olur. Türkiye'nin 19 Mart'ta karşı karşıya kaldığı şey bir sivil darbedir. Silahı yargıdır, mühimmatı, mermisi yalandır iftiradır. Bu kez kamuflajla değil üzerine savcı, baş savcı, hakim cüppesi giyerek gelmiştir. Seçimle gelenler seçimle gitmek istememektedir. Bunun adı darbedir, bu darbeyi püskürten on milyonlara selam olsun.

Saraçhane'de 7 gece direnenler, 81 ilde sokaklardan taşanlar, Maltepe'de 2.2 milyonla o meydanın rekorunu kıranlar, 15.5 milyon kişi sel olup da dayanışma sandıklarına akanlar bu darbe girişimini püskürtmüştür. Geldiler, seçtiler, tarihe geçtiler.

Karşımızdaki cunta devletle hükümetin içindeki küçük bir azınlıktır. Bunlar ne millettir ne de anlatmaya çalıştıkları gibi devlettir. Bunlar milletti de devleti de temsil etmiyor. Çıkmışlar FETÖ'cülerin ağzıyla biz devletiz diyorlar. Oysa siz kim oluyorsunuz da Türkiye Cumhuriyeti devletinin yerine geçmeye çalışıyorsunuz. Siz bir avuç cuntadan başka bir şey değilsiniz. Biz milletiz. Bu milletin coşkusu karşısında hiçbir cunta duramaz.

Kendinden sonraki cumhurbaşkanını, cumhurbaşkanı adayımıza kumpas kuran, darbe yapmaya çalışan, cuntanın başına geçen Recep Tayyip Erdoğan artık cunta başkanıdır. Yangına, orman yangınına itfaiye yollarken bile cumhurbaşkanından talimat bekleyenden, milletin değil, onun gözünün içine bakandan bakan olmaz. Bunlar Trump'ın bakan yerine atadığı sekreter gibi, her biri sekreterdir. Geçen 1 yıl önce 31 Mart seçimlerinde 17'niz bir oldunuz, Cumhurbaşkanınızla gittiniz, Ekrem Başkanın karşısına geçtiniz demokrasi tokadını yediniz, yine yiyeceksiniz.

Bizim devlet geleneğimizin özü adalettir. Devletin içinden adaleti çekersen geriye sadece bir çete kalır. Silah kullanan, insanları özgürlüğünden alan, para toplayan ama millete değil başkalarına hizmet eden yapı, demokratik bir devlet değil, cuntanın çetesidir. Türkiye Cumhuriyeti'ni bu cuntadan, devleti suç örgütü gibi yöneten bu iktidardan ilk sandıkta kurtaracağız.

Hedefimiz güçlü bir parlamento, güçlendirilmiş parlamenter sistem, kuvvetler ayrılığı ve cumhurbaşkanı ile başbakanın ayrı ve birbirine saygılı olduğu bir sistem. Şimdi tek adamdan, şimdi otokrattan şimdi cuntadan kurtulma zamanı.

'YERE BATSIN BÖYLE SİYASET'

Süleyman Soylu'ya dediler ki İBB'de 500 terörist var dedin hepsi aklandı, sen bunu nereden söyledin? Mahkeme de sordu millet de soruyor. Ne dedi biliyor musunuz, ben siyaseten söyledim, siyaset yapmıştım dedi. Yere batsın böyle siyaset, olmaz olsun senin gibi siyasetçi, yazıklar olsun. AKP'li Trabzonlu teyzelerime şikayet ediyorum. Senin evladına birisi siyaset olsun diye terörist dese, polis alsa götürse işinden olsa yıllar sonra derdini anlatsan, sonra sorsalar siyaset yapmıştım deseler ne yaparsın. Trabzonlu teyzem, bu Süleyman Soylu'ya vur artık terliği vur artık.

Bugün de hatırlamamız gereken bir diğer gerçek, bu Ekrem İmamoğlu sizin evladınız, bu Tayyip Erdoğan'ı 2019'da Erdoğan'ın atadığı son başbakan o günün meclis başkanı Binali Yıldırım'ı 13 bin oy farkla yenmişti. Hazmedemediler, seçimleri iptal ettiler. Dediler ki 43 tane FETÖ'cü sandık başkanı var oylarımızı çaldılar. Getirdiler baktılar içlerinden bir tane FETÖ'cü, sandıklarından bir tane çalınmış oy çıkmadı. Kazanmak için her yol mübah diyen, yalan konuşan, iftira atan bu kirli siyaset yerin dibine batacak.

'300 TANE MÜFETTİŞ YOLLADILAR, BİR ÇÖP BULAMADILAR'

AKP döneminde 37, Ankara'da 97 tane yolsuzluk dosyası çıktı. Bu dosyalar savcılığa verilirken Süleyman Soylu geldi o dosyalara el koydu. O günden beri bu soruşturmalarda bir kişi ifadeye çağrılmadı, hesap sorulmadı. Kendi dönemlerindeki büyük yolsuzlukların üstünü örtenler, geçen yıl Ekrem Başkana 300 tane müfettiş yolladılar, tek bir çöp bile bulamadılar. Bugün bu dosyada tek bir gerçek, kanıt yoktur. Sadece gizli tanıklar. Adı meşe, ladin ve çınar olan üç odundan başka bir tanık yoktur ortada.

Tanıkların 100'ün üzerinde suç dosyası, tacizden kalpazanlığı her türlü pisliğin içine batmış gizli tanık İmamoğlu'nu, sizin evladınızı bizim yoldaşımızı yollarından çekmek istiyorlar. Onlara izin vermeyeceğiz. Ekrem başkan ve arkadaşları oradan çıkacak ve gelecekler, 100 yıl sonra bir kez daha Samsun'dan başlayarak kurtaracaklar, söz veriyoruz.

'AMAÇLARI ARKADAŞLARIMIZI BİRBİRİNDEN UZAKLAŞTIRMAK'

Silivri'yi bir özgürlük müzesi yapana kadar durmayacağız. Dün oradan 14 kişiyi geceleyin saat 9'da, içlerinde sevgili Murat Ongun'un Necati Özkan'ın da olduğu 14 kişiyi önce sağlık kontrolüne sonra başka cezaevlerine sevk ettiler. Amaçları arkadaşlarımızı birbirinden uzaklaştırmak. Her biri başka bir cezaevinde olan arkadaşlarımıza ayrı ayrı gitmek, bunlara iftira et kendini kurtar gibi, bomboş dosyayı paçavra MASAK raporunu, bulamadıkları gerçek deliller yerine sahtecilikle desteklemek istiyorlar.

'ORTADA İDDİANAME YOK'

Kadın bürokratımızı 1 yaşındaki evladıyla tehdit ettiler, on yıl göremezsin dediler. Yanıt ben yalan söylemem oldu. Hep birlikte gördük, 30 yıllık 40 yıllık 60 yıllık şirketlere kayyım atıyorlar. Hani suç ispatlanana kadar herkes suçsuzdu? Adaletin en temel ilkesi masumiyet karinesiydi. 24 köklü şirkete tedbir uygula, dondur. Ama kayyım atamak el koymak, çökmek nedir? Mahkeme kararını bırak daha ortada iddianame bile yok.

'86 MİLYONUN CEBİNDEN 20'ŞER BİN LİRA ALDILAR'

19 Mart'tan bu yana 45 milyar dolar satmışlar. O günden bugüne Cemil amcanın Fatma teyzenin Mehmet kardeşimin, her birinin cebinden 86 milyonun cebinden 20'şer bin lira aldılar. Dün gece Artvin'de doğmuş bebeğin, Erzurum'da doğmuş bebeğin, Edirne'de, Antalya'da Kayseri'de doğmuş bebeğin cebinden 20 bin lira aldılar. Bayramda emekliye bir asgari ücret vermiyorsun, para yok deyip her birimizin cebinden 20'şer bin lira alıyor. Kimsenin malının mülkünün güvencesi kalmamıştır.

'HEPİMİZİN 45 MİLYAR DOLARINI YAKTIN'

Mehmet Şimşek, bütün dünya senin bu darbenin mali ayağı olduğunu biliyor, öğrendi, duydu. Bilmeyene bildireceğim, duymayana duyduracağım, senin bu yüzünü bütün dünyaya göstereceğim.

MASAK'ta çalışanlardan bir rapor aldım. Savcılıktan MASAK'a talep geldiğinde mutlaka bakana bilgi veririr. Bakan ya görevlendirme yaptırır, ya yaptırmaz. Yazılan rapor önce okuma komisyonuna gider, oradan mutlaka bakana bilgi verilir. Raporun onaylanıp onaylanmamasında bakanın tavrı belirleyicidir. Kendine bağlı olan bu MASAK'tan verilen raporu ben söylediğimde 'haberim yok, bilgim yok' diyen Mehmet Şimşek bir kez daha doğruyu söylememektedir. Bu cuntanın mali ayağı Mehmet Şimşek'tir, hesap verecektir!

Bu Mehmet Şimşek maalesef sırf Erdoğan, Ekrem İmamoğlu'ndan korkarken, hepimizin 45 milyar dolarını yaktın.

'TURPUN BÜYÜĞÜNÜN TRUMP OLDUĞU ORTAYA ÇIKMIŞTIR'

19 Mart darbesi okyanus ötesinden talimatla, icazetle yapılmış bir darbedir, turpun büyüğünün Trump olduğu ortaya çıkmıştır. Bundan sonra Erdoğan'ı severim, bizim çocuktur, akıllıdır, geçmişte de papazımızı ondan aldım diyen Trump'ın bu ifadelerine sevinecek kadar küçülmüş bir iktidar ve medyasıyla karşı karşıyayız.

CHP'nin A, B ve C planları da Cumhurbaşkanı adayımız layık olduğu erken seçime kavuşturmak, Türkiye Cumhuriyeti'ni kurtarmak ve demokrasiyi hayata geçirmektir.

İmamoğlu için başlatılan imza kampanyasında dün 10 milyonuncu imza atılmıştır.

EKREM İMAMOĞLU'NUN MESAJI OKUNDU

Ekrem İmamoğlu'nun mesajı okundu. İmamoğlu'nun Samsun mitingi için gönderdiği mesaj şu şekilde oldu:

Atatürk'ün ve gençliğin şehri Samsun'un güzel insanları, benim kıymetli candan hemşehrilerim, sizleri saygıyla, sevgiyle selamlıyorum. Samsun millete güvenerek yola koyulmanın simgesidir. Büyük ve haklı bir dava uğruna Samsun'a adım atanlar mutlak başarırlar. Samsun kendisine güveneni mahcup etmez. 1919'da mahcup etmemişti, yine etmeyecek. Milletin egemenliğini hakim kılmak için yola çıkanlar yine başaracak. Bugün ülkemiz tek adamın egemenliğine dayanan bir sistemin çöküş dönemini yaşıyor. Baştan aşağı adaletsizlik üreten bir sistem bu.

Gelir dağılımında adalet yok, eğitimde adalet yok, sağlıkta adalet yok, devlet imkanlarına erişimde adalet yok. Artık hiç kimse mahkemelerde adalet dağıtıldığına inanmıyor. Milletçe adaletsizliğin pençesinde hayata tutunmaya çalışıyoruz. Bir asır önce büyük bir uyanış ya istiklal ya ölüm diyerek bu topraklarda başlamıştı. Biz de yola ya adalet ya esaret diye çıkıyoruz. Emekle, birlikte, kararlılıkla ve sevgiyle, birbirimize sahip çıkarak, ailemize, milletimize ve yok yere hapse attıkları gençlerimize sahip çıkarak bu mücadeleyi sürdüreceğiz.

Sizler bir asır evvel kurtuluşa yürüyüşün başladığı Samsun'un ne kadar şerefli, kudretli ve vatanperver olduğunu bu sefer burada olduğu gibi meydanlarda, sokaklarda, sandıklarda güçlü bir şekilde göstereceksiniz. Bizi umutsuzluğa, çaresizliğe esir edemeyecekler. Yoksulluğa, eşitsizliğe esir edemeyecekler. Şimdi bir yandan meydanlarda toplanıp sözümüzle, gücümüzle kötülerin içine korku salmaya devam edeceğiz. Bir yandan da gir büyük iktidar yürüyüşü başlatacağız.

Bu bir şahsın, bir partinin iktidar yürüyüşü değildir. Bu yürüyüş, bu toprakların öz evlatlarının, milletin yürüyüşüdür. Hedefimiz kardeşliğin, birliğin, eşitliğin iktidarıdır. Hedefimiz adaletin iktidarıdır, adaletin. Bizler kendimiz için değil, herkes için adalet istiyoruz. Sevgili hemşehrilerim, vakti gelmiş bir değişimin karşısında hiçbir güç duramaz.

Milletin yürüyüşünü hiç kimse engelleyemez. Yeter ki biz hedefe adım adım büyüyen bir azimle, adım adım büyüyen bir cesaretle yürüyelim. Hedefe koşarak değil, adım adım yürüyerek varacağız ama her adımda yeri göğü inleteceğiz, yeri göğü!

Demokrasi ve adalet mücadelemizin bugünkü adımı milletin iradesini hiçe saymaya kalkanlara milletin imzasıyla hadlerini bildirmektir. "Adayımı yanımda, sandığımı önümde istiyorum" diyen imza kampanyasıyla bu millete, bu zulmü reva görenlere karşı milletçe bir demokrasi dersi vereceğiz. Derhal seçim yapın ve bütün adaylar serbestçe yarışsın diyoruz. On milyonlarca vatandaşın imzasını önlerine koyduğumuzda sandıktan da, milletten de kaçamayacaklar. Görev sizdedir! Görev Samsun'dadır! Atatürk'ün emaneti Karadeniz'in cesur gençlerindedir! Etrafınızda imzasını almadığınız hiç kimse kalmasın. Ev ev, dükkan dükkan, sokak sokak imza toplayın. Milletimize güler yüzün, paylaşmanın ve Türkiye sevdasının bu zor günlerde bizi nasıl birleştireceğini gösterin. Ben de Silivri'deki hücremde görevimin başındayım. Hücrem sizlerin mücadelesiyle, bu yolun sonundaki güzel günlerin ışığıyla aydınlanıyor. Biliyorum, başaracağız! Hep birlikte başaracağız! Hep birlikte adaletin iktidarını kuracağız. Yolumuz açık olsun! Her şey çok güzel olacak. Kalın sağlıcakla.

HAFTAYA YOZGAT!

Mitinglerin çarşamba günü İstanbul’un Beylikdüzü ilçesinde, hafta sonu ise Yozgat’ta devam etmesi bekleniyor.

Sıradaki Haber İçin Sürükleyin