CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Cemil Tugay, Az Önce Konuştum programında Candaş Tolga Işık'ın sorularını yanıtladı.
Tugay'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
(İzmir için CHP’nin kalesi derler, seçime girerken CHP’nin kalesine giriyor rahatlığı var mı yoksa temkinli misiniz?)
Siyasette hiçbir zaman rahatlık diye bir şey yok her zaman mücadele var, çalışma var. Ben de bir özgüvenle giriyorum tabii ki çünkü yılların İzmirlisi ve CHP’lisi olarak halkımızla nasıl bir ilişkimiz olduğunu biliyorum. Bu seçim sürecinde de yaşayacağımız şeyi az çok tahmin ediyorum ama bu asla bir boş vermişlik ya da çalışmamazlık değil.
“MEHMET CENGİZ’İ HİÇ GÖRMEDİM TANIMAM”
(CHP eski Genel Başkan Yardımcısı Eren Erdem’in Mehmet Cengiz’e arsa satışı iddialarına yanıt)
Ben Mehmet Cengiz’i hiç görmedim tanımam. En ufacık bir alakam yok. İzmir’de Mavi Şehir’de Cengiz İnşaatın kurumsal olarak arazileri var. Onlardan birinde bizim küçük bir hissemiz vardı. 4 buçuk yıl önce Belediyeye gelir sağlamak amacıyla o hisseyi satışa çıkardık.
‘BENİM HÜKÜMETE YAKIN FİRMALARA SAĞLADIĞIM BİR AVANTAJ YOK’
(Hükümete yakın müteahhitlere sürekli iş vermeye çalışıyor, CHP genel merkezi de sürekli engel oldu buna diye bir iddia var. Genel merkezden hiç böyle bir uyarı aldınız mı?)
Hayır kesinlikle almadım çünkü böyle bir uyarı yapmalarına gerek olmadı. Ben İzmir Karşıyaka’da Belediye başkanlığı yaptım, Karşıyaka bu firmalarının da yatırımlarının olduğu yer. Bu anlamda kurumsal anlamda bunlarla bir ilişkimiz var. Ama benim bu firmalara sağladığım hiçbir avantaj yok.
(Sayın Özel’i desteklediniz. Değişimci olma kararını nasıl verdiniz merak ediyorum?)
Siyaset halka kulak vererek yapılır. Ben de genel seçimden sonra halkımızın, seçmenlerimizin partimizle ilgili tepkilerini gördüm burada bir şeyleri değiştirmemiz ya ada halkın beklentilerini karşılayan yeni bir siyaset yapmamız gerekiyordu.
(Siz ne yapacaksınız İzmirliye ne vaat ediyorsunuz?)
Gece kondu yapılaşması ya da düzensiz yapılaşmayla ilgili kentsel dönüşüm çalışması yapmamız lazım, yeni imar planları yapmamız lazım. Bu imar planlarına dayalı olarak yeniden bir yapılaşma inşa etmemiz lazım.
‘2, 2 BUÇUK SENE İÇERİSİNDE BELEDİYE BİNASINI BİTİRECEĞİM’
(2020’deki depremden sonra İzmir Büyükşehir Belediye binası yıkılmış ve hala yapılmamış.)
İzmir Büyükşehir Belediye binası depremden dolayı yıkılmadı sadece binanın depremden sonra ne kadar sağlıklı ve güvenli olduğu tartışmaya açıldı. Orada aslında görüş ayrılıkları oldu. Güçlendirmeyle binanın hizmet vermeye devam edebileceğine dair bir görüş vardı. Bunu savunan akademisyenler oldu Mimarlar Odası bunu savundu. Buna karşılık Tunç Başkan binanın yıkılmasını daha doğru buldu.
"İZMİR'İN YÜZDE 50-60'LIK KISMI DEPREM RİSKİ ALTINDA"
(İzmir'in ne kadarlık yapı stoğu deprem riski altında?)
"Yüzde 50-60 civarında. Yüzde 70 olduğunu iddia edenler de var. İzmir'in deprem açısından riskinin yoğunlaştığı bölgeler var: Körfeze yakın olan, Bayraklı'nın Manavkuyu bölgesi, sahile yakın olan Karşıyaka'nın kıyıları ve Güzelyalı'nın ve Konak'ın kıyılarında risk olasılığından bahsediliyor. Elimizde daha net veriler olması lazım. Bunlar ODTÜ ve İnşaat Mühendisleri Odası ile beraber belediye, zemin etütleri yapıyor" dedi.
(İzmir’in trafik sorununu nasıl çözeceksiniz?)
Ana arterlerinde, kavşak noktalarında tıkanmalar, daralmalar var. Çok basit şeyler aslında. Neden sıkıştığı belli. O kavşak geçişlerini genişletip şerit ilavesi yaparak iki şeridi dört şeride çıkardığımız zaman rahatlayacak. Bunun projeleri de var aslında.
KÖRFEZ’İN KENDİNİ TEMİZLEYECEĞİ BİR KANAL PROJESİ VAR’
Körfez’in temizlenmesi hepimizin en çok istediği şeylerden birisi ve bunu mutlaka başaracağız. Neden kirlendiği belli aslında kanal sistemindeki yetersizlik, artırmanın kapasitesindeki düşüklük, derelerden gelen bir kirlenme var bunları durdurduğumuz zaman Körfez’in kendini temizleme süreci başlayacak.
(İzmir'de doğalgaz kullanımı yüzde 69. Yani İzmir'de hala ciddi anlamda doğalgazın ulaşmadığı yerler var. Bu konuda vaadiniz nedir)
Bu konuda elimizden geleni yapacağız. İzmir'de önemli jeotermal kaynakları var. Bilim insanların hesaplamalarına göre 250 bin konutun ısınabileceği jeotermal kapasite var. Bunu değerlendirelim diye düşünüyorum
(Bir İzmirlinin bir sorusu var. 'İzmir’in yağmur suyu kanalları oranı şu an %18” diyor. “Yani temiz suyun %80’i kanalizasyona veriliyor ve kullanılamıyor. Yağmur yağdığı anda kanalizasyon patlıyor. Seller, taşkınlar işte bu yüzden oluyor. Başkanın bu dönüşümle ilgili bir vaadi var mı?' diyor)
“YAĞMUR SUYU KANALLARINI VE PİS SU KANALLARINI AYIRACAĞIZ”
Yağmur suyu kanallarını pis su kanallarından ayırma çalışması bu geçen 5 yılda da yoğun şekilde devam etti. Yüzde olarak kaçının şu anda halen ihtiyacı olduğunu bilmiyorum ama büyük ölçüde halledildi aslında. Ama devam edecek bu çalışma yani yağmur kanalını ayıracağız. Yağmur suyunu toprak emsin istiyoruz. O yüzden geçirgen yüzeyleri arttırdığımız bazı sokak, cadde düzenlemeleri yapmak istiyoruz. “İklim uyumlu sokak” diyoruz biz bunların çoğuna.
(Büyükşehir Belediyesi'nin geçtiğimiz yıllarda restore edip konuk evi düzenlediği şato restoranın bulunduğu yapının Tunç Soyer tarafından konut olarak kullanılması kararı alınmış. Siz başkan olursanız nerede oturacaksınız?)
Başka bir ihtiyaç duymadıkça kendi evimde oturacağım. Orasıyla ilgili İzmirlilerin bir hassasiyeti var. Yine eskisi gibi halka açık bir tesis olması gerektiğini düşünüyorum.