Burhanettin Duran'dan uluslararası sistemde adalet ve reform çağrısı

İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Filintin devletini tanıma kararı alan ülkelere ilişkin mesaj yayımladı. Duran, "Bu adım, uluslararası hukukun ve evrensel insanlık değerlerinin yanında durma iradesinin somut bir göstergesidir." dedi. Öte yandan Duran, BM 80. Genel Kurulu kapsamında düzenlenen panelde Türkiye’nin uluslararası sistemde adalet ve reform çağrısını yineledi.

Google Haberlere Abone ol
Burhanettin Duran'dan uluslararası sistemde adalet ve reform çağrısı

İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları sürerken Filistin’i devlet olarak tanıma iradesi gösteren ülkelerin sayısı giderek artıyor.

New York'ta BM 80. Genel Kurulu için yarın bir araya gelecek liderler, Filistin sorununun barışçıl çözümü ve iki devletli çözümün uygulanması konulu uluslararası konferansa katılacak.

ÜÇ ÜLKE RESMEN TANIDI!

Son olarak Kanada, Avustralya ve İngiltere'de Filistin devletini resmi olarak tanıdığını açıkladı.

Avustralya, Kanada ve İngiltere'nin yanı sıra Fransa, Belçika, Lüksemburg, Malta, Portekiz, Andorra ve San Marino’nun Filistin’i tanımaya yönelik kararlarını beyan etmeleri bekleniyor.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla Filistin’i devlet olarak tanıyan İngiltere, Kanada ve Avustralya’nın kararlarını memnuniyetle karşıladığını belirtti.

Bu adımın, uluslararası hukukun ve evrensel insanlık değerlerinin yanında durma iradesinin somut bir göstergesi olduğunu ifade eden Duran şu ifadelere yer verdi:

"İsrail’in Gazze’de masum Filistin halkına yönelik saldırılarına karşı çıkan ve Filistin’i tanıyan ülkeler, tarihin doğru tarafında yer almaktadır. Bu gelişmenin diğer ülkelere de cesaret vereceğine ve Filistin’in uluslararası alanda hak ettiği statüye kavuşmasına katkı sağlayacağına inanıyoruz. Uluslararası toplumu barış ve adaletin tesisi için bu tarihi adımı takip etmeye davet ediyoruz. Türkiye olarak, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin Devleti’nin kuruluşunu desteklemeyi ve Filistin halkının meşru davasını her platformda en güçlü şekilde savunmayı sürdüreceğiz."

BM'YE REFORM ÇAĞRISI

Öte yandan İletişim Başkanı Duran, New York Türkevi'nde Birleşmiş Milletler (BM) 80'inci Genel Kurulu marjında düzenlenen 'Uluslararası Sistemde Adalet Arayışı: Krizlerden Küresel Düzenin Yeniden İnşasına' başlıklı panele video mesaj gönderdi.

Duran, mesajında, BM'nin kurulduğu 1945 yılından bu yana temel hedefleri olan, küresel barış ve güvenliğin sağlanması ile uluslararası iş birliğinin geliştirilmesi alanlarında önemli başarılara imza attığını ifade etti.

Türkiye'nin BM'nin temsil ettiği değerlerin ve çok taraflılık ilkesinin güçlü bir destekçisi ve savunucusu olduğuna dikkat çeken İletişim Başkanı Duran, Türkiye'nin barış ve güvenlik, kalkınma ve insan hakları alanındaki faaliyetlere istikrarlı ve önemli katkılar sunduğunu vurguladı. İkinci Dünya Savaşı sonrası şekillenen BM'nin mevcut yapısının günümüz dinamik ve karmaşık dünyasını temsil etmekten uzak kaldığını belirten İletişim Başkanı Duran, uluslararası sistemin son dönemde önemli bazı sınamalarla karşı karşıya kaldığını ancak pek de iyi bir sınav veremediğini dile getirdi.

İletişim Başkanı Duran, "Başta Orta Doğu olmak üzere dünyanın farklı bölgelerinde devam eden çatışma ve gerginlikler, milyonlarca insanı evinden eden büyük göç dalgaları, iklim krizinin etkisini her geçen gün daha fazla hissettirmesi, İslam karşıtlığı ve etnik, dinsel ayrımcılık gibi konular mevcut uluslararası sistemin önünde önemli sınamalar olmaya devam ediyor" dedi.

"BM, HANTAL BİR YAPIYA DÖNÜŞMÜŞTÜR"

Son 2 yıldır İsrail'in Gazze'de neden olduğu trajedi ve yıkımın, mevcut yapının ne derece adaletsiz ve çarpık işlediğinin en acı örneklerinden biri olduğunu kaydeden İletişim Başkanı Duran, "İsrail'in işgal politikaları, işlediği savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar karşısında Birleşmiş Milletler, kuruluş misyonunu ifa etmekte yetersiz kalmış, giderek işlevsizleşen hantal bir yapıya dönüşmüştür" ifadelerini kullandı.

BM Güvenlik Konseyi daimi üyelerinin veto yetkisi ve adil temsil eksikliği nedeniyle herhangi bir karar alınamadığına, BM'nin bu zulüm karşısında hareketsiz kaldığına işaret eden Duran, BM'nin, meydan okumaları ve krizleri sona erdirebilmek, çağın gereklerine uygun bir küresel düzene uyum sağlamak amacıyla ciddi bir reforma ihtiyaç duyduğunun altını çizdi.

"SORUMLULUĞUMUZU YERİNE GETİRMEYE ÇALIŞIYORUZ"

BM'deki reform ihtiyacıyla eş zamanlı olarak ele alınması gereken anahtar niteliğindeki kavramın adalet olduğuna vurgu yapan İletişim Başkanı Duran, şunları kaydetti:

"Bu nedenle panelimizin ana başlığını 'Uluslararası Sistemde Adalet Arayışı' olarak belirledik. Biz, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın 'daha adil bir dünya mümkün' şiarıyla hareket ediyoruz ve bunu sağlamak için de Türkiye olarak sorumluluğumuzu yerine getirmeye çalışıyoruz. Daha adil, daha eşit, daha barışçıl ve daha istikrarlı bir dünya düzeninin tesisi için her platformda yoğun gayret gösteriyoruz. Birleşmiş Milletler sisteminin daha iyi işlemesine yönelik atılan adımları destekliyoruz."

"TÜRKİYE REFORM ÇAĞRILARI, KÜRESEL VİCDANIN SESİNE DÖNÜŞTÜ"

Duran, "Uluslararası kurum ve kuruluşların belirli ülkelerin çıkarlarına göre değil, adalet, barış ve istikrar gibi temel ilkelere dayalı olarak yeniden yapılandırılması gerektiğini savunuyoruz" ifadeleriyle, Türkiye'nin reform çağrılarının mazlum ve mağdur halkların ve küresel vicdanın sesine dönüştüğünü belirtti.

Türkiye'nin, herkes için adaleti, güvenliği ve istikrarı merkezine alan bir düzenin tesisi için öncü ve yapıcı rolünü sürdüreceğinin altını çizen İletişim Başkanı Duran, "Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın vurguladığı üzere 'Güçlünün haklı olduğu değil, haklının güçlü olduğu bir sistemin inşası' için çalışmalarımıza devam edeceğiz" diye konuştu.

Krizlerden ders çıkaramayan bir yapının, uzun süre ayakta kalamayacağını dile getiren Duran, "Bugün bizim görevimiz, krizlerin yarattığı yıkımları adalet temelinde kalıcı çözümlere dönüştürmektir" dedi.

Adalet olmadan barışın olmayacağını, barış olmadan da sürdürülebilir bir geleceğin kurulamayacağını vurgulayan Duran, Türkiye'nin, bu vizyonla hareket eden, adalet merkezli bir küresel düzenin inşasına katkı sunan bir ülke olduğunu ve güçlülerin değil, haklının kazandığı bir dünyanın mümkün olduğunu sözlerine ekledi.

Kaynak: AA-DHA
Sıradaki Haber İçin Sürükleyin