Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. TRT Haber'de bir programa katılan Tunç, CHP'nin 38. Olağan İstanbul İl Kongresi'nin iptali, Terörsüz Türkiye süreci ve yargı düzenlemelerine ilişkin konuştu.
CHP KONGRE İPTALİ
Bakan Tunç, Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) 38. Olağan İstanbul İl Kongresi'ne ilişkin mahkemenin verdiği kararın, "yargılama sürecinde doğabilecek telafisi güç zararların önlenmesine yönelik bir ihtiyati tedbir" niteliğinde olduğunu ve nihai bir hüküm teşkil etmediğini belirtti. Tunç ayrıca, "Özgür Özel'in ifadeleri çok talihsiz. Yargı kararına uyulması, hukuk devletinin bir gereğidir" ifadelerini kullandı.
"TERÖRE ZEMİN HAZIRLAYAN DURUMLAR ORTADAN KALDIRILDI"
Bakan Tunç Terörsüz Türkiye sürecine ilişkin ise, " Türkiye için çok hayati bir konu, çok önemli, çok önemsiyoruz. Demokratikleşme adımları, temel hak ve özgürlüklerinin güçlendirilmesi, Türkiye’de düşünce ve ifade özgürlüğü, basın yayın özgürlüğü alanında çok önemli adımlar atıldı. Kürtçe TV, anadil gibi birçok yenilik ve demokratikleşme adımları atıldı. Teröre zemin hazırlayan unsurlar ortadan kaldırılarak bugünlere geldi" ifadelerini kullandı.
Bakan Tunç, şunları kaydetti;
Devam etmekte olan bir yargılama süreci var. Şu anda dava bitmiş değil. Hem Ankara'da genel merkez kurultayı ile ilgili yürüyen ceza davaları ve hukuk davaları var, hem de İstanbul'da İstanbul il kongresi ile ilgili hem ceza davası iddianame mahkemeye sunuldu, kabul edildi, hem de dün açıklanan tedbir kararlarıyla kamuoyunun öğrendiği hukuk davası var. Dolayısıyla devam eden yargılama süreçleriyle ilgili bizim lehte ya da aleyhte burada bir görüş beyan etmemiz söz konusu olamaz. Verilen karar bir tedbir kararı.
Dünkü İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin vermiş olduğu kararda, 38. İstanbul İl Kongresi'nde seçilen il yönetiminin, il yönetim kurulu üyelerinin, il disiplin kurulu üyelerinin görevden el çektirilmesi ve tedbiren el çektirilmesi ve 39. kurultayla ilgili olarak devam eden seçim süreçlerinin İstanbul bakımından durdurulması, sadece İstanbul bakımından. Çünkü 39. kurultayla ilgili karar alındı biliyorsunuz CHP Genel Merkezi tarafından ve delege seçimleri şu anda devam ediyor. Eğer bir hukuki sakatlık var ise, o zaman bu delege seçimlerinin ötelenmesi gerektiği kanaatinde mahkeme. O nedenle o açıdan bir tedbir kararı var.
"ÖZGÜR ÖZEL'İN İFADELERİ ÇOK TALİHSİZ"
(CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in yargıya yönelik açıklamaları) Böyle bir ifade söz konusu olamaz. Bir ana muhalefet Partisi genel başkanının mahkeme kararını tanımıyoruz demesi bir kere çok talihsiz ve uygun olmayan bir açıklama. Mahkeme kararının son fıkrasını okuduğunuz zaman kabul edilen talepler bakımından itiraza tabi, Hukuk Muhakemeleri Kanunu gereğince, reddedilen talepler bakımından da çünkü taleplerin tamamı kabul ya da reddedilmemiş. Bir kısmı kabul edilmiş, bir kısmı reddedilmiş. Reddedilen talepler bakımından da Hukuk Muhakemeleri Kanunu gereğince istinafa tabi. Bu hukuki yolları tüketmeden siz verilen bir kararı tanımıyoruz demeniz o zaman demokratik hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmaz.
"SORUŞTURMALAR DEVAM EDERKEN SUÇ ÜSTÜ YAPILDI"
İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerindeki soruşturmalar devam ederken bir yandan da başka belediyelerde suçüstü yapıldıkları oldu. Manavgat'ta suçüstü yakalanması Belediye Başkan Yardımcısının ve yine Şile'de aynı şekilde suçüstü yapılması. Yani bir taraftan yargı soruşturmaları devam ettirirken diğer yandan da başka belediyelerinde maalesef bu tür çirkin olayların devam ettiğini görüyoruz. Bu tüm kamuoyunun gözü önünde cereyan ediyor. Bizim yargıya müdahale etmemiz söz konusu olamaz. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanının özellikle İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile ilgili 5 ay önce başlayan soruşturmanın ilk anından itibaren bunun bir yolsuzluk soruşturması olmadığını, bunun bir siyasi soruşturma olduğunu söylemesi bir kere dosyanın içeriğini bilmeden, iddiaları görmeden, delilleri bilmeden hemen sahiplenmesi doğru değildi.
TERÖRSÜZ TÜRKİYE SÜRECİ
“Terörsüz Türkiye” konusunda gelinen aşama hakkında da konuşan Tunç, sözlerini şöyle sürdürdü;
"Türkiye için çok hayati bir konu, çok önemli, çok önemsiyoruz. Terörden arınmış bir Türkiye Yüzyılının sürecini hızlandırır. Acı kayıplarımız oldu, binlerce insanımızı terörden kaybettik. 41 yıldan bu yana da bugün enflasyonu konuşuyorsak, ekonomiden zorlukları konuşturuyorsak bunları da göz önünde bulundurmamız lazım.
Terör örgütünün silahları yakma süreci önemli aşama. Bu aşamaya kolay gelinmedi. Sayın Cumhurbaşkanımızın geçen seneki Ahlat’taki yaptığı ‘iç cephemizi güçlendirelim, terörü aramızdan çıkaralım’ açıklaması sonrası sayın Devlet Bahçeli’nin ekim ayında yaptığı çağrı sonrası, İmralı ile yapılan görüşme sonrası terör örgütünün feshine, silah yakmasına giden süreci gördük.
Bu son 1 yıllık aşamaya gelince de geçmişte 41 yıllık mücadele var terörle mücadelede kahramanca mücadele eden askerlerimiz, polisimiz, insanlarımız var. Bölgenin gelişimini etkileyen, terör örgütünü oradan arındırılması sonucu önemliydi.
Sayın Cumhurbaşkanımız o bölgede OHAL’i kaldırdı, normalleşmeyi getirdi. Demokratikleşme adımları, temel hak ve özgürlüklerinin güçlendirilmesi, Türkiye’de düşünce ve ifade özgürlüğü, basın yayın özgürlüğü alanında çok önemli adımlar atıldı. Kürtçe TV, anadil gibi birçok yenilik ve demokratikleşme adımları atıldı. Teröre zemin hazırlayan unsurlar ortadan kaldırılarak bugünlere geldi.
Terörsüz Türkiye sürecinde özellikle bu süreç konuşulmaya başlandığında devletin tüm kurumlar tam bir koordinasyon içindeydi."
"11. YARGI PAKETİ İÇİN HAZIRLIKLAR SÜRÜYOR"
Yargı reformlarının bu süreçle paralel olarak devam ettiğini belirten Tunç, 10. Yargı Paketi ile hasta hükümlü ve tutuklularla ilgili önemli iyileştirmeler yapıldığını ve konutta infaz gibi özel infaz usullerinin hayata geçirildiğini hatırlattı. Önümüzdeki dönemde ise 11. Yargı Paketi için hazırlıkların sürdüğünü ifade etti.
Özellikle suça sürüklenen çocuklar konusu özellikle son zamanlardaki olaylar nedeniyle daha çok konuşulmaya ve tartışılmaya çalışıldı. Çocuk adalet sistemi gerçekten çok önemli. Hem suça sürüklenen çocuklar bakımından önemli, hem de suç mağduru çocuklar bakımından önemli. Çocuk adalet merkezleri oluşturuyoruz. Yani yeni dönemde önceki yıllardan başlayan geleneği daha da hızlandırıyoruz. Bursa'da Çocuk Adalet Merkezimizi açtık, Erzurum'da açtık. İzmir'de şu anda çalışmaları devam ediyor.