Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, DHA Haber Merkezi'nin konuğu oldu. Memişoğlu, sağlık sistemine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Koruyan, üreten, geliştiren sağlık vizyonunun ilk meyvelerini vermeye başladığını belirten Bakan Memişoğlu, bazı kan kanseri türlerinin tedavisi için umut olan yeni nesil genetik tedavi CD19 CAR-T hücre tedavisinin klinik araştırmaları ve üretim aşamalarının Türkiye’de ilk kez yerli bir firma tarafından gerçekleştirilmesini sağlayacak protokolün imzalandığını kaydetti.
TÜRKİYE'DE BİR İLK OLACAK
Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, "Türkiye’de ilk kez, bazı kan kanseri türlerinin tedavisinde kullanılacak CD 19 CAR-T hücre tedavisinin klinik araştırmaları ve üretimi, yerli bir firma tarafından gerçekleştirilecek" dedi.
Türkiye’nin, sağlık hizmetleri konusunda çok iyi bir yerde olduğunu söyleyen Bakan Memişoğlu, "CAR-T Cell, kanser tedavisinde çok ileri teknoloji tedavi yöntemlerinden biri. Bunu da çok kısa zamanda Türkiye'de yerli olarak üreterek insanlarımızın hizmetine sunacağız. TÜSEB de bu işin bir parçası. Biz Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığını üreten sağlığın lokomotifi olarak değerlendiriyoruz. Bununla ilgili bir kanun da çıkardık.
Artık Türkiye'de bilim alanında bir fikri olanın fikir aşamasından itibaren bilimini, araştırmasını, sanayisi ve üniversitesiyle birleştirerek ticari bir ürün haline getirebilmesini sağlayacak ‘fikirden ürüne’ diye bir üreten sağlık modeli oluşturduk. Bunun ilk meyvelerinden biri de CAR-T Cell olacak.
TÜSEB birçok alanda çalışıyor. Covid’de solunum cihazı üretti ülkemiz. Akciğer pompasından kalp kapaklarına kadar, üretebilir Know-How’a, bilgiye sahibiz. Çok yakın zamanda böyle birçok müjdeyi toplumumuza ileteceğiz. Çünkü biz sadece sağlık hizmetine değil aynı zamanda sağlığın teknolojisini, bilimini üreten, dünyanın öncü, lider ülkelerinden biri de olmak istiyoruz. Hem insan gücümüz, hem altyapımız, hem de siyasi irademiz ve desteğimiz var. Birkaç yıl içinde Türkiye'de özellikle sağlıkla ilgili birçok cihaz, malzeme, ilaçlar yavaş yavaş ortaya çıkmaya başlayacak" dedi.
ÖZEL HASTANELERDE MEVZUAT DEĞİŞİMİ
"Özel hastaneler mevzuatını değiştirip daha kontrol edilebilir ve denetlenebilir hale getiriyoruz" diyen Memişoğlu, konuşmasının devamında "Yeni aile hekimliği yönetmeliği ile vatandaşların ilk durağı hastaneler değil ASM'ler olacak" şeklinde konuştu.
AMBULANSLARIN RENGİ AYRILACAK
Bakan Memişoğlu ayrıca, 112 ambulanslarıyla kronik hastanın naklini yapan ambulansların rengi ayrılacağını açıkladı.
Memişoğlu açıklamasında; "İki şey ifade etmek istiyorum, buna da özellikle vatandaşlarımızın hassasiyet göstermesinde fayda var. Birincisi gereksiz yere 112'nin aranmasını istemiyoruz. Bu, diğer insanlara haksızlık oluyor. İkincisi de ambulanslarımız için trafikte fermuar yöntemi kullanılarak yollarda geçiş verilmeli.
"NAKİL AMBULANSLARI GRİ OLACAK"
Öte yandan ambulanslarla ilgili yeni bir mevzuat değişikliği de yaptık. 112 ambulansları yani kırmızı ambulanslarla, kronik hastaların nakillerini yapacak ambulanslar artık renk olarak ayırt edilecek şekilde farklılaşacak. Bu yılın sonuna kadar adaptasyon ya da uyum süreci verdik. Nakil ambulansların renklerini griye döndüreceğiz. Böylece içindeki gerçek acil hastaysa ancak çakarını ya da sirenini çalıştıracak.
Ayrıca ambulansların kurumsal olmasını sağlıyoruz. Kişisel ambulansların olmasını istemediğimiz için böyle bir mevzuat yaptık. Onu da 2025 sonuna kadar adaptasyon süresi var. 2026'nın başından itibaren artık 112 ambulanslarıyla kronik hastanın naklini yapan ambulansların rengi ayrılacak. Ayrıca bütün ambulansları elektronik sistemlerle donattık ve içi de dahil yönetebilir hale geliyoruz. Bunu zorunlu hale getiriyoruz. Yani ambulansın içinde hangi hasta var, nereye gidiyor, hastanın durumu nasıl, komuta merkezinin bilgilenebileceği şekilde anlık olarak yönetebilir hale gelecek. Ambulansın içindeki hastanın durumu da dahil nereye gideceğini vesaire aynı zamanda emniyetle bağlantılı olarak da takip ettireceğiz" diye konuştu.
HASTANELERLE ENTEGRE AİLE HEKİMLERİ
Aile hekimlerini hastanelerle de entegre hale getirildiğini anlatan Bakan Memişoğlu, “Yani bu 3 bin 500 nüfuslu aile hekimi, diyelim bir hastasında hastaneye gitme ihtiyacı duyuldu, bütün hastanelerden yüzde 10 kontenjanı aile hekimlerine ayırdık. Aile hekimi kendi nüfusundaki kişiye ilgili hastanelerden ilgili branşlarda kendisi randevu alabiliyor. 1,5 milyona yakın insan, bu şekilde şu anda randevu alıp hastalıkları için tedavi alıyor.
Bu neyi sağlıyor, yanlış branşa başvuru veya gereksiz yere hastaneye gidişi engellemiş oluyoruz. Aile hekimiyle hastanelerdeki hekimin de birbirleriyle haberleşmesini sağlıyoruz artık. Böylece aile hekiminiz aynı zamanda hastanede yapılacak olan tüm uygulamaları vesaire hepsini takip edebilir. Biz vatandaşlarımızın aile hekimliğini bu şekilde daha etkin, hastaneye gitmeden, acile gitmeden problemlerini çözecek kapı olarak görmesini istiyoruz. Tedavi değil koruyuculuğu da önceleyecek aile hekimlerimiz" dedi.
HEKİM GEREKLİ GÖRÜRSE RANDEVU OLUŞTURACAK
Bakan Memişoğlu, vatandaşa yönelik talebini ifade ederek, şöyle konuştu;
“Vatandaşın aile hekimine gidip, ‘Bu ilacı, bu filmi yaz’ Ya da ‘Beni hastaneye sevk et’ demesini istemiyoruz. Vatandaşlarımız kendi aile hekimine derdini söylesin, ne yapılması gerektiğine hekim karar versin. Aile hekimi uygun görürse onu ikinci veya üçüncü basamak kurumlara sevk edecek.
‘Ben randevu alamadım, siz benim için randevu alın’ diye aile hekimlerine baskı yapılmasını istemiyorum. Aile hekiminin gerekli değilse bu randevuyu vermesini de istemiyoruz. Gerçekten hastanın hastaneye gitmeye ihtiyacı varsa, hekim buna lüzum görüyorsa randevu alsın istiyoruz. Ya da ilaç yazılacak, aile hekimi bunu istemezse baskı kurulmasın istiyoruz.