Program kapsamında öncelikle Reha Erdem’in, 2010 yılında Anadolu Efes’in yapım desteğiyle Türk sinemasına kazandırdığı 'Kosmos' filminin gösterimi yapılırken, sonrasında gerçekleştirilen 'Sinema Dersi'nde Reha Erdem; sinemasını, esin kaynaklarını, filmlerinde kurduğu zaman-mekan-insan ilişkisini ve yapımlarında anlam yaratmayı katılımcılarla paylaştı.
Anadolu Efes olarak Türkiye sinemasının gelişimine katkı sağlamak için proje geliştirme ve yapım aşamalarında sinemacıların yanında yer aldıklarını söyleyen Anadolu Efes Türkiye Kurumsal İletişim Müdürü Simge Balaban "Desteklediğimiz her alanda uzun soluklu değer yaratan ve sürdürülebilir modeller oluşturan bir kurum olarak Türkiye sinemasına ve sinema kültürüne olan katkılarımızı artırarak devam ettirmek bizim için büyük bir gurur vesilesi. 28 yıldır destek verdiğimiz İstanbul Film Festivali kapsamında verdiğimiz Jüri Özel Ödülü ile bugün hepimizin bildiği bazı önemli filmler çekildi ve Türkiye sinemasına kazandırıldı. Dolayısıyla bugün bu ödülü 3 kez almaya hak kazanmış, Türk sinemasının gelişimine çok önemli katkıları bulunan, ünlü yönetmen ve senarist Reha Erdem’i sizlerle buluşturmuş olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Reha Erdem ilk olarak 2004 yılında 'Korkuyorum Anne' ile Anadolu Efes Ödülü’nü kazandı, 2006 yılında bu ödülle '5 Vakit' filmini çekti. '5 Vakit' ile 2006 yılında ödülü tekrar kazanarak, 2009 yılında 'Hayat Var'ı çekti ve bununla da ödülü tekrar kazandı. Bu kez ödül ile 2010 yılında Kosmos’u çekti. Anadolu Efes olarak Türkiye Sineması’nın gelişip yükselmesinde bugüne kadar bir nebze rolümüz olduysa ne mutlu bize" dedi.
'Reha Erdem ile Sinema Dersi'ne katılan, İKSV İstanbul Film Festivali Direktörü Azize Tan "Sinemaya yapılan sürdürülebilir katkılar İstanbul Film Festivali’nin markalaşmasında büyük önem taşıyor. Bu anlamda, Anadolu Efes’in Festival’imize verdiği 28 yıllık destek bizler için çok kıymetli. Bir kez daha; Anadolu Efes’e teşekkür ediyoruz" dedi.
Program kapsamında konuşan Reha Erdem ise şunları söyledi: "Biz sanatçılar için özel sektörün sinemaya katkısı gerçekten önemli. Özellikle de reklam amacı gütmeden, uzun vadeli katma değer sağlayan destekler ile devamlılığı olan güzel işler ortaya çıkıyor. Ben de çektiğim filmlerden bazılarını sinemaya 28 yıldır gönül vermiş olan Anadolu Efes’in desteğiyle sanatseverlerle buluşturdum. Bu değerli katkı için Anadolu Efes’e bir kez daha teşekkür ediyorum. Yaşanmakta olan dijital devrimi her anlamda çok önemsediğini dile getiren Erdem, genç kuşağın dijital devrimin içine doğduğunu ve bu anlamda hayata bakışının farklı olduğunu dile getirdi. "Yeni kuşak temsil etmek yerine katılmayı tercih ediyor. Yeni kuşak tercih yapmayı seviyor. Bu da çok daha özgün ve farklı işleri sinema için de mümkün kılıyor. Bu anlamda, ben umutluyum." Dijitalleşen yeni çağın aynı zamanda 'akışkan bir çağ' olduğunu dile getiren Erdem, bu akışkanlığın kültür-sanatın her alanına olduğu gibi sinemaya ve sinema diline de 'çok boyutluluğu' ve 'disiplinlerarası yaklaşımı' kazandırdığını, bu anlamda yeni dönem sinemasından umutlu olduğunu söyledi. Erdem sözlerine şöyle devam etti: "benim sinemam 'beklenmedik sinema', yaşadığımız hayatın kendisi de beklenmeyenlerle dolu. Bence sanatın kendisi de burada başlıyor."
