İngiliz rock devi Placebo konserinde solist Brian Molko ve seyirci arasında yaşanan telefon krizini kültür sanat basını değerlendirdi

Geçtiğimiz hafta Placebo konserinde yaşanan telefon krizi yeni bir tartışma başlattı. Konser öncesi ekranda; "Video çekerseniz saygısızlık edersiniz. Anı yakalayın. Sizinle bütünleşemeyiz. Barış sizinle olsun. Namaste" şeklinde bir uyarı vardı. Ancak konserin başlamasıyla duygularına hakim olamayan fanlar telefonlara davranınca solisit Brian Molko'dan; "You are f*cking selfish. You make me angry and the more angry I get, the less I care about the concert. Put your f*cking phones down." ("S*ktiğimin bencilleri. Beni kızdırıyorsunuz. Ve ne kadar kızarsam konseri de aynı derecede umursamam. O s*k*k telefonlarınızı indirin.) şeklindeki uyarı salonda adeta soğuk rüzgar estirdi. Yaşanan krizi kültür sanat basınına sorduk. 

"Hassasiyeti Olağan Ancak Tavrı Yadırgadım" - İhsan Dindar (Unlimited)

Placebo uzun sayılabilecek bir aranın ardından yeniden İstanbul'daydı. Bu da tabii hem bizim kuşağımızda hem de onu yıllardır bekleyen daha genç kuşakta büyük bir heyecana neden oldu. Konser alanında sadece Türkiye değil, farklı ülkelerden gelenlere de rastlamak mümkündü. Alınan önlemler ve yönlendirmeler organizasyonun ne denli profesyonel kurgulandığını gösteriyordu. Ancak konser esnasında Brian Molko'nun yaklaşımları pek çok insanı üzdü ya da şaşırttı. Madonna gibi süperstarların da konserlerde çekim yapılmasına karşı olduğunu biliyoruz. Brian Molko'nun da bu hassasiyeti taşıması olağan. Ancak oraya büyük bir heyecanla gelip kendince o ânı ölümsüzleştirmek isteyenlere takındığı tavrı yadırgadım. Evet, keşke herkes sadece sahneye ve gösteriye odaklansa. Ancak yaşadığımız dünya biraz da mevcut gerçekliğiyle var.

"Seyirci Abartınca Brian Molko da Kendisini Tutamadı" - Orhun Atmış (Cumhuriyet Gazetesi Kültür Sanat Muhabiri)

Ben de çok defa önümdeki kişilerin havaya kaldırdığı telefon ekranlarından konser izledim. Canlı konseri telefon ekranından takip etmek durumunun yarattığı oksimoron, anı yaşamak isteyen insanlarda anlık da olsa sinir harbine yol açıyor. Bu açıdan Brian Molko’nun tarafında olduğumu söyleyebilirim. Kullandığı ifadeler eleştirilebilir mi, bence mümkün olduğunca kibar davrandı ama eleştirilebilir tabii ki. Ancak o zaman karşı taraftan da “sizden konser öncesi dev ekranda telefonlarınızı çıkarmamanızı ‘namaste’ diyerek rica etmiştik, laftan anlamıyor musunuz” eleştirisi gelirse ne diyeceksiniz? Gittiğim konserlerde fotoğraf ve video çekmediğim hiç olmadı. Ancak bunların toplamı 30 saniyeyi geçmez. Yanlış görmediysem Brian Molko’nun kendini tutamadığı zaman, bütün şarkıyı ya da konseri çeken insanların artık işi iyiden iyiye abarttığı bir zamandı.

Seyirci zorbalığı mı? Sanatçı zorbalığı mı? - Çağatay Yılmaz  (Back on Stage)

Bir haber alıyorsunuz, aa ne güzel, sevdiğiniz bir sanatçının konseri var. Biletinizi ediniyorsunuz, giyinip süslenip alana gidiyorsunuz. Sanatçı en sevdiğiniz parçanın ilk notalarını çalıyor, çığlık kıyamet, fakat bir anda sanatçıyla aranıza telefon ekranları giriyor. Sahneden bakınca da korkunç olmalı, yüzlerin yerini bir anda telefon kameraları alıyor, bazılarının flaşları bile açık... Can sıkıcıdır diye tahmin ediyorum. Peki gerçekten seyirciyle küfürleşecek kadar sinir bozucu mudur acaba?  Konser anında kalmaya davet etmek, telefonları bir bırakın demek bence oldukça makul, seyirci olarak da desteklediğim bir istek aslında. Ancak söyleme biçimi çok üstten olunca tuhaf bir hal alıyor. 'Seyirci zorbalığı' kavramına aşinayız, sanatçı zorbalığı diye bir kavramı da düşünmeliyiz galiba