Kadrosunda Çağatay Ulusoy, Afra Saraçoğlu, Selin Şekerci, Yetkin Dikinciler, Özgür Çevik, Bora Akkaş, Nilüfer Açıkalın ve Altan Erkekli’nin buluştuğu ‘Yeşilçam’ın muhteşem hikayesi Levent Cantek ve Volkan Sümbül imzası taşırken, yönetmen koltuğunda usta isim Çağan Irmak yer alıyor.
‘Yeşilçam’, başta eşi olmak üzere her şeyini kaybetmiş sinema aşığı genç yapımcı Semih Ateş’in (Çağatay Ulusoy) 1964 Türkiye’sinin gölgesinde, henüz “Altın Çağ"ını yaşamaya başlamamış Yeşilçam Sineması’nda küllerinden yeniden doğmasının ve aşkı bulmasının hikayesini anlatıyor.
Semih Ateş (Çağatay Ulusoy)
“Bir film yaparım hastalar iyileşir, mevsim değişir”
Semih Ateş hikayeler olmadan yaşayamayan, sinemadan gözü dönen, “Film çekemezsem ölürüm ben!” anlayışına sahip, hırslı ve genç bir prodüktördür. Tüm hayatı filmler olan sinema aşığı Semih Ateş’in tek amacı batan şirketini yeni bir film ile yeniden ayağa kaldırmak, Yeşilçam’da kaybettiği itibarını ve kendisini terk eden Yeşilçam’ın yıldız oyuncusu olan eski eşi Mine Cansu’yu yeniden kazanabilmektir.
Tülin Saygı (Afra Saraçoğlu)
“Ben oyuncu olacağım, süs bebeği değil.”
Hakan’ın, tesadüfen gördüğü ve yıldız ışığı olduğuna inandığı bir kızı, Semih ile tanıştırmasıyla Tülin oyunculuk dünyasına adım atar. Tülin, Yeşilçam’ın kapısını sadece güzel bir yüz değil gerçek bir sanatçı olmak için çalan genç ve güzel bir oyuncudur. Semih’ten ilk andan itibaren etkilenen Tülin, ışıltısı, zekası ve açık sözlülüğüyle başta Semih olmak üzere etrafındaki herkesi kendine hayran bırakmaktadır.
