ABD'de yaşayan başarılı müzisyen Bengisu, MedyaTava'nın sorularını yanıtladı: Hedefim istediğim müziği yaparak kitlelere ulaşmak
Berklee College of Music’te Vocal Performance (Şan) ve Music Business Management (Müzik İşletmesi / Menajerlik) bölümlerini bitiren son dönemin başarılı müzisyenlerinden Bengisu, MedyaTava'dan Ömer Üst'ün sorularını yanıtladı.

Ömer ÜST / MedyaTava
omerust@outlook.com
'Hedefim istediğim müziği yaparak kitlelere ulaşmak'
Müzikle ilişkiniz çocukluğunuza dayanıyor. Sizden bu yolculuğu bir dinlemek isterim.
Aslında anaokulundan beri sürekli sahneye çıkıp şarkılar söyleyen biri oldum. Kendimi bildim bileli elimde mikrofon, ağzımda da başka başka şarkılar. Çok şanslı bir çocukluk geçirdim diyebiliriz. Ailemin, özellikle de annemin açık fikirli biri olarak duyduğum ufacık ilgiye güvenip önümü açması sonucu bu noktalara geldi bu iş. Şaka bir yana öncelikle ailemin yönlendirmesi ardından da hayatta olmak istediğim kişiyi, yeri, yapmak istediğim işi lise çağıma geldiğimde biliyor durumda olmamın büyük avantajını yaşadım ve yaşıyorum. Zaten günümüzde gençliğin en büyük sorunu ne istediğini bilememek. Maymun iştahlılık yapmadım mı, tabii ki yaptım. Yani bir gitar çalma maceram var, tam bir rezalet. Yıllarca gitar öğren, çal, çalış, sonra lise 3’e gelince bırak… Çok şeyi denedim, müzik kocaman bir derya deniz sonuçta… Tüm bu deneyimler sonucunda istediğim müziği bulmak yolunda hala ilerliyorum. O noktaya, tam istediğim şeye varamadım daha, devamlı kafamdaki müzik algısı da değişiyor zaten. Eğitimin ve öğrenmenin de devamlı olduğunu müzik sayesinde fark ettim sanıyorum. Müziğin aslında hayatın her yerinde, her anında olduğunu bir anlasak her şey bambaşka olacak.

Dünyanın en önemli müzik okullarından Berklee'de eğitim aldınız. İlginç de bir hikayesi var sanırım gidişinizin, Berklee de olmak size ne kattı, olmam gereken yerdeyim dediniz mi?
Ailem her zaman destekledi beni ve yanımda oldu ama ABD’de okumak ve müzik eğitimi alacak olmakla ilgili bazı sorunlar yaşadım. Yani herkes gibi bir altın bileziğin olsun sonra müzik noktasına biz de geldik ama o noktada kararlı davranarak istediğim okula gitmeyi başardım. Okulun sınavına gizlice girdim, kendi kendime bir şeyler yapmaya çalıştım, şimdi arkama dönüp bakınca ne kadar doğru bir karar vermişim, iyi ki gelip burada okumuşum ve bu deneyimi yaşamışım.
Berklee de olmak hem çok korkutucu hem çok büyülü bir deneyim. Her ne kadar “Benim sesim güzel, ben şöyle müzisyenim, böyle iyi sahnem var” deseniz de okula adım attığınızda bildiğiniz tek şey, yanınızda olan insanların hepsi yetenekli, öğrenmeye gelmiş, seçilmiş insanlar. Bu o kadar büyük bir aydınlanma anı ki. Müzisyenler olarak efsane egolara sahibizdir, bilirsiniz. Bu egonun kırılması, birbirimize destek olarak ilerlememiz gerektiği ile ilgili çok farklı şeyler öğrendim. Derslerin dışında, okul ortamının da sizi geliştirdiği bir dünya. Uluslararası insan hakları ve müzik dersimiz vardı mesela. Dünyanın farklı yerlerinde yaşanan insan haklarına aykırı durumlarla ilgili aktif projeler yapıyorduk. Doğal afetten etkilenen ülkelerdeki çocuklarla online olarak tanışıp onlar için projeler üretiyorduk. Tüm hepsi müzik merkezli ama o çocukların gelişimi, normal yaşamı, travmaları atlatmaları için projelerdi. Tabii ki armoni, aranjman, solfej gibi klasik eğitimleri de aldık ama müzik terapisti olan arkadaşım da var, prodüktör olan da ses mühendisi olan da enstrümanına odaklanan veya film müziğine yönelen de. Derya deniz müzik, bizler de içinde bıkmadan yüzüyoruz yani.

Kendinize koyduğunuz bir hedef var mı?
İstediğim müziği yaparak kitlelere ulaşmak hedefim. Açıkçası bugüne kadar kendimi çok sınırladım, çok etiketlere takılı hareket ettim ama ‘Bitmedi Daha’ itibariyle o limitleri aştım, zincirleri kırdım. Fırsat olsa da uluslararası arenada ülkemi temsil edebilsem, global alanlarda bir Türk kızı neler yapabiliyor gösterebilsem. Bunlar aslında ulaşılamaz amaçlar değil, o yüzden kendime ve ekibime inancım sonsuz.

Son tekliniz ‘Bitmedi Daha’ hayırlı olsun, sizin için özel olduğunu söylemişsiniz. Şarkının hikayesi nedir?
Çok teşekkür ederim! Şarkı bir karantina bebeği Türkiye-Amerika arası prodüksiyonu yapılmış olan, söz-müziği bana, aranjmanı Nurettin Çolak’a ait bir şarkı. Benim için en önemli anlamı, ilk defa sözü-müziği bana ait bir şarkıyı dinleyici ile buluşturmuş olmak. Evdeki stüdyomda kendim kaydettim şarkıyı. Nurettin’le devamlı telefon ve e-posta üzerinden iletişimde olarak şarkımızı yayınlandığı hale getirdik. Bu soru üzerine açıp şarkının ilk demosunu dinledim, şarkı nereden nereye gelmiş inanamadım arada böyle dönüp demoları dinlemek çok ilginç bir duyguya sokuyor beni. Ne kadar geliştiğimi, müziğin nasıl sonsuz olduğunu bire bir görebiliyorum.