2021’in en iyi 20 dizisi belli oldu!
Guardian’ın TV yazarları, 2021’in en iyi televizyon şovları için oy kullandı. Listede BBC yapımı diziler ağır bastı.
1- It’s a Sin
1980’lerin başında Londra, şehveti doruklarında yaşamak isteyenler için bir temas noktası haline gelir. Kulüplerin büyük partiler ve kutlamalar yapması, queer topluluklarının hızla büyümesiyle modası geçmiş düşüncelere karşı mücadele de hızlanır. It’s a Sin, 1981’de böyle bir ortamda Londra’ya taşınan bir grup eşcinsel erkeğin hikayesini konu ediyor. Ritchie, Colin ve Roscoe bu kargaşanın ortasında yaşayan gençler. Yolları kesişip kısa süreden dost olan Ritchie, Colin ve Roscoe’nun hayatı, Britanya’da AIDS krizinin hızla artmasıyla alt üst olur.
2- The White Lotus
Komedi ve dramayı bir araya getiren The White Lotus’ta Hawaii’nin lüks, dışarıdan bakınca mükemmel görünen seçkin bir oteline misafir oluyoruz. Dizinin ilk sezonu, bu otele tatil için gelen bir grup insanın ve oradaki çalışanların bir haftalık süreçte başından geçenleri anlatıyor. Daha girişte öğreniyoruz ki bu bir haftanın sonunda otelde birisi ‘öldürülmüş’. Kim ölmüş, kim öldürmüş kısmı ise şimdilik belirsiz… Dolayısıyla rahatlatma yaratması beklenen tatil, gerilimi tırmandırıyor.
3- Mare of Easttown
Dizide küçük bir kentte işlenen gizemli bir cinayeti araştıran dedektif Mare Sheehan, vakanın üzerinde ilerledikçe iç dünyasında da çatışmalar yaşar.
4- Succession
Yayın hayatına 2018 yılında başlayan Succession, yapım ekibinde Adam McKay gibi isimlere yer veriyor olması, başrollerini Brian Cox, Jesse Armstrong gibi isimlerin canlandırması ve müziklerini ise Nicholas Britell’in bestelemesiyle izleyiciyle buluştuğu ilk günden itibaren dikkat çekici bir yapım haline geldi. İlk iki yılı içerisinde toplamda 18 Emmy ödülüne aday olan dizi, bunlardan pek çoğunun kazananı oldu.
Üçüncü sezonu geçen hafta final yapan dizi, Waystar Royco isimli çok büyük bir şirketin sahibi olan Roy ailesine odaklanıyor. Şirketin sahibi ve ailenin babası Logan Roy bir sağlık problemi geçirince kardeşler arasında çok geçmeden yönetim koltuğuna oturmak üzere bitmek bilmeyen bir savaş başlıyor. Bu savaş, Logan Roy yeniden sağlığına yeniden kavuştuğunda bile devam ediyor.