Antropolog Dr. Manvir Singh, IFLScience’a yaptığı açıklamada, bu durumun müzik ve dansın tüm insan toplulukları için evrensel olmadığını gösterdiğini belirtti. “Kültürü olmayan bir insan kendiliğinden dans etmiyor ya da ninni söylemiyor” diyen Singh, bu davranışların kültürel aktarım gerektirdiğini vurguladı.
Çalışmanın diğer yazarı Profesör Kim Hill, Kuzey Aché topluluğu arasında 1977 ile 2020 yılları arasında toplamda 122 ay saha çalışması yaptı. Bu süreçte topluluğun nüfusu 547’den yaklaşık 800’e yükseldi.
Hill’in gözlemlerine göre, araştırma boyunca bir yetişkinin bir bebeğe şarkı söylediğine veya dans ettiğine hiç tanık olunmadı. Bunun yerine, bebekleri sakinleştirmek için oyunbaz konuşmalar, komik surat ifadeleri ve gülümsemeler tercih ediliyor.
ATEŞ YAKMAYI DA BİLMİYORLAR
Dahası, Kuzey Aché halkı ateş yakmayı da bilmiyor. Ancak bazı bireyler, atalarının bu beceriye sahip olduğunu belirtiyor. Bu durum, topluluğun yakın geçmişte ateş yakma bilgisini kaybettiğini düşündürüyor.
İlginç olan ise Kuzey Aché’lerin, ninni söyleyen, dans eden, şamanizm uygulayan ve tarımla uğraşan Tupi dilini konuşan diğer yerli topluluklarla akraba olmaları. Bu durum, kültürel farklılığın kökeninde demografik çöküşlerin etkili olduğunu gösteriyor.
Araştırmaya göre, 1800’lerin ortasında Cizvit misyonerleri ve köle tüccarları, Kuzey Aché bölgesini büyük ölçüde boşalttı. 1970’lerde hastalıklar ve zorla göç de bu çöküşü daha da derinleştirdi. Sonuç olarak kültürel karmaşıklık azaldı ve bazı temel insani davranışlar zamanla kayboldu.
Yine de bazı Kuzey Aché bireylerinin kendi kendine şarkı söylediği biliniyor. Bu, bireysel düzeyde müziğin tamamen kaybolmadığını ancak toplumsal bir kültürel pratik haline gelmediğini gösteriyor.
