MEDYATAVA'NIN YAZDIĞI STÜDYO KAVGASINI USKAN SORDU, TAMBURACI ONAYLADI

Geçtiğimiz günlerde Medyatava olarak Osman Tanburacı ile Ahmet Çakar'ın 3. Devre stüdyosunda yumruk yumruğa girdiklerini yazmıştık. Arda Uskan, Tanburacı ile yaptığı röportajda bu olayı sordu.








"Ahmet Çakar Erman'ı taklit ediyor" (2)  






Diğer Yazarlar Arda Uskan Sanem Altan Elif Ergu









En iyi teknik direktör


* Futbol için güzel sanatların bir kolu dedin. Yani sekizinci sanat..


Spor güzel sanatların bir kolu. Allah'ın verdiği güzellikleri, yetenekleri sergileme sanatı.



* Sanat bu mu?


Bu. Jonglör de bir artist. Sirkteki trapez yapan adam da. Onun da bir yetenek sergilemesi vardır. Herkes bunu yapamaz.



* Ben sanatın tarifini yanlış biliyormuşum demek. Neyse bir programda Engin Verel "Dünyanın en iyi teknik direktörü kim" diye sormuş, sen "Erich Maria Remarque" demişsin, İlker Yasin de "O da kim" demiş, böyle bir diyalog geçti mi?


Bir espri yaptım, öyle bir antrenör olduğunu zannettiler; halbuki E. M. Remarque roman yazarı. Bir isim salladım; yediler. Ben beni anlayanlar için program yapıyorum.



* Konuşurken çok sakinsin de, ekranda agresif oluyorsun.


Bir olayı ortaya koyarken şartlarının gerektirdiği sertlikte koyarım. Del Bosque'nin gitmesi lazımsa "Del Bosque, gideceksin" derim.



* Sen deyince gider mi?


Gitmez tabii. Ben toplumun bir kesiminin fikrini yansıtırım. Fikirlerimi benimser veya benimsemezler. Kendimi sevdirmek zorunda değilim. Bazı kadın bıyıksız erkek sever. Ben bıyıklıyım. Dünyanın bir numaralı kadını gelse, bıyığını kes dese kesmem. Yatağına da girmem. Beni olduğum gibi kabul edecekler.



* Yani Sharon Stone "Osman bıyığını kesersen senin olurum" dese, kesmez misin?


Kesmem. O kadını çok sevmişsem, yapamayacağım yoktur ama...



* Ama bıyığı kesmem diyorsun.


Kesmem. O benim karakterim.



* Sen aslında ne iş yapıyorsun? Son hatırladığım matbaan vardı.


Ben sana sorayım? Aydın Doğan, Mehmet Emin Karamehmet ne iş yapıyor? Cem Uzan ne iş yapıyordu? Hepsi bankacı, gazeteci, petrolcü, inşaatçı. Bunların gazeteciliği kabul ediliyor da...



* Ben gazeteciliğin kabul edilmiyor demedim ki. Gazetecilik dışında ne iş yapıyorsun diye sordum.


Gazetecilik yapıyorum. Galatasaray Lisesi'nden sonra 1970'te Hürriyet'e girdim, 1978'e kadar orada çalıştım. O dönem babamın matbaası vardı, onu devraldım. 34 yıldır süreli basın kartı sahibi bir gazeteciyim.



"Benim meselem Hakan Şükür"


* Ömer Çavuşoğlu senin en çok takıştığın isimlerden biri değil mi?


O benim kadim dostlarımdan biri. Ama bir Fenerbahçe fanatiği.



* Sen de Galatasaray fanatiğisin.


Hayır, ben Galatasaraylıyım ama futbolun her şeyini bilirim. Ömer Çavuşoğlu bunlara girmez. Onun dini imanı Galatasaray'ı oymak. Kendi de bunu itiraf eder.



* Atışmalarınız nasıl oluyor?


Bir gün Star'da yayın yapıyoruz. Bir Galatasaray-Fener maçı öncesi, "iddiaya girin" dediler. "Galatasaray mağlup olursa sen bıyıklarını keseceksin. Fener yenilirse o kesecek..." Şiddetle itiraz ettim. Ben bıyıklarımı kesmem. Çünkü bu bıyıklar bana dedemden miras. Benim dedem Tamburacı Osman Pehlivan, Tambura üstadı, aynı zamanda pehlivan. Bu bıyıkların bir tek sebebi dedemdir. Resimlerimizi yan yana koy birbirinden ayıramazsın.



* Babanda da bıyık var mıydı?


Vardı. Ama bu kadar haşmetli değildi.



* Bıyıklara nereden geldik?


"Galatasaray yenilirse keser misin" dedi Ömer. O zaman da Galatasaray'ın en şaha kalkmış zamanları. "Yahu Ömer" dedim, "Galatasaray'ın başarısıyla şaha kalkmış bu bıyıklar, Fener'in kederinden pişmiş senin bıyıklarına feda edilir mi. Ben bu aslan gibi bıyıkları kesersem senin saç sakal, tepeden tırnağa tıraş olman lazım.." Allah'tan o maç 0-0 bitti. Bıyıkları kurtardık. Ama benim meselem Ömer filan değil. Hakan Şükür; bana onu sor.



* Sordum.


Antrenör olsam bir gün oynatmam. Hakan Şükür'ün vuruş tekniği yok, karar verme yeteneği yok, zekâ sürati yok. Ama Hakan, olayları kendi açısından fevkalâde kullanan kurnaz bir futbolcu tipidir. Çünkü örgütçüdür.



* Geçen gün stüdyoda Ahmet Çakarla kavga etmişsin. Neredeyse yumruk yumruğa birbirinize girecekmişsiniz.


Ahmet Çakar değerli bir insan ama hayatını saldırganlık üzerine kurmuş. Bana saldıramaz. Onun eline yoğurması için hamur lazım. Benden de pandispanya olmaz. Biraz eleştiri dozunu artırdı. Benden de gereken cevabı aldı. Sonra üzülüp özür diledi, ortada kırgınlık kalmadı.



* Maçlarda şeref tribünlerinde bile olaylar çıkıyor. Bunu neye bağlıyorsun?


Ben şeref tribününde ana avrat küfreden, belinde silahla gelenleri tanıyorum. Ama bunlara kimse bir şey yapamıyor. Güçleri yetmiyor. Bunlara dil uzatamazsınız, haklarında bir şey yazamazsınız.



* Neden?


Çünkü bağlantılar başka yerlere gider, kabak senin başına patlar. Onun için suya sabuna dokunmadan iş yürütülür Türkiye'de. Bu bana ters. Bildiklerimi söylerken hata yaptıysam boynum kıldan ince kanun karşısında. Ama ne idüğü belirsiz, baldırı çıplak birine hesap vermem. Bunun için savaş vermeye kalktığın vakit de, giderek yalnız kalıyorsun. Çünkü güç odakları karşında. Böyle fikir özgürlüğünün kısıtlı olduğu yerde, biz hangi yorumları yapabiliriz! Tehdit alıyoruz, mafya üstümüzde.ARDA USKAN-VATAN

Zenginliği tatmadan ölmeyecekler! Bir maden suyu skandalı daha: Dışkı tespit edildi Mayıs ayında yüzleriniz gülecek! Dolar 25 TL'ye düşecek! Tarih verildi Farklı maymunu 8 saniye içinde bulabilir misin? Meğer bu yüzden evlere geliyormuş