Ülkenin önde gelen müzik yazarı ve kültür sanat gazetecileri Sezen Aksu tepkisini MedyaTava'da yorumladı

Ünlü sanatçı ve söz yazarı Sezen Aksu, 2017 yılında müzisyen Yaşar Gaga ile birlikte Polat Yağcı'nın Poll Production şirketinden çıkardığı 'Şahane Bir Şey Yaşamak' şarkısını 5 yıl sonra kendi sayfasından yayınlayınca dini değerlere hakaret ettiği gerekçesiyle hedef gösterildi. Daha birkaç gün öncee Milli Beka Hareketi Başkanı Murat Şahin'in Tarkan'ın 'Cuppa' şarkısında 'cunta'yı ima etmiş olabileceğini etmesinin hemen ardından; aynı grup Sezen Aksu'nun "Şahane Bir Şey Yaşamak" şarkısında kullandığı bir ifade yüzünden 'dini değerlere hakaret ettiği' gerekçesiyle evinin önünde eylem yaptı.“Selam söyleyin o cahil Havva ile Adem’e” sözleri yüzünden linçe uğrayan sanatçıya gösterilen tepkiyi ülkenin önde gelen müzik yazarı ve kültür sanat gazetecileri Naim Dilmener, Tolga Akyıldız, Ayşen Güven, Aslı Uluşahin ve Bekir Özgür Aybar MedyaTava'dan Gizem Ertürk'e yorumladı.NAİM DİLMENER (MÜZİK ELEŞTİRMENİ, YAZAR)"DAĞ GİBİDİR SEZEN AKSU; YIKILMAZ, ZARAR GÖRMEZ""Bütün bunlar mazeret. Dertleri her zaman muhalif bir duruşu olmuş Sezen Aksu ile uğraşmak. İstedikleri kadar uğraşsınlar, bir şey elde edemeyecekler. DAĞ gibidir Sezen Aksu; yıkılmaz, zarar görmez.” (Naim Dilmener)TOLGA AKYILDIZ ( MÜZİK YAZARI, PSİKOLOG)"BİNDİK BİR ALAMETE, GİDİYORUZ KIYAMETE"Osmanlı devrinde bir padişahın bir başka devletin büyüğüne hediye olarak göndereceği zürafa; Gülhane Parkı’nda tutulduğu sırada halktan biri; ehil olmayan hayvana binek muamelesi eder. Zürafa, panik içinde koşturmaya başlayınca da padişaha dönerek günümüze kadar gelen o meşhur sözü söyler: “Bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete’… Kıyametle ilgili bir benzetme yapması bu kişinin inançlı biri olması kaynaklıdır. İslam inanışına göre Hz Adem ve Havva; kendilerine ‘yasak’ kılınan meyveyi yedikleri için Cennet’ten kovulmuş, dünyaya gönderilmiş ilk iki insan ve insan hayatının başlangıcıdırlar. Allah tarafından affedilmeleri için uzun bir süre geçmesi gerekmiştir. Allah’ın yasağına uymayarak ‘cahillik’ etmişler ve cezalandırılmışlar; neticede tövbe edene kadar affedilmemişlerdir.Gelin Sezen Aksu’nun ‘Şahane Bir Şey Yaşamak’ şarkısının sözlerine bu eksenden bakalım: “...Binmişiz bir alamete gidiyoruz kıyamete/ Selam söyleyin o cahil/ Havva ile Adem’e…” Ben burada dini değerlere yönelik bir saygısızlık göremiyorum. Öte yandan bir müzik eserinin sözlerini cümlenin kendisi üzerinden anlamlandırmaya çalışmak bir nakarat melodisini sadece do-re-mi olarak görmekten farksızdır. En kötüsüyse özgür ifadenin olmadığı yerde yaşayamayan sanatçının sanatı nedeniyle linç edilmesidir. Her ne söylemiş, yazmış, yapmış olursa olsun... (Tolga Akyıldız)AYŞEN GÜVEN (MÜZİK PROGRAMCISI, GAZETECİ)"İFADE ÖZGÜRLÜĞÜMÜZE SAHİP ÇIKACAĞIZ"Öncelikle Sezen Aksu gibi isimlerin iktidarlardan daha kalıcı ve daha kapsayıcı bir etkisi olduğunu, bu itibarın kolay sarsılmayacağını unutmayalım. Sonuçta kimi dinleyeceğimiz sadece ama sadece bizlerin seçimi. Çıkarsız bir ilişki sanatçıyla kurulan. Bu nedenle Sezen Aksu’nun toplum nezdindeki dinlenirliğinin, sevilirliğininin bu tarz hedef gösterme açıklamalarıyla değişeceğine ihtimal vermiyorum. Gerçekten kusursuz mu Sezen? Kimse değil. Ancak böyle figürlere kırılacaksak biz kırılır eleştireceksek adabıyla biz dinleyicileri eleştiririz.Öte yandan bir şarkı sözü üzerinden yürütülen kara propaganda, birincisi sanatın gücünün çok ötesine geçen anlamlar yüklüyor. İkinci rezaletse 2017 yılında yayımlanmış bir şarkının bugün gündeme oturması ve bunun Sezen Aksu’nun, herkesin kolayca ortaklaşacağı, insana yakışır 2022 temennilerini paylaşmasıyla olmasıyla acayip. Mesele “Adem ile Havva’da mı” Sezen’in bunca toz duman ortasında “adalet, barış” merkezli dileklerinde mi? Ya da iktidarın halkı kör kuyularda, yoksul bıraktığı bugünlerde Sezen Aksu “kozu”, “Tarkan” kozu, “Cem Yılmaz” kozu bir simülasyon mu yaratıyor. Bu çok klişe iktidar metodu bunca geçim derdinin hele de kışın ortasında tutmaz bana kalırsa.Burada bence en önemli nokta kimi karanlık yapıların devreye sokulması. Hrant Dink için yürüyeceğiz bugün ve bu ülkenin devlet edenlerinin sanatçıya, gazeteciye, devrimciye karşı her dönem işlettiği karanlık bir mekanizma var, biliyoruz. Yarın yine bu nedenle “adalet” isteyeceğiz. Cürümleri tartışılır. Ancak Sezen Aksu’yu da hedef gösteren iktidara yakın isimler, “evine geliyoruz” diyen ne idüğü belirsiz Milli Beka Hareketi, Ankara’da suç duyurusunda bulunan “hassas bir grup” tarafından edilen laflar elbette bu ülkede ciddiye alınmak zorunda. Çünkü hukuk çalışmayınca mafya çalışıyor, sivil milisler çalışıyor. En azından gözdağı veriyor. Pabuç bırakmamalıyız ama sanatsal ifade özgürlüğümüze de, muhalefet etme hakkımıza da, gerçek adalet talebimize de, Devlet Bahçeli’nin ağzına alamayacağı “minik serçemize” de sahip çıkacağız. Elbette hukukla yaşamak hepimize lazım, nefret dolu ağızlar da salyalarını silsin bir zahmet! (Ayşen Güven)ASLI ULUŞAHİN (TV PROGRAMCISI, YAYIN YÖNETMENİ)"MESELENİN ÖZÜ SEZEN AKSU DEĞİL, İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ"Meselenin özü Sezen Aksu değil, ifade özgürlüğü. Herkes -hangi konuda olursa olsun- düşündüklerini ifade etme özgürlüğüne sahiptir. Sanatçıların üretimleri de ayrıca sanatsal ifade özgürlüğü hakkı ile korunur.Son örnekte Sezen Aksu’nun/şarkısının hedef gösterilmesinin, tehdit edilmesinin, linç girişimine uğramasının üç nedeni olduğunu düşünüyorum. İlki, ifade özgürlüğüne karşı tavır. Hatta ifade özgürlüğünü yok etme arzusu. İkincisi, “değerlerimizi savunuyoruz” diyerek kendi değerlerini başkalarına kabul ettirme, kendileri gibi düşünmeyenler/yaşamayanlar/inanmayanlar üzerinde baskı kurma çabası. Son ve en vahimi, bunları yaparken arkalarında güç aldıkları bir erkin varlığına duyulan güven. Hem saldıranlar hem de onlara destek veren erk, uzun zamandır görüyor ve biliyoruz ki “sanatsa, o da bizim istediğimiz gibi olacak” diyor. Hayır, olmayacak. (Aslı Uluşahin)BEKİR ÖZGÜR AYBAR (MÜZİK YAZARI)"MÜZİSYEN ŞARKI SÖZÜNDE YAŞAR, TIPKI BİR ŞAİRİN ŞİİRİNDE YAŞADIĞI GİBİ"Mevcut konjonktürde bu tür linç girişimleri maalesef artık şaşırtıcı değil, ama yine de insan üzülüyor. Sezen Aksu bir şarkı sözü nedeniyle yerden yere vuruluyor. Olayı salt Sezen Aksu’nun üzerinden değerlendirmeyi de yanlış buluyorum. “Koskoca Sezen Aksu eleştirilir mi? İstediğini yazar” demek de yanlış bir tutum. Lokal bir mekanda çalan ve ismi bilinmeyen bir müzisyen de şarkı sözlerinde bağımsız ve özgür olur. Neden olmasın? Müzisyenlikten, genel çerçevede sanattan bahsediyoruz. Yazdığı şarkıda, çizdiği resimde, sarf ettiği ve aktardığı kendi dünyasında bağımsızdır hepsi. Bir müzisyen şarkı sözünde yaşar. Bir şairin şiirinde yaşadığı gibi. O yaşam alanıyla aynı frekansta olmayabilirsiniz, aynı düşünmeyebilirsiniz. Ama ısrarla hedef gösterip onu yok etmeye çalışamazsınız. Zaten Sezen Aksu’dan bahsediyoruz. Bir tane vardır. Değerlidir. Yok olmaz. (Bekir Özgür Aybar) MAHMUT ÇINAR (MÜZİK EDİTÖRÜ, MÜZİSYEN)"SANAT, İÇİNDEN GEÇTİĞİMİZ KARANLIK DÖNEMDE ELİMİZDEKİ EN BÜYÜK MEŞALE"Bizler şiirinden, türküsünden, düşüncesinden dolayı yakılmış, idam edilmiş, Nesimi gibi derisi yüzülmüş olanların hikâyelerini dinledik yıllarca. Dinlediğimiz her hikâyede hayatlarına kast edilenlerden kahramanlar yarattık, buna mecburduk da. Bu karanlığı yaratan odakların, insanların başkalarının kahramanları olduğunu da göremedik belki. Sanatsal ifade özgürlüğünün kişilerden çok ilkelerle ilgili olduğunu da… Böyle bakınca Sezen Aksu’nun siyasi kararlarını, tutumlarını tartışmak saçma geliyor; en az Aksu’nun yazdığı sözlerin böyle bir linç kampanyasına alet olması kadar. Sanat, ,içinden geçtiğimiz karanlık dönemde elimizdeki en büyük meşalelerden biri, şimdi onun söndürülmek istendiğini görmek, sanata yönelen saldırının kalplerimizin en derinine kast etmek olduğunu anlamak gerekiyor sanıyorum. (Mahmut Çınar)EMRAH KOLUKISA (GAZETECİ, YAZAR)BUGÜN SEZEN AKSU, YARIN BİR BAŞKASI...Türkiye'de din ticareti yapan birilerinin dipsiz bir torbadan rastgele çekip çıkardığı isimlerin şimdilik sonuncusu Sezen Aksu oldu anlaşılan. Kendilerinden olmayanı her türlü şekilde taciz ve tehdit eden, hedef göstererek gündem yaratan bu şeref yoksunlarına topyekün karşı durmak zorundayız. Bugün Sezen Aksu, yarın bir başkası... Bu bir türlü uyanamadığımız sürreel kabusta akıl sağlığımızı korumanın bir yolu da Sezen Aksu gibi isimlerin yanında durmakla olacak. Dine sığınıp her türlü ahlaksızlığı yapmakta bir beis görmeyen ve başka herkesin yaşam tarzına müdahale etmeyi kendine hak gören bu şarlatanlardan kurtulmak ancak kendi değerlerimize sahip çıkmakla mümkün, bunu unutmayalım.