Müzisyenden gazeteciye, yazardan iletişim uzmanına kültür sanat dünyasının kadınları konuştu. Kadınlar 8 Mart'tan beklentilerini anlattı

MAVİ / MÜZİSYEN, ŞARKI YAZARI"8 MART BİRLİK GÜNÜDÜR" Pop müziğin alternatif kulvarında farklı işlere imza atan Mavi, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nün kendisi için ne ifade ettiği sorusunu şöyle yanıtladı; "8 Mart birlik günüdür. Mücadelemizin kutlanması ve pekiştirilmesi günü. Yüzyıllar boyu hem iş alanlarında hem evlerde, bedelsiz kullanılmış ve hafife alınmış kadın emeğinin adını taşır bu gün, ve hakkının teslim edileceği yarınların umudunu. Benim için 8 Mart günü budur." MAVİ: "İSTANBUL SÖZLEŞMESİ'NDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ" Çalıştığı sektörde kadına dair gördüğü en büyük eksilik ya da soruna dair ise şunları söyledi Mavi; Ülkemde de dünyada da fırsat ve kazanç eşitliği, adalet ve ceza kurumları önünde eşitlik, devlet önünde eşitlik, toplumsal normlarda eşitlik istiyorum. Ataerkil düzeni bütün bireyler elele vererek ait olduğu yere, geçmişe göndermek. Ve tabii ki İSTANBUL SÖZLEŞMESİNDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ! 8 MART'IN BİR ŞARKISI OLSAYDI...Marş gibi bir şarkı hatırlamaya çalıştım ve şu anda hatırlayamadım. Ünzile de değil tabii. Sadece yüz düşüren, üzen bir gün değil 8 mart, biraradayız, güçlüyüz, geçmiş zaten bitti, gelecek umutlu. O yüzden derim ki toplansak bir meydanda, “Rakkas” çalsa ve kalçaları titrete titrete oynasak hep beraber. Şarkıdaki gibi yer yerinden oynasa! 8 MART'IN BİR FİLMİ OLSAYDI...Bugün Kızarmış Yeşil Domatesler izlemek hiç fena olmazdı ;) 8 MART'IN SEMBOL KADINI...Rahmetli edebiyat öğretmenim, hikayesine şahit olduğum için. Anneannem, annem, çalışma arkadaşlarım, sektörün içinden ve dışından canını dişine takarak var olma mücadelesi veren arkadaşlarım, hayatımdaki bir çok kadın. EKLEMEK İSTEDİKLERİN...Mücadelemize sağlık💜 (MAVİ)ASLIHAN SARAÇOĞLU / RADYO PROGRAMCISI"EN BÜYÜK SORUNUMUZ HALA ÜCRET EŞİTSİZLİĞİ"Radyocu Aslıhan Saraçoğlu'nun 8 Mart'a dair düşünceleri şu şekilde; Tarihçesini düşündüğümüzde 8 Mart 1908 yılında Amerikalı kadın işçiler, erkeklerle eşit ücret ve doğum izni için haklarını ararken çıkan yangınla ölen 129 kadının anısını tüm dünyada yaşatan bir gün... O sebeple, benim için çalışan emekçi kadınların kazandıkları hakları kutlama günüdür 8 Mart. Nispeten daha şanslı olduğum bir sektörde medya sektöründe çalıştığım için her ne kadar erkeklerle aynı işleri aynı şartlarda yapıyor olsak da en büyük sorunumuz hala ücret eşitsizliği.. Bu 8 martta ülkemde kadın hakları açısından daha eşitlikçi ve daha özgür günleri yaşayabilme inancımı tazelemek ve tüm dünyada savaş ve şiddet yüzünden artık hiçbir kadının ve çocuğun ölmediği bir düzen istiyorum.. 8 MART'IN BİR ŞARKISI OLSAYDI... Bob Marley'den No Woman No Cry olurdu. Bilinenin aksine bu şarkı ‘Kadın Yok, Ağlama Yok' değil 'Hayır Kadın, hayır ağlama bağır.' diyerek öncelikle zorluk çeken kadınları teşvik eden sözlere sahip adaletsizliğe karşı ilham veren mücadele gücünü arttıran bir yapıya sahiptir.8 MART'IN BİR FİLMİ OLSAYDI... 2016 yapımı Hidden Figures (Gizli Sayılar), NASA'nın dillere destan olmuş başarısının ardındaki Katherine G. Johnson (Taraji P. Henson), Dorothy Vaughnan (Octavia Spencer) ve Mary Jackson (Janelle Monae) adlarındaki üç zeki kadının canlarını dişlerine takarak çalışıp gösterdikleri çabanın bugüne dek hasır altı edilmiş gerçek hikayesini anlatır. 60’lı yıllar Amerika’sında NASA’da çalışan bu üç kadın matematikçinin kendilerini kanıtlamaya çalışma ve Erkek egemen bir yapıdaki ayrımcılığa karşı bildikleri yoldan şaşmamalarını anlatan bir gerçek hikaye olması bence bugüne özel bir film olarak benim gönlümün ayrı bir köşesinde yer alır.8 MART'IN SEMBOL KADINI...Beni içinde bulunduğu tüm zor şartlara rağmen en güzel şekilde büyüten ANNEM ❤️ (Aslıhan Saraçoğlu) GÖZDE HATUNOĞLU / GAZETECİ"PATRİYARKA BASKININ SONLANMASINI İSTİYORUM" Gazetecilik erkek mesleği gibi algılanıyor hala. Bunun getirdiği bir takım sıkıntılar var. Ön saflarda kadınlar yerine erkekleri kullanmak, zorlayıcı olduğu düşünülen işleri erkeklere vermek gibi… Kendi çalıştığım kurumda kadın-erkek arasında ücret eşitsizliğine rastlamadım ancak bunun da sektörde yaygın bir sorun olduğundan haberdarım. Kadın cinayetlerinin durmasını, kadın emeğinin değersizleştirilmesinin sona ermesini patriyarka baskının sonlanmasını isterim.8 MART'IN BİR ŞARKISI OLSAYDI... Judy Collins - Bread and Roses8 MART'IN BİR FİLMİ OLSAYDI... Bread and Roses (2000) Ken Loach8 MART'IN SEMBOL KADINI...20 yıldır ülkenin en geniş katılımlı yürüyüşünü düzenleyen, Taksim’i mora boyayan, erkek şiddetine karşı durmayı ve her türlü bedeli göze alan tüm kadınlar… (GÖZDE HATUNOĞLU) HİLAL SOLMAZ / TV PROGRAM MÜDÜRÜ, KÜLTÜR SANAT YAZARI"ANA AKIM MEDYANIN KADINA BAKIŞ AÇISI SORUNLU" 8 Mart Dünya Emekçi kadınlar günü öncelik dayanışmayı hatırlatıyor. Tüm dünya kadınlarının hangi sosyo-ekonomik kültürden olursa olsun bir araya gelip, toplumsam cinsiyet eşitsizliğine karşı sesini yükselttiğini bir gün. Ülkemizde kadın hakları konusunda mücadelenin çok güçlü olduğunu düşünüyorum. Kadınlar, kadın cinayetlerinin takipçisi olmasaydı, şiddete karşı çıkmasaydı bu sorunun büyüklüğünden haberdar olunmayacaktı. Günümüzde iki tür medya var. Öncelikle “Yaygın medya” yada “Ana akım medya” adına ne dersek diyelim kadına bakış açısı sorunlu. Özellikle kadınların iş başarısının güzellik ve gençlik kriterleri üzerinden değerlendirilmesi başlı başına bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Yönetici kadrolarında kadınların çok az sayıda olması da aslında bu bakış açısının başka bir tezahürü. Oysa gazetecilik mesleği zamanla uzmanlaşılan ve tecrübe ile taçlandırılan bir alan. Diğeri ise benim de içerisinde bulduğum alternatif medya; yeni bir dil oluşturmaya çalışıyor. Örneğin bir kadın cinayeti yaşandığında maktulün özel hayatını didikleyen değil, failin üzerine giden, cinayeti araştıran ve toplumsal cinsiyet eşitliğini vurgulayan yayınlara özen gösteren yeni bir medya amaçlıyor.BERGEN'İN SANSÜRLENMESİ CANIMI ACITIYOR / HİLAL SOLMAZ Müjde Ar sinemada edilgen olmayan kadını canlandırdı. Fatma Nudiye Yalçı Türkiye’nin ilk kadın yazarı... Bir kültür sanat gazetecisi, olarak önce eşi tarafından yüzüne kezzap atılan daha sonra öldürülen Bergen’in hayatını anlatan “Bergen” filminin Adana’nın Kozan ilçesinde sansürlenmesi canımı acıtıyor. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde farklı yollarla kadının cezalandırılması, katilin magazin programlarına çıkıp “pişman değilim” demesi kabul edilir bir şey değil. 8 MART'IN BİR ŞARKISI OLSAYDI... Ajda Pekkan – Sana Ne kime Ne? 8 MART'IN BİR FİLMİ OLSAYDI... Adı Vasfiye – Atıf Yılmaz BİLGE SU - MÜZİSYEN"KADINA ŞİDDETİN BİTMESİNİ VE TOPLUMSAL CİNSİYET ROLÜNÜN DEĞİŞMESİNİ İSTİYORUM"Çalıştığım sektörde kadına dair gördüğüm en büyük sorun; sahnedeki kadınların sesleri ve şarkılarıyla değerlendirilmesi gerekirken, görüntüleri ve kıyafetleriyle değerlendirilip birer magazin figürüne dönüştürülmeleri... Bu 8 Mart'ta ülkemde kadına şiddetin bitmesini ve dünyada toplumsal cinsiyet rolünün değişmesini istiyorum. 8 MART'IN BİR ŞARKISI OLSAYDI... Nova Norda - Varım8 MART'IN BİR FİLMİ OLSAYDI...Frida8 MART'IN SEMBOL KADINI...Afife Jale (Bilge Su) "KADIN KADININ KURDUDUR ALGISININ DEĞİŞMESİNİ İSTİYORUM"OYA DOĞAN / GAZETECİ, YAZARMaalesef yılda bir gün insanların yarım ağız “Kadınlar günün kutlu olsun” dediği, bir de bazı yerlerde elimize kırmızı gül tutuşturdukları bir gün geliyor aklıma sadece… Sonra hayat olduğu gibi devam ediyor. Yine kadınlar ayrımcılığa uğrayan, şiddet gören, ötekileştirilen kişiler oluyor. O zaman da sadece bir gün “Kadınlar Günü” olsa ne olur diye düşünüyorum. Bizim kadınları hayatın her alanına dahil etmemiz gerekiyor. Erkeklerle eşit, barış içinde yaşamalıyız. Kadın olduğumuz için hiçbir ayrıcalık talep etmeden yaşamalıyız. Çalıştığım sektörde çok fazla kadın var ve söz hakkına sahipler. Yönetici pozisyonlarda da kadınları görmek mümkün… Ancak ne yazık ki, bu pozisyonlarda olan kadınların çoğu da erkek egemen bakış açısıyla hareket ediyorlar. Toplumun genelinin dayattığı erkek egemen bakış ve davranış, sosyo-kültürel-ekonomik kimlik dinlemiyor. Her yere sinsice sızıyor ve kendisini en olmayacak yerde bile gösteriyor. Bu yıl 8 Mart’ta ülkemde kadının toplumsal hayatın içinde pasif olmasının ve dünyada kadın kadının kurdudur algısının değişmesini istiyorum. 8 MART'IN BİR ŞARKISI OLSAYDI...Cher- Strong Enough.8 MART'IN BİR FİLMİ OLSAYDI...Pelin Esmer’in İşe Yarar Bir Şey filmi.8 MART'IN SEMBOL KADINI...Merly Streep (Oya Doğan)EVRİM EYLEM ŞİŞMAN / İLETİŞİM UZMANI "ADALETSİZLİK ORTADAN KALKMADIĞI SÜRECE MÜCADELENİNİN SONU GELMEYECEK"Yalnız olmadığımı hissettiren bir gün benim için 8 Mart, sadece dokunabildiğimiz erişebildiğimiz kadınlardan çok daha fazlası olduğumuzu bilmek, bir aradalığımızı perçinlemek iyi geliyor. Sorunlar saymakla bitmez… Gelir adaletsizliği, mobbing, mansplaning ve daha nicesi ne yazık tüm sektörlere sirayet etmiş durumda. 8 Mart ile ilgili nasıl yaratıcı bi kampanya, reklam filmi yapmalıyız ya da verdiğimiz röportajdaki hangi farklı cümleyle konuyla ilgili bakış açımızın nasıl da doğru olduğunu ifade etmeliyiz gibi detayların kovalanmasından öte konuyu gerçekten içselleştirerek somut uygulamalara gidilmesi gerekiyor. Adaletsizlikler ortadan kaldırılmadığı ve eşitlik sağlanmadığı sürece ne Türkiye ne de dünyada hiçbir mücadelenin sonu gelmeyecek."MEMEMİ KESERİM YİNE DE KASABA MİNNET ETMEM"8 MART'IN BİR ŞARKISI OLSAYDI... Melike Şahin’in kendi manifestom olarak tanımladığı, benim de ilk dinlediğim günden beri aynı hissiyatla dinlediğim “Bedelini Ödedim” diyebilirim. Kadınların kahkaha atmaları konusunda bile erkeklerin söz söyleme hakkını kendilerinde buldukları Türkiye’de “Hak ediyorum her milimini bu dik gülüşün.” Sözlerini duymak bana çok iyi geliyor. 8 MART'IN BİR FİLMİ OLSAYDI... Lübnanlı yönetmen Nadine Labaki’nin “Where do we go now?” filmi. "Dünya yerinden oynar, kadınlar özgür olsa" sözünün vücut bulmuş hali diyebilirim benim için bu filme.8 MART'IN SEMBOL KADINI... Beni “Mememi keserim yine de kasaba minnet etmem.” Sözüyle büyüten annem ve anneannem benim idollerim diyebilirim. Güçlü ve ayakları üzerinde bu kadar güzel durabilen kadınlar tarafından yetiştirilip onlara hayran olmamak pek mümkün olmuyor sanırım. "ERKEK EGEMEN ZİHNİYET DİLEDİĞİNCE AT KOŞTURUYOR"DUYGU KOCABAYLIOĞLU / SİNEMA YAZARI, EDİTÖR, ÇEVİRMEN8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, tek bir güne, çiçeğe, sosyal medya kampanyasına ya da indirim çılgınlığına sıkıştırılmadan, kadınların dünyanın yarısı olduğu gerçeğinin tüm toplumlar tarafından idrak edilmesini sağladığında, gerçekten biz 8 Mart’ı kutlayabileceğiz. Bir günlük mutluluk, saygı ya da sevgi değil, insani varlığımızın her gün ve her alanda farkındalığını istiyoruz ve talep ediyoruz. Hemen hemen her sektörde olduğu gibi sinema da, erkek egemen zihniyetlerin halen dilediğince at koşturduğu bir endüstri. Bu 8 Mart’ta ülkemde kadınların daha fazla şiddete maruz kalmamasını ve cinayetlere kurban gitmemesini diliyorum. Dünyada ise başta kadınlar ve çocuklar için kimsenin evini bırakıp göç etmek zorunda kalmadığı, tam anlamıyla bir barış hali hayal ediyorum. Ama ne mümkün?8 MART'IN BİR ŞARKISI OLSAYDI... Kesinlikle ve maalesef hala Sezen Aksu – Ünzile… 8 MART'IN BİR FİLMİ OLSAYDI... Açıkçası Saatler’den Frances Ha’ya uzanan kocaman bir yelpaze var! Yakın zamandaki Diren!, Joy ya da ülkemizden Zerre gibi örnekleri de atlamak olmaz ama benim gönlümde Thelma & Louisein yeri hala apayrıdır…8 MART'IN SEMBOL KADINI... Tabii ki hayatımın en büyük emekçi kadını olan Annem 😊 "KADINA ŞİDDET NORMALLEŞMEKTEN ÇIKMALI"İREM ARSLAN / MÜZİSYEN, ŞARKI YAZARIGenç müzisyen İrem Arslan; "Eskiden kadınlar için ayrı bir gün olmasını saçma bulurdum. Dünyadaki insan nüfusunun yarısının niye bir güne ihtiyacı olsun ki? Kadın müzisyen, kadın prodüktör demek niye? Azıcık daha işlerin içine girince gördüm ki kadını sınırlandırmak günlük hayatımızın bir parçası haline gelmiş, kanıksamışız. Artık bu sınırlandırma ve şiddeti konuştuğumuz her anı kıymetli buluyorum" diyor. Yalnız yürümeye, bir sürü şeye "rağmen" büyümeye çok alışmışız ve bunu norm sanıyoruz. İlerlemek için birbirimize yardım etmek, çekinmeden yardım istemek, birlikte öğrenmek gerek. Bir gün birileri gelip kadınlar için daha iyi bir müzik sektörü yaratmayacak, biz yaratacağız. Bu 8 Mart'ta ülkemde ve dünyada kadına şiddetin normalleşmekten çıkmasını istiyorum diye ekliyor.8 MART'IN BİR ŞARKISI OLSAYDI...Bir klasik, Aretha Franklin - Respect.8 MART'IN SEMBOL KADINIMuazzez İlmiye Çığ - çalıştığı alandan bağımsız olarak sürekli üreten, paylaşan örnek bir insan olduğu için "KADIN ANAÇ, EVCİMEN YA DA AŞÇI OLMAK ZORUNDA DEĞİL"MELİS ZARARSIZ / Editör, Yazar, Eğitmen8 Mart ergenlik zamanlarımda erkeklerin kadınlara jest yaptığı günlerdi benim için. Büyüdükçe kadınların pek çok toplumsal sıkıntıya maruz kaldığını fark ettiğimde anlamı benim için değişmeye başladı. Kadın benim için insan, doğurgan, narin. Duygusal zekası yüksek, toparlayıcı. Estetik bir varlık, kendine yetebilen bir varlık. Anaç, evcimen, aşçı olmak zorunda değil, olursa yakıştıran. Bu gezegende kadın olmak zor, bu anlamda bugünün altının çizilmesi kıymetli olabilir, bugün değil her gün her canlının yaşam hakkı var, kadın cinayetleri sona ermeli derhal! Bu 8 Mart itibariyle ülkemde ve dünyada kadına şiddetin kadın cinayetlerinin derhal bitmesini, kadın erkek eşitliğinin her ortam için anlaşılıp benimsenmesini, eğitim sisteminin bu minvalde düzenlenmesini istiyorum. 8 MART BİR ŞARKI OLSAYDI... Faith Hill'den Wild One ve Sinead Oconnor'dan Daddy I'm Fine olabilir.8 MART BİR FİLM OLSAYDI...8 Mart'ın bir filmi olsa bu Mona Lisa Smile ve Bergen olabilirdi. Bergen'i dün izledim ve çok fazla tesirindeyim. Bergen de bir "yılmaz kadın" filmi olmuş zira ve bu iki filmin kontrastı olarak, baba ve koruyucu erkek figürünün kadın psikolojisindeki öneminin yanına konması gereken "eğitim" seçiminin öneminin altını çizmiş olalım.8 MART BİR KADIN OLSAYDI...8 Mart Sembolü kadınlardan biri benim için her daim Sevin Okyay'dır. Mina Urgan da bir diğeridir. Louise Hay ve Oprah Winfrey'i de anmak isterim. "KENDİMİZİ DİLEDİĞİMİZCE İFADE EDEBİLECEĞİMİZ BÖYLE MECRALAR ÇOK DEĞERLİ"EZGİ AKTAN / MÜZİSYEN, ŞARKI YAZARI8 Mart'ı Yok Olmaz adlı şarkısıyla karşılayan müzisyen Ezgi Aktan; 8 Mart aslında her gün çıkardığımız sesimizin en çok duyulduğu gün, diye konuştu. Müzik ve bilişim olmak üzere İki ayrı sektörde çalışıyorum ve ikisinde de ortak gördüğüm bir sorunu söylemek istiyorum. O da; erkeklere nazaran maalesef daha az ciddiye alınmak. Bu özenle hazırlanmış sorular için çok teşekkür ederim. Kendimizi dilediğimizce ifade edebileceğimiz böyle mecraların olması çok değerli, diyor.8 MART'IN BİR FİLMİ OLSA...Ne olurdu bilmiyorum ama Selvi Boylum Al Yazmalım kesin olmazdı. :)8 MART'IN BİR ŞARKISI OLSA...Yeni şarkım “Yok, Olmaz!” olurdu. :)8 MART'IN SEMBOL KADINI...Selma James "KADINLARIN YÜKLERİNDEN KURTULMASINI İSTİYORUM"EZGİ PEKEL / MÜZİSYEN, ŞARKI YAZARI8 Mart benim için kadınların emeği, çabası, var ettikleri için alması gereken değerin ve karşılığın, cinsiyetçi önyargılar ve tanımlamalardan uzak, eşit, adil, özgürce olması için verdiği mücadelenin somut gerçekliklerinden biridir. Hemen hemen her sektörde olduğu gibi müzik sektöründe de biz kadınlar azınlık sayılırız. Ve nedense çalıştığımız sektörden ötürü toplumun gözünde daha “ rahat “ insanlar olarak tanımlanıyoruz. Özellikle eğlence ve gece hayatında çalışan kadınların karşılaştığı zorluklar çok çok daha fazla. Bu 8 Mart’ ta ülkemde ve dünyada kadınlara sadece cinsiyetleri üzerinden yükler, sorumluluklar ve kavramlar yüklenmesinin değişmesini istiyorum. 8 MART'IN BİR FİLMİ OLSA...Benim için 8 Mart’ ın bir filmi olsa Whale Rider ( Balinanın Sırtında) olurdu. 8 MART'IN BİR ŞARKISI OLSA...Eminim ki bu konuyla ilgili çok fazla söz, şiir, şarkı yazılmıştır, bestelenmiştir. Ama benim 8 Mart şarkım Özlem Tekin - Dağları Deldim olurdu. 8 MART'IN SEMBOL KADINI...Şüphesiz ki mart ayının bir gününü 8 Mart olarak tarihe kazıtan bu hareketin başlangıcı yüzlerce kadın tekstil işçisi hepimiz için bir idoldür. Ve tabi ki insanlığın varoluşundan bu zamana kadar yetenekleri, vizyonları, öngörüleri ve çabalarıyla hayatımızı değiştirmiş her kadın idolümdür.