YILMAZ ÖZDİL / HÜRRİYET
Bira’zcık vefa...
Pazar akşamı televizyonlardan aradılar, “sonuç için ne diyorsunuz?”
diye... “üçüncü periodu görmek lazım” dedim! Maçtaydım çünkü...
(Daha çok referandum yaparız, final bi defa gelir.)
Cumhurbaşkanı’yla Başbakan yuhalandı, Türkiye laiktir laik
kalacak sloganları atıldı, goriller kadının birini tekme tokat
dövdü, tribün gorillere pet şişe fırlattı, VIP salonunda hır çıktı,
bertarafçı badem bıyıklının teki “görürsünüz siz, hepinizi tek tek
biliyorum” diye bağırıyordu. Yanımda duran 2.21’lik Sabonis’i
gösterip “bak bu İzmir’den geldi” dedim...
Badem sustu.
¡
Ve, dün dev adamları kabul etti Başbakan, 28 milyon liralık çek
verdi, “gurur abidemiz oldunuz” dedi...
E “abide” deyince, bize de “abide”yi hatırlatmak için vesile oldu
tabii.
¡
Devlerimizin 4’ü hariç, gerisi Efes Pilsen’den yetişti. Tanjeviç,
Efes’i çalıştırmadı hiç... Ama yenildi. 1996’da İtalya’da Stefanel
Milano’nun başındaydı. Koraç Kupası’nın finalinde Efes’le karşı
karşıya geldi. Bir sayı farkla, işi bitirdik... Böylece, Türk spor
tarihinde “Avrupa’da ilk kez kupa kazanan” Türk takımı oldu
Efes.
¡
İstanbul Bahçelievler Belediye Başkanı, bu görülmemiş gurur
nedeniyle “abide” dikmeye karar verdi, heykel hazırlattı. Göğe
uzanan iki el, parmak uçlarında yarısı kesilmiş bir basketbol topu
figürüydü. Temel atıldı, kaidesinin betonu döküldü, yanına da
dikilecek olan heykelin fotoğrafı asıldı. Beton kuruyunca, üstüne
oturtulacaktı.
¡
Şak... Gece yarısı Büyükşehir’in ekipleri geldi, anacaddeler bize
ait diyerek, kaideyi kamyona yükledi, götürdü. Bahçelievler Başkanı
telefona sarıldı, Büyükşehir Başkanı’nı aradı, “Niye?” diye sordu,
“Bira kadehi yapmışsın” cevabını aldı... “Aman başkan, kadeh olur
mu, basketbol topu o” diye ısrar edince, “kadehe benziyor” diye
kestirip attı.
¡
“Gurur abidesi”ne “kadeh” diyen Büyükşehir Başkanı, Tayyip
Erdoğan’dı.
¡
İnsanlar değişir, zararın neresinden dönülürse kârdır gibi
görünüyor ama... Bir yandan Efes Pilsen’den yetişen çocuklarımıza
“gurur abidemiz” deyip, beri yandan adalet hak hukuk referandumu
yaptığımız dönemde, çocuklarımızı kötü alışkanlığa özendiriyor
diye, Efes’in basketbol şubesini “kanun zoru”yla kapatmaya çalışmak
ne oluyor?
¡
Bira’z ayıp olmuyor mu?