Hurşit Güneş/MİLLİYET
Yerli Dallas'ların finansmanı
Toplumun önemli bir kısmı hemen her akşam evinde oturuyor ve
yerli dizilere kilitleniyor. Yanlış değilse tam 63 dizi varmış
ulusal kanallarda. Bu diziler hem kültürümüzden esinleniyor, hem de
toplumun duygu ve davranışsal olarak (yani yine kültürünü)
etkiliyor. Ben bunlara yerli Dallas filmleri diyorum.
Televizyonların en çok seyredildiği saatlerde topluma bilgi veren,
onları aydınlatan filmler yerine bu yerli Dallas’lar oynuyor.
Bir zamanlar televizyonlarda magazin programları yoğundu. Diz boyu
ahlaksızlığı ön plana çıkaran bu tür programlar zamanla azaldı. Ama
onların da yerine abuk subuk yarışma programları aldı. Dikkat
ediniz, bu yarışmalarda da tek kriter var; şanslı olmak ya da
keşfedilmemiş bir Allah vergisine sahip olmak. Başarı için birikim,
çaba gerekmiyor!
Dizilerin maliyeti
Peki, hiç merak ettiniz mi, yerli Dallas’ların maliyeti ne kadar
diye? Yılda bu dizilere televizyon kanalları tam 1 milyar TL
harcıyormuş. İnanılmaz değil mi? İşin daha acıklısı,
televizyonların yıllık bütçelerinin neredeyse yarısı bu dizilere
gidiyor! Çünkü 2008 yılında Türkiye’de reklam sektörü büyüklüğünün
4-4.5 milyar TL kadar olduğunu tahmin ediyorum. Bunun yarısı
televizyonlara gittiğine göre, neredeyse gelirlerinin yarısı bu
dizilere gitmiş oluyor. Çok yazık!
Türkiye’de kişi başına reklam harcamaları yılda 20 doları bulmuyor.
Oysa Avrupa ülkelerinde bu 200-250 dolar arasında değişiyor. Fakat
reklamcılık ülkemizde hızla büyüyen bir sektör; kimi yıl yüzde 21
büyüyor. Oysa Avrupa’da sektör yüzde 2-3 büyüyor. O da iyi
yıllarda.
Reklam sektörünün boyutu
2004 yılında yaşanan yüksek büyüme üzerine Uluslararası Reklamcılık
Derneği Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ, reklam pastasının 1.2 milyar
dolara ulaştığını, 2005’te 1.5 milyar dolar olmasını
beklediklerini, 2009’da ise milli gelirin 400 milyar dolara
ulaşmasıyla 4.5 milyar dolarlık bir sektör beklediklerini
açıklamıştı. Yalçındağ’ın kısa vadedeki beklentileri fazlasıyla
tuttu. 2009 yılında krize rağmen 400 milyar dolardan çok fazla
milli gelir oluşacaktır. Ama 4.5 milyar dolarlık (yani 7 milyar
TL’lik) bir sektör büyüklüğü ise şu anda hayal gözüküyor.
2007 yılı reklam sektörü
Türkiye’de reklam sektörünün büyüklüğü 2006 yılında 2.7 milyar
TL’ye, 2007 yılında da 3.3 milyar TL’ye ulaştı. Sektör içinde de en
hızlı büyüyen açıkhava reklamları oldu; yüzde 47. Tabii bunun
içinde seçim reklamları da etkili oldu. Yukarıdaki tabloda reklam
sektörünün kendi içindeki payları ve gelişme hızları veriliyor.
2009’da müthiş bir kriz içindeyiz. Medyanın reklam gelirleri
düşmüş, ama insanlar evine kapandığından televizyon izleme oranları
artmış. Şimdi böylesi bir dönemde bu yerli Dallas’ların sayısını
biraz azaltsak da daha ucuz, ama topluma katkısı daha yüksek
programları devreye soksak daha doğru olmaz mı? Herhangi bir
siyasal irade hazzetmediği bir işadamını zorla batırmaya
kalkabilmesinin ardındaki güç toplumsal bilincin düşük olmasıdır.
Yoksa halk ayağa kalkar isyan ederdi.