TRT spikeri 'Ben Senin Bildiğin Kızlardanım' dedi!

Hakan Urgancı'nın yeni kitabı Postiga Yayınları etiketiyle raflarda.

Google Haberlere Abone ol
TRT spikeri 'Ben Senin Bildiğin Kızlardanım' dedi!

Hakan Urgancı 1998 yılından bu yana TRT’de spikerlik yapıyor. Sunuculuk görevlerinin dışında City Trend ve Yeni Asır’da köşe yazarlığı yapan yazar, kadınlar hakkındaki yazılarına City Trend dergisinde başladı. 'Ben Senin Bildiğin Kızlardanım'  başlığı altında bir araya getirdiği denemelerinin odak konuları, kadınlar ve aşk.

 

Hakan Urgancı, Postiga Yayınları'ndan çıkan kitabına, 'çok kadın gitti senden' cümlesiyle başlıyor. Buradan yola çıkarak, hayatı boyunca çeşitli özelliklerinden dolayı farklı kadınlara ilgi duyabilen erkeğin, aslında tek bir kadını, hayalindeki kadını imal etmeye çalıştığını söyleyerek kitabına başlıyor. Denemelerin yazılma nedenini özetliyor bu kısa giriş, biçimsel yaklaşımla tekeşli veya çokeşli ayrımları yaparak kadın-erkek ilişkilerinin açıklanamayacağını dikkate alırsak, kadın imajının anlam katmanlarının erkekteki izdüşümünün yansıması olarak bir erkeğin birden fazla kadına ilgi duymasının çok daha anlaşılabilir olduğunu söyleyebiliriz. Sadece dış görünüşü itibarıyla beğenilen kadınlar olduğu gibi ölçülü tavırlarıyla öne çıkan kadınlar da arzulanabilir. Bir erkeğin farklı kadınlara yönelik ilgisi, belli nitelikleri arzulayan erkeğin, o nitelik hangi kadında karşısına çıkarsa o kadına yönelmesiyle açıklanabilir. Bu bir özne – nesne ilişkisi olsaydı denklem bu kadar basit izah edilebilirdi. Ne var ki özne – özne ilişkisinde istemek, elde etmek ve de mutlu olmak için yeterli olmuyor. Aşk ve kadınlar hakkındaki kalem denemelerinin kaynağı da zaten bu açmazlar değil midir?

 

Kitabın birinci bölümünde, ikili ilişkileri özelinde kadınların tutum ve davranışları örneklenerek çeşitli kadın profilleri belirlemiş. Bu bölümde, 'Kadınlar ve Sınıflar' başlığı altına 23 kadın profili sıralanmış. Kitabın genelinde dikkat çeken özenli dil kullanımı, kadınları nitelemede kullandığı terkiplerde de göze çarpıyor: yazar, kadınları dış görünüşlerine göre sınıflandırma yaparken 'meşrubat kadınlar', “ucuz şarap kadınlar” ve 'çay kadınlar' gibi tanımlamalar yapıyor. Tanımı yapılan kadın profilinden sonra örnek bir vak’a ile de konuyu hikâyeleştiriyor. Mizahi unsurlara da yer veren yer yazar, bu yolla konuşma, sohbet havasını metnine yansıtıyor.

 

Kitabın ikinci bölümünün konusu aşk: Aşk ve sevgi ayrımına vurgu yaparak başlıyor bu bölüm. Aşkın tutarsız ve çocuksu yanlarına paralel olarak sevginin oturmuş, yetişkin tavırlarına atıf yaparak tanımlama çalışmasına devam ediyor. Aşk gibi muğlak bir konunun uzun uzadıya eşelenmediği kitap, ilişkinin öncesinde kendini tanıma ve ilişkiyi sona erdirme konularına ayrılmış iki bölümle devam ediyor. Kitabın son bölümü yine kadınlara odaklanmış; 'Kadınlar Neden' başlıklı bölümde 'bayan' sözcüğü ile 'kadın' sözcüğünün kullanım alanı, kurt adama karşı vampire meyleden kadın gibi ilginç konu başlıkları çıkıyor karşımıza. Kitap, kadınların dilinde birincil anlamının yanında yan anlamlarına dikkat edilmesi gereken sözlere açıklık getirmeye çalışan kısa ve oldukça eğlenceli bir sözlükle sona eriyor.




Sıradaki Haber İçin Sürükleyin