İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesinin 60. yılı etkinlikleri kapsamında düzenlenen ''Toplumsal Bellek ve Yerli Diziler'' panelinde konuşan Sınav, Türk sinemasının tarih filmi yapmadığını ifade ederek, ''Tarih filmi yapamazlar da ancak tarihe dair bir şeyler yaparız. Tarih yazamayız. Tarihe dair vicdan uyandırabiliriz'' ifadesini kullandı.
''Çanakkale Savaşı gençlerin belleğinde nasıl kalacak? Kaç tane Çanakkale filmi yapılacak? Avustralyalılar bile Çanakkale'ye bizden daha fazla gidiyor. 'Neden?' dediğinizde, 'Çünkü siz bize devlet olmayı, millet olmayı öğrettiniz' cevabını veriyorlar'' diyen Sınav, dizilerin toplumun aynası olması gerektiğini ancak Türkiye'de böyle bir durum olmadığını söyledi.
Sınav, Türkiye'de toplumsal olgulara dayalı, sosyal ve kültürel farklılıkları anlatan hikayelerin dizilerde işlenmediğini belirterek, şöyle devam etti:
''Şu an yükselen ve popüler olan değerler, şu an yayımlanan formattakiler ama eski yazarların kemikleri sızlıyor. Bu ülkenin milli gelirinin yarısı vergilendirilmiyor ve bunlar bizim adına 'Kurtlar Vadisi' dediğimiz yerden geçiyor. Ben bunları yaptım, anlatmaya çalıştım topluma. Bunları yapabilmek için iyi gündem takipçisi olmak lazım. Dünya siyaseti, yakın siyaset, uzak siyaset bilmek lazım. Bana göre toplumsal bellek bu tarz gayretlerle oluşuyor. Bana Ergenekon davalarından sonra 'Bunlar tam senlik' diye bir sürü iş getirdiler ama ben bunlar olmasın diye birçok dizi yaptım zaten.''
Sınav, bir toplumun toplumsal belleğinin sadece kendi kültür ikliminden beslendiğinde oluşacağını ifade ederek, ''Kendi kültür ikliminizden beslenmezseniz yok olursunuz'' dedi.