Sözcü'nün haberine göre; İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi'nde Prof. Dr. Yalçın Küçük, gazeteciler Soner Yalçın, Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan, eski emniyet müdürü Hanefi Avcı'nın da aralarında bulunduğu 14 sanıklı davada duruşma savcısı Ali Kaya, esas hakkında mütalaasını verdi. Mütalaada bütün sanıklar hakkındaki suçlamalardan beraat kararı verilmesi istendi.
SANIKLAR SAVUNMA İÇİN SÜRE İSTEDİ
Duruşmada söz alan Ahmet Şık, 6 yıldır süren davanın bir an önce bitmesini kendilerinin de istediğini ancak bu davanın beraat etmeleriyle kapanmayacağını söyledi. Şık, kendisini savunan avukatlardan Akın Atalay ve Bülent Utku'nun şu an tutuklu olduklarını da hatırlattı. FETÖ'nün yargılanıyormuş gibi yapıldığını ancak örgütle gerçek anlamda mücadele edilmediğini belirten Şık, son savunma için süre istedi. Mahkeme başkanı hakim İbrahim Lorasdağı, kararı açıklamaya hazır olduklarını ve davanın bitirilmesini istediklerini ama sanıkların süre taleplerine olumlu yanıt vereceklerini belirtti.
BENİMLE FUTBOL TOPU GİBİ OYNADILAR
Mahkeme başkanı talep üzerine savcının mütalaasının tamamını duruşmada okudu. Daha sonra söz alan Yalçın Küçük, bu davaya ilk bakan özel yetkili mahkeme görevlileri ile soruşturmayı yürüten polis, savcı ve hakimlerin tamamının FETÖ üyeliğinden ya tutuklandıklarını yada kaçtıklarını söyledi. Küçük, “Bizim beraat etmemiz çok önemli değil. Biz çok cezaevinde kaldık. Önemli olan hukuk sistemimiz beraat etmeli. Bu mahkeme herkesi serbest bırakırken beni bırakmadı. Odatv'nin sahibi, yöneticisi Soner Yalçın bile serbest bırakılırken beni tuttular. En son beni serbest bıraktılar ama bu kez Ergenekon davasında ikinci kez tutuklandım. İki mahkeme aralarında paslaşıyordu. Beni rehin almışlardı. Beni futbol topu gibi bir oraya bir buraya aldılar. Bunların tartışılması gerekir. Bana süre verin ki iyi bir dilekçe ile hazırlanayım. Çünkü tazminat davası da açacağım” diye konuştu.