Ekşi, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, 22 Kasım'da
gerçekleştirilen ilk toplantıda kurulan 15 kişilik Çalışma
Grubu'nun bir rapor hazırladığını belirterek, bugünkü geniş
katılımlı toplantıda rapor üzerinde görüşüleceğini söyledi.
2.5 saat süren toplantının ardından basın mensuplarına açıklama
yapan Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi, toplantıda, ''kamuoyuna
dönük sorumluluğumuzun gereğini nasıl yerine getiririz?'' sorusuna
yanıt aradıklarını söyledi.
Ekşi, şöyle konuştu:
''Biz, dış bir iradenin bizi yönlendirmesine razı değiliz. Basın
olarak, medya olarak kendi özgür irademizle kendi uygulamalarımızı
irdeleme, 'yaptığımızın daha iyisini nasıl yapabiliriz?' sorusuna
yanıt arama hakkına, yetisine, olgunluğuna sahip olduğumuzu ortaya
koyuyoruz. Bizi biraraya getiren sebep, 'ülkemizi de hedef alan
kitlesel terör olayları ve onların kaçınılmaz olarak yol açtığı
yayınların acaba daha iyi bir hizmet şekline dönüşmesi nasıl olur?'
sorusuna yanıt aramak.''
Medya yöneticilerinin bu konuda ortak bir metin hazırladıklarını ve
altına imza koyduklarını vurgulayan Ekşi, bu metinde medya
dünyasına yönelik dikkat edilmesi gereken görüşler, kamu
kuruluşlarından medya dünyasının beklentileri ve yayın dünyasına
getirilen yasaklama kararına ilişkin hukuki değerlendirmenin yer
aldığını anlattı.
Ekşi, Türk medyasının hem insanlığın hem de Türkiye'nin karşı
karşıya bulunduğu pek çok olayda kamuoyunu aydınlatması konusunda
neler yapılması gerektiğine ilişkin örnek bir çalışma ortaya
koyduğunu dile getirdi.
Oktay Ekşi, deklarasyona imza atan yayın kuruluşlarının, uygulama
aşamasında bunları dikkate alacaklarını ifade ederek, alınmaması
durumunda ise eğer bir şikayet söz konusu olursa Basın Konseyi'nin
bunu ele alacağını bildirdi.
Medya dünyasının kendi özgür iradesiyle kendini denetleme iradesine
sahip olduğunu kaydeden Ekşi, ''bir başka iradenin 'bize şöyle
yaparsan iyi olacak, böyle yapmazsan iyi olmayacak' şeklindeki
beyanlarına da razı olamayacaklarını'' vurguladı.
''Yayın yasaklarının kaldırılması konusunda ne yapılabileceğine''
ilişkin bir soru üzerine de Ekşi, bu yasakların kaldırılması için
her medya kuruluşunun itiraz etmesi gerektiğini anlattı.
Daha sonra, medya yöneticilerinin imzaladığı deklarasyon kamuoyuna
açıklandı.
DEKLARASYON
''Son günlerde ülkemizi hedef alan ve 50'yi aşkın insanın yaşamını
kaybetmesine ve en az 700 kişinin de yaralanmasına neden olan
kitlesel boyutlu terör olayları karşısında, 'özgürlüğümüzden ödün
vermeyen, terör odaklarının amaçlarına hizmet etmeyen, kamuoyunu
gerçeklere bağlı ve tam olarak bilgilendiren bir yayıncılık
anlayışını nasıl sürdürebiliriz?' sorusuna yanıt arayan biz
gazeteciler ve Konsey Yüksek Kurulu üyeleri şu konularda görüş
birliğine vardık'' diye başlayan deklarasyonun, ''Medya
Kuruluşlarının Sorumlulukları'' başlıklı bölümünde ''azami
duyarlılık ve çaba göstermeyi kabul ettikleri konular'' şöyle
vurgulandı:
''Terör örgütlerinin yaptıkları eyleme ilişkin propaganda niteliği
taşıyacak açıklamalarını veya amaçlarına hizmet edecek görüşlerini
yayınlamamak, teröristleri ve terör örgütlerini toplumun belli
kesimlerine bağlayıcı ve suçlayıcı sıfatlar kullanmaktan kaçınmak,
biliniyorsa örgütün adını vermek, daha sonra da o örgütün amacı,
niteliği, tarihçesi hakkında gerekli asgari boyutta bilgiyi
kullanmak, teröristler hakkında 'gerilla, militan' gibi aklayıcı ve
yüceltici sıfatlar kullanmaktan kaçınmak, özellikle toplumsal
boyutları önem taşıyan olaylarda can kaybı ve benzeri konularda
haberin kaynağı konusunda kamuoyuna mümkün olduğunca açık bilgi
vermek, kamuoyunda travmatik etki yaratabilecek, kamu vicdanını ve
şiddet kurbanları, kurban yakınlarınınkiler de dahil kişilik
haklarını rencide edecek görüntü, fotoğraf ya da haber
yayınlamaktan kaçınmak, şiddet unsurları barındıran ya da şiddetin
sonucunu gösteren, ancak haber değeri taşıdığı için yayınlanması
öngörülen görüntüler söz konusuysa, televizyonlarda yayın akışının
fırsat verdiği ilk anda izleyiciyi özellikle çocuk ve ergenler
düşünülerek uyarmak, toplumsal boyutları önem taşıyan olayları
deneyimli muhabir, kameraman ve foto muhabirleriyle izlemeye özen
göstermek.''
YETKİLİLERDEN İSTEKLER...
Kamu kuruluşları ve yetkililerinden taleplerin de yer aldığı
deklarasyonda, hızlı, düzenli ve sürekli bilgi akışının sağlanması,
yetkililerin belli aralıklarla habercilerin karşısına çıkmasına
özen gösterilmesi, kriz anlarında medya mensuplarına düzenli
çalışma olanağı veren ortamların sağlanması, medya kuruluşları
aracılığıyla kamuoyunu aydınlatmaya yönelik bu sistemlerin
bilgileri saklamak için değil kamuoyunu geniş şekilde
bilgilendirmek amacıyla işletilmesi istendi.
Hukuki sorunların da dile getirildiği deklarasyonda, ayrıca
''deklarasyonda yer alan medya organları ve gazetecilerin, yayın
yasaklarıyla ilgili olarak özellikle hükümeti basın özgürlüğü
konusunda duyarlı olmaya ve hukuka uygun davranmaya çağırdığı,
yayın yapılmasının yasaklanmasını değil yayın yasaklarının
yasaklanmasını istedikleri'' bildirildi.
Deklarasyonda, ''medya kuruluşları arasında kurumsal işbirliği''
konusu üzerinde de durularak, ''bu ve benzeri olaylarda Basın
Konseyi'nin hukuki konulardaki birikiminden yararlanmak, Konsey
öncülüğünde bir araya gelerek ortak tavır oluşturmak konusunda
görüş birliğine varıldığı'' da belirtildi.
Toplantıya, 40'ı aşkın medya yöneticisi ve Basın Konseyi Yüksek
Kurulu üyesi katıldı.
MEDYA YÖNETİCİLERİNİN TERÖR GÜNDEMİ
Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi´nin davetiyle, önde gelen medya organlarının genel yayın yönetmenleri ile Basın Konseyi Yüksek Kurulu Üyeleri, ´´terör konusunda medyanın üzerine düşen ortak sorumluluğun gerekleri üzerinde görüş alışverişinde bulunmak´´ amacıyla, Ataköy´deki Crown Plaza otelinde toplandılar.
Sıradaki Haber İçin Sürükleyin