SANEM ALTAN / VATAN
1997 yılında Bahadır’ı tanıdığımda 23 yaşındaydı. Bense 25. Çok iyi
anlaşmıştık, birbirine güvenen, hiç ayrılmayan iki yakın arkadaş
olmuştuk. Sonra hayat bizi ayırdı. O Kurtlar Vadisi’ni buldu ben
aşkı... Çok az görüşür olduk. Yeni uğraşlarımızı daha çok sevmiştik
sanırım. Ama görüşemememiz Bahadır’ın iyi bir arkadaş olduğunu bana
unutturamaz. Fakat ne garip ki unutmadığım arkadaşlık da, bana
Kurtlar Vadisi Pusu’da bunca şeyi nasıl bildiklerini sormamı
unutturamadı. Hatta belki de cevaplara inandıramadı...
Hrant Dink cinayetini anlattık diye o cinayetle suçlandık
İki ay aradan sonra tekrar Show TV’de Kurtlar Vadisi Pusu
başlıyor. 49 bölüm yayınlandı bugüne kadar. “Ergenekon’u, olmadan
önce bilen dizi” olarak anılmaya başladınız... Siz her şeyi nasıl
biliyorsunuz gerçekten?
Biz Pusu’ya başladığımızda, iş dünyasının gücünü, Türkiye’yi nasıl
tekelleştirdiğini, nasıl manipüle ettiğini anlatmaya karar
verdiğimizde, bunu devlet içindeki çeteler eliyle yaptıklarını
söyleyerek anlatmayı tercih ettik. Polat önce mafyayla mücadele
etti, şimdi devlet içindeki yapılanmalarla mücadele ediyor. Konsept
olarak bunu seçtik. Polat için devlet önemli bir figür. 2006’da
buna çalışmaya başladık. Mafya denilen şeyin de devlet içinde
oluşturulduğunu, bir piyon olduğunu, arka planı çözmezsek güçlü bir
devlet olamayacağımızı Polat gözüyle anlatan bir dizi bu... Sonra
Türkiye’de de süreç bizim istediğimiz yere geldi. Ergenekon
davasının her karesini anlattık, sonra bir baktık ki Türkiye’de
böyle bir şey varmış. Gladio’yu anlatmayı deniyorduk çünkü.
“İddianame Kurtlar Vadisi seyredilerek mi yazıldı?” bile dendi. Bu
bizim hayâl dünyamız aslında. Başarımız şu: Bu yapılanmanın tasfiye
edileceğini tahmin ediyorduk. Soğuk savaş dönemi bir tek Türkiye’de
temizlenmedi, bunun geleceği belliydi.
Yine de bir kuşku duyuyor insan ister istemez, sizi rahatsız
ediyor mu insanlarda oluşan bu kuşku?
Bize ırkçı demeleri bizi çok üzdü. Biz ırkçılık yapmadık. Bu çok
zorumuza gidiyor. Biz hiç kimseye öteki demedik. Hrant Dink
cinayetini anlattık. Bizi o cinayetle suçladılar. Biz “Daha iyi
devlet nasıl olur?” diye umut vermek istiyoruz. Doğru şeyler
istesin millet istiyoruz. Türkiye bu bölge için önemli. Biz
evimizdeyken de bunları düşünüyoruz. Olanlara tepkimiz var,
fikrimiz var ve bir dizi yapıyoruz. Ne şanslıyız, Kurtlar Vadisi
gibi bir fırsatımız var hayatta.
Bize yapılan ithamlara Raci Şaşmaz yanıt verecek
Ortağınız, yapımcı Raci Şaşmaz konuşmayı tercih etmiyor. Röportaj
da vermiyor. Neden böyle saklanıyor?
Hakkımızda yapılan propagandaların, senaryomuzda olduğunu iddia
ettikleri karanlık noktaların hepsine Raci Şaşmaz çok yakında cevap
verecek. Birinci tanık olarak. Bunu kendisiyle konuştuk, Kurtlar
Vadisi’nin tarihini anlatacak. Ya kitap çıkaracağız ya kendi
internet sitemizde bir zemin yaratacağız. Kimin, kiminle, neyi var
ortaya çıkacak. Tarih, açıklamalarıyla itham edildiğimiz her şeye
cevap verecek. Pana Film kurulduktan sonra, 2004’ten sonra yani
bize bir tek belge veren, ne yazacağımızı söyleyen bir kişi varsa
lütfen açıklasın, hesaplaşalım. Biz taraf değiliz. Farklı bir şey
söylüyoruz. İleride daha iyi anlaşılacak bu.
Seyirciniz ne diyor? Onların bu kuşkulara çok aldırdığını
sanmıyorum, değil mi?
Seyirci çok baskı yaptı tekrar başlayalım diye. Türkiye gündeminin
bu kadar dolu olmasından dolayı dizi izleyicisi başlamamızı
istiyordu. “Türkiye’de neler olup bittiğini başlasa da bir anlasak”
diyorlar. Sevdiklerimizden çok baskı gördük başlayalım diye...
Eskiden karakterlerin gerçek hayatta kim olduğunu sorarlardı,
şimdilerde en çok “Siz daha önceden Türkiye’de olacakları nasıl
biliyorsunuz?” diye soruyorlar. Seyirci bizi kanaat grubu olarak
görüyor. Bunu seyirci yaptı, biz istemedik. “Hadi, olayların
arkasını bir de sizden dinleyelim” diyor seyirci.
Osman Sınav ile Soner Yalçın’a biz kefil olamayız
Osman Sınav’ın yapımcı olduğu dönemde Jandarma İstihbarat Başkan
Yardımcısı, şimdinin Ergenekon davasında tutuklanan Albay Atilla
Uğur’la yakın olduğu, ondan bilgi aldığı yazılmıştı. 5 yıl geçti,
Show TV patronu Mehmet Emin Karamehmet’in de aynı askerle
görüşmeler yaptığının kayıtları ortaya çıktı. Osman Sınav 2004
yılında diziyi niye size bıraktı, o da bunu hiç açıklamadı...
Raci Abi, ben, Cüneyt birbirimize kefiliz. Ama Osman Sınav ve Soner
Yalçın’la sadece çalıştık. Dostlarımız oldular. Ama iş bitince
ayrıldık. Kimlerdir, kimle görüşürler, ne yerler, ne içerler
bilemeyiz. Bizim dostça çalıştığımız kişiler bunlar. Hayatları
nasıldır, bu anlamda kimse kimseye kefil olamalıdır zaten. Ama
Osman Sınav o dönem gerçekten kaçtı. Bize devretti. Bırakmaması
için Raci Şaşmaz çok uğraştı ama ikna edemedi Osman Sınav’ı. Zor
bir dönemdi. Gençtik, paramız yoktu. Zorluklar çoktu. Ama başardık.
Biz istemiyorduk almayı. Yapımcı olmak istemiyorduk. Senaryo
yazarak çok eğlenen, iyi para kazanan, bu işi yapan gençlerdik.
Raci Abi projeyi yarı yolda bırakmak istemedi, çocuğuydu onun. Raci
Şaşmaz’ın bir şeyi yarıda bıraktığını hiç görmedik. Vicdanen
bırakamadık, devam ettik. Zaten kriz durumlarında güçlü bir
irademiz oluyor. Show TV de 28 yaşında bir muhataba saygıyla
davrandı, daha doğrusu bir zar attılar, tuttu. Herkes olmaz
diyordu.
Bir de Soner Yalçın var. Dizinin konsept danışmanıydı. 2006’da
sanırım küsüp ayrıldınız. Ne oldu?
Küsmedik. Kurtlar Vadisi Irak’ı çektikten sonraki sezon Kurtlar
Vadisi’ni bitirmeyi düşünüyorduk. Soner “Devam edecek misiniz?”
dedi. “Etmeyeceğiz” dedik. Öpüştük, ayrıldık. Sonra biz tekrar
yapmaya karar verdik. O süreçte ayrılmış olduk Soner’le. Zaten
Kurtlar Vadisi Terör için de bir danışmana ihtiyaç yoktu.
Raci (Şaşmaz), Bahadır ve ben hem ortak, hem arkadaş, hem yapımcı, hem senaristiz. Her öğlen 13.00 gibi şirkette buluşuruz. Tretmanımız varsa hemen yazmaya başlarız. Bahadır ortada oturur, bilgisayar önündedir, Raci sağda, ben solda. Üç-dört saat çalışırız. Ara veririz sonra. Bazen bir günde bitiyoruz. Bazen dört günde yazamıyoruz. Değişiyor.
Stoksuz çalışıyoruz. Ekibe bir tretman veriyoruz, sonra onu tamamen
değiştiriyoruz. Son dakikada prodüksiyon ekibine büyük kazıklar
atan bir ekibiz. Yapımcı gözüyle değil, hep senarist gözüyle
çalışıyoruz. Bir senaryo doktorumuz var. Senaryo uzmanımız. O
olmadı derse olmaz. Herkes mutlaka onay vermeli, yoksa tamamdır
diyemeyiz. Asistan arkadaşlarımıza da soruyoruz.
Raci Abi en fazla itiraz edendir. Ana muhalefettir. O itiraz ederse hemen Anayasa Mahkemesi’ne gider kararınızı iptal ettirir. Raci Şaşmaz kabul etmezse olmaz. Ama haklı da çıkar. Özal’ın Demirel’i kimse o Cüneyt’tir. Ben de kararlı muhalefetimdir, dönmem. Raci itiraz ederse onu dinleriz. Müthiş bir sağduyusu vardır çünkü. Onun hislerine güveniriz. İyi bir fikir bulan, sabah mutlaka en erken gelir. Daha konuşkan olur. Hemen anlatamaya başlar. Çok güleriz yazarken ve tartışırız. Birbirimize sürekli muhalefet ederiz.
Kendi aramızda sürekli kavga ederiz. Siyasi fikirlerimiz
birbirimizden farklıdır. 15-20 yıldır arkadaşız. Bahadır Raci’yle
üniversiten arkadaş, Raci ve ben, Elazığ’dan arkadaşız. İstanbul’da
beraber yaşıyorduk. Raci “Yahu bir şey olsa da üçümüz bir iş
yapsak” diye düşünürdü hep. Senaryo, film falan aklımızdan
geçmiyordu. Raci icaret yapmayı istiyordu. Ben hakimdim, istifa
ettim.
Polat da bazen itiraz eder. Sağduyusu çok kuvvetlidir. Duygusaldır Necati Abi, hemen de söyleyemez. Sıkıntılıdır. Ama üç saat durup, birden söyler. Biz itiraz ederiz önce. Polat karakterini hepimiz farklı yönüyle seviyoruz. Birimiz Polat’ın aşk yönünü seviyor belki, birimiz ideolojik yönünü, Raci ise eylemsel tarafını... Karakterimiz yaşayan bir karakter, biziz yani. O yüzden evlenemedik belki...
Müjde! Polat bu ay dünyaevine giriyor
Bahadır Özdener: Kurtlar Vadisi sürprizlerle başlıyor. İlk 4
bölümde Polat hiç yapmadığı bir şey yapacak mesela. Evleniyor mu
yoksa?
Ben söylemiyorum ama siz söylediniz...
Doğruysa, sadece kafanızı sallamanız yeterli..
Polat evleniyor röportajı güzel olur bence (gülerek)..
O halde yazıyorum. Bence evleniyor çünkü. Başka ne var?
Bir de, düşmanları tarafından başına hiç olmadık bir şey gelecek. O
güçler Polat’a büyük sürpriz yapacak. Seyirci de çok şaşıracak.
Yeni bir oluşum, yeni tarz yapacak düşmanları. Polat çok büyük bir
oyunla başbaşa kalacak. Saçları kalacak mı, beyazlayacak mı
bilemeyiz. Polat’ın zekâsını gören uluslararası bağlantılı güç
büyük bir zekâ gösterecek, Polat da bununla baş edecek. Haziran’a
kadar hikâyemizi biliyoruz yani.
Dizi devam etsin diye taviz verdik
“Show TV’de kriz nedeniyle reklam geliri azalınca ve kendi gelir
girdilerinde sorun olunca onlar da bize ödeyemedi. İşin kaliteli
yürümesi için durdurmak en iyisiydi. Biz durdurmak istedik. Büyük
borçlu, büyük alacaklı olacaktık o dönem devam etseydik.
Yapım kalitesi düşecekti. Aranın sonunda da, onlar biraz fedakârlık
yaptı, biz biraz fedakârlık yaptık ve ortada buluştuk. Bu krizde bu
diziyi yapmak pek mümkün değil. Ama biz özveride bulunacağız. Pana
Film bunun için taviz verdi. Vadeleri geniş tuttuk. Ama oyuncu
azaltmayı hiç düşünmedik. Kalabalık kadromuz aynen devam
edecek.”
Raci Abi ve Mehmet Emin Karamehmet ilişkisi özeldir
“Dizinin çok talibi oldu. Büyük paralar da önerdiler. Ama
yayınımızın sürdüğü kanalda devam etmek istedik. Nasip biraz da.
ATV ve Doğan Grubu’yla görüşmelerimiz oldu. Show’la da hiçbir
düşmanlığımız olmadı bu görüşmelerimiz yüzünden. Hatta onlar nerede
olursa olsun diziye devam etmemizi istiyorlardı. Küçük kanal
çalışanları ve patronaj seviyesi dizinin hayranı. 2002’den beri
çalışıyoruz Show’la.
Yakın ve dostane bir ilişkimiz var. Temelinde de yapımcımız Raci
Saşmaz ve SHOW TV’nin sahibi Mehmet Emin Karamehmet’in ikili
hukukları var. Kurtlar Vadisi serüveninde bu ilişkinin önemi çok
büyük. Hiçbir zaman aramızda sorun olmaz. Show TV’de rahat
ediyoruz. Sözleşmelerimizi kendimiz yaparız. Normal dizi sözleşmesi
değildir. İstediklerimizi rahatlıkla alıyoruz, çünkü yöneticiler de
hakkımızı teslim ediyor. Değiştirilemez maddelerimiz var. Formata
dokunamazlar, gün ve saati değiştiremezler, verdiğimiz kaseti
tamamen yayınlamaları gerekir. Sözleşmemizde dizi 70 dakika ve üstü
olarak belirtiliyor.”
Kurtlar Vadisi Pusu neleri bildi?
Türkiye’yi bir çetenin idare ettiğini
Kaotik eylemlere girişmek için kolları sıvadığını
Uğur Mumcu cinayetini (İskender Küçük başta PKK olmak üzere tüm
bağlantıları çözen gazeteciyi İslami örgüt tarafından aracı havaya
uçurularak öldürüyor)
Hrant Dink suikastini
Danıştay saldırısını (İskender Küçük İslamcı vatansever gruplarca
yaptırılmış gibi gösteriyor)
Gazi Mahallesi olaylarını (İskender Küçük Muro’ya kenar
mahallelerde bombalı eylemler yaptırmak istiyor, ateş
açtırıyor)
Ergenekon PKK bağlantısını
Rahip Santoro cinayetini
Kahramanmaraş katliamını
Malatya’daki kitapevi suikastini
Ordunun Amerika’dan vazgeçip yüzünü Rusya’ya döndüğünü (İskender
Polat’la konuşurken “Önceden ABD dost idi, şimdi onlar düşman Rusya
dost” der...) Bakalım yeni bölümlerde neler olacak...