Sayın Hıncal Uluç,
Powell'a sırtını dönen gazetecileri herhalde televizyonda dikkatli
izlememişsiniz. Çünkü, sizin deyiminizle "eylem yapan" muhabirler,
Dışişleri değil, Başbakanlık muhabirleri. Üstelik olay da Dışişleri
değil, Başbakanlık merdivenlerinde geçiyor.
Her konuda düşüncesi olan değerli bir meslek büyüğümüz olduğunuzu
biliyoruz. Ayrıca, "diplomatik muhabir" diye bir meslek sınıfından
da haberdar değiliz.Sizin dil bilginizi eleştirmek bize düşmez
ama,acaba "diplomasi muhabirlerinden" mi söz etmek istediniz?
Bu iki yanlışı düzelttikten sonra,
Sırtını dönen gazetecilerden hiç birisi görevini falan
terketmemiştir. Görüşmenin perde arkası dahil, bütün haberler
yazdırılmış, bütün görüntü ve fotograflar çekilmiştir. Bir çoğumuz
uzun yıllardır Başbakanlık muhabiriyiz.Çalıştığımız hiç bir
kurumda, Powell haberi dahil düşüncelerimizi haberlerimize
karıştırmak gibi bir eleştiri almadık. Kurumlarımız bu konuda en az
sizin kadar hassastır, merak etmeyin.
Mesleki açıdan olayı tartışmanıza sözümüz yok. Ancak, "Halt
etmişler" deyimini sizin gibi deneyimli bir gazeteciye
yakıştıramadık.
Ayrıca ortada bir eylem,protesto falan da yok. Nİtekim öyle olsa,
güvenlik güçleri görevlerini yapmaktan kaçınmazdı.Bu konuda da
endişe etmenize gerek yok. Sadece Powell"ın merdivenlerden çıktığı
7 saniye içinde, duvara dogru bakmayı tercih ettik.
Ve o günden bu yana da bazı köşe yazarlarından duymadığımız hakaret
ve tehdit kalmadı. İşte bu hassasiyeti anlamakta zorlanıyoruz Sayın
Uluç..Siz hakikaten Türk basının tarafsızlığına bu olayın gölge
düşürdüğüne mi inanıyorsunuz? Savaş süresince basındaki haberler bu
kadar tarafsız mıydı? Haberin içindeki insanlar olarak biz bunun
farkında değiliz gerçekten..Aksine-ileride mutlaka tartışılacak-
tek yanlı haber , köşe yazısı, yorumlar da yayınlandı. Bombalar
altında can veren insanlara hakaret edenler bile oldu:Bizce
mesleğimizi adına utanç verici olan asıl budur.
Yazıyı uzatmamak için basın mensuplarının Türkiye ve dünyadaki
protesto örneklerini saymak istemiyoruz. Son olarak, "değerli
kalemler" olarak birbirinizi ağırlamakta serbestsiniz tabii. Ama
biz, " değerli kalem" Deniz Arman"a cevap yazdık. Yayınlamadı.
Lütfen kendisine cevap hakkını kullandırmamanın da bir basın etiği
sorunu olduğunu hatırlatır mısınız..
Saygılarımızla
Fatma Sibel Yüksek Radikal Muhabiri
Hüseyin Gökçe Tercüman muhabiri
İKİ MUHABİRDEN HINCAL ULUÇ´A İKİ DÜZELTME VE BİR YANIT
Fatma Sibel Yüksek (Radikal muhabiri) ve Hüseyin Gökçe (Tercüman muhabiri) Medyatava.net´e bir email gönderdiler. Sabah yazarı Hıncal Uluç´a da geçtikleri aynı email´de Uluç´un dilinin sürçtüğü bir iki noktaya düzeltme yapıyorlar, bir yanıtla birlikte...
Sıradaki Haber İçin Sürükleyin