Helin AVŞAR / GAZETE HABERTÜRK - HT PAZAR
Bazı yerler insanların arasındaki duvarları kaldırır ya bence
manikür pedikürcü de öyle yerlerden. Bu nedenle Serdar Turgut'a
"Birlikte manikür pediküre gidelim mi" diye sordum, o da kabul etti
ve hiç tereddüt etmeden bütün sorularımı yanıtladı.
Serdar Turgut'la bir yandan manikür pedikür yaptırdık, bir yandan
da sohbet ettik. Son zamanlarda adı skandallara karıştığı için çok
okunduğunu söyleyen Turgut, kendini nasıl keşfettiğini, evliliğini,
gazetecilerin birbirini nasıl sırtından hançerlediğini ve daha pek
çok şeyi anlattı.
Serdar Turgut neden önemli bir kişilik
sizce?
Ben uzun yıllar bilim âleminde yer aldım, YÖK
tarafından işten atılınca, "Ne yapayım" derken gittim gazeteciliğe
başladım. Popüler kültür konusunda birikimim var. Bir de Amerika
deneyimim çok ünlü. Bunların hepsini birleştirip insanları mutlu
etmek ve güldürmek için yazıyorum. Mizah okuma ihtiyacı sayesinde
önemli oldum.
Kendinizi tanımlar mısınız? A) Zeki, B) Komik, C) Seksi
Zeki ve komik. Seksi asla değilim olmak gibi bir amacım da yok.
Tekrardan gazeteciliğinize dönmek istiyorum. Çok entrika yaşanır
mı medyada?
Bütün gazetelerde aynı entrikalar döner. Gazeteciler birbirlerini
arkadan hançerler, kuyularını kazarlar, kimseye güven olmaz.
Vayyyy.
Ama dünyada da böyle bu. Gazetecinin imzası çok çıkmaya başlayınca
egoda patlama olur. Ben bu arkadan bıçaklama olaylarının fazla
içinde olmamaya dikkat ettim her zaman. Üzerek ayrıldığım çok az
insan olmuştur bu hayatta.
CAN DÜNDAR OLAYINA GİRMEDİM, DEĞİNDİM
Serdar Akinan'ın bahsettiği su samurlarından mısınız?
Hayır, Evlendikten sonra aldatmadım.
Can Dündar olayını yazdınız.
Can Dündar olayına girmedim ben. Sadece değindim. Bu bir kaçamak
olsaydı, karısıyla bu işi daha rahat atlatacaktı. Ama bunun aşk
olduğunu iddia etti. İşin boyutları değişti tabii. "Aşk olunca
gerekeni yapmak gerekir" diye düşünenler oldu. Ben karışmam. Her
insanın başına gelebilecek bir kazadır.
Sizin başınıza böyle bir şey gelse ne yaparsınız?
Böyle bir şey olursa beni de çekeler, bu doğal. Ben bir dava
hakkında yazı yazıyorum, konuşuyorum, "Evde mutluyum" diyorum,
sonra böyle bir durumda yakalanıyorum, herkes konuşur tabii.
Birisiyle yakalanırsan büyük haber olur.
"EH" DİYENLER ÇOĞUNLUKTAYSA BAŞARISIZSIN DEMEKTİR
Gece dışarı çıkmıyor musunuz?
Hayır, gece çıkmaktan hoşlanmıyorum.
Kendinizi en çok hangi konuda eleştirirsiniz?
Çok çabuk endişelenirim.
Çok okunmak sizin için önemli midir yoksa başarı mı?
Çok okumak bezen başarıdır, bazen değildir. Mesela bir skandala
karışırsanız çok okunursunuz. Ama bu bir başarı değildir. Son
haftalarda çok fazla skandala karıştığım için daha çok okunuyorum
ama yazımdan dolayı çok okunmayı tercih ederim tabii.
Yani bu bir başarıdır.
Bir yazar için hayattaki en kötü şey ignore edilmektir. Kimse
sizinle ilgilenmezse, bu çok feci bir şeydir. Sizden ya nefret
ederler ya da çok severler. Ortada "Eh" diyenler çoğunluktaysa
başarısızsın demektir. İnsanlar ya nefret edecekler ya çok
sevecekler. Herkes tarafından sevilmek de çok kötü. Çünkü o zaman
başarısızsın demektir. Herkesin seveceği şekilde yazılan yazılar
kötü yazılardır.
OKURLARIMIN ÇOĞU OKUMUŞ KÜLTÜRLÜ KADINLAR
Sabah gazeteyi açtığınızda önce kimleri okursunuz?
Önce kendi yazıma bakarım, sonra yanımda olduğu için Oray'ı okurum.
Mutlaka Ertuğrul Özkök'ü okurum. Yazılarını çok beğeniyorum. Bunlar
sabittir. Diğerleri yazı konularına göre değişiyor.
Hürriye'ten teklifi gelse kabul eder misiniz?
Kesinlikle, kabul ederim...
Peki sizce hangi köşe yazarları boşuna köşe işgal ediyor?
Öyle birşey yok. Buna halk karar verir. Okuyucuları yoksa giderler
zaten. Biliyorum ki benim okuyucum var. Hatta kim olduklarını da
biliyorum. Eğitimli, okumuş, kültürlü kadınlar çoğunlukta okurlarım
arasında. Son zamanlarda Yılmaz Özdil'i çok beğeniyorum. Yazıları
çok çok tutuluyor. Ertuğrul onu oraya almakla çok iyi bir iş
yaptı.
YAZDIKLARIM EŞİMLE ARAMDA BİR KERE SORUN OLDU
Eşiniz yazılarınızda kendisinden bahsettiğinizde kızıyor mu?
Tepki gösterilecek bir şey yazmıyorum. Dalga geçiyorum, o da bunu
biliyor. Uzun yıllar önce bu konu bir kere sorun olmuştu. Ben
Amerika'daydım , o Türkiye'deydi. Fetiş bir seks kulübüne gittim ve
orada yaşadıklarımı yazdım. Bunu üzerine birtakım insanlar Rana'yla
alaycı konuşmuş. O zamanlar çalışıyordu, "İnsanlar böyle böyle
konuşuyor" diye tepki gösterdi. İkimiz de üzüldük. Ama konuşunca
bunun hayatımızın normal bir parçası olduğunu o da kabul etti.
SİLİKONLU GÖĞÜSLERDEN NEFRET EDERİM
Sizce seksi kadın kimdir?
Birkaç yabancı isim geliyor aklıma, düşünsem Türkiye'den de gelir
aslında. Demi Moore' u beğenirim. Çok zayıf, sarı saçlı kadınları
sevmiyorum. Doğal bir seksüalitesi olan kadınları beğeniyorum.
Silikonlu göğüslerden nefret ederim. BazI kadınların vücudu çirkin
olsa bile ruhu seksi olabiliyor.
CİNSEL PROBLEMİM VAR
Genelde "Cinsellikten konuşan kadın ve erkeklerin bu konuda
problemi vardır" derler. Siz de yazılarınızda hep cinselliği ön
plana çıkarıyorsunuz.
Cinsel problemim var. Yaşımın gereği problemler bunlar,
reddetmiyorum. İnsanın doğal bir gelişimi vardır. Bir insan 55
yaşına geldiğinde 25 yaşındaki birinin vücuduna sahip olamaz.
"Genç bir sevgilim olsun" diye düşünüyor musunuz? Hayal kuruyor
musunuz? Orta yaşlı erkeklerin genelde genç sevgilileri oluyor.
Benim yok, olmayacak da. Çünkü böyle bir isteğim yok.
Peki fantezileriniz var mı?
Yıllardır vardır.
Ne tür fanteziler?
Fetiş fanteziler.
Ayak mı el mi?
Uzuv değil. Ayağa bakıp tahrik olunabilir ama benimki ayakla
birlikte tavırla ilgili. Dominat kadınlar sözünü ettiğim... Bu çok
insanda vardır. Ben de New York'tayken keşfetmiştim bunu.
Nasıl kadınlar bunlar yani?
Buradaki ayak kadının tavrıyla alakalı. Sizi hakimiyeti altına
alan, efendiliğini kuran kadınlar. Böyle bir fantezi vardır.
Zararsız bir fantezidir. Kadınlara hiçbir zararı yoktur.
Böyle bir köleniz olsun istediniz mi?
Yok canım öyle bir şey yok. Yazma böyle şeyleri.
Siz köle olmak ister miydiniz?
Olurum da yaparım böyle şeyler.
Hayalinizde mi?
Hayali olarak da internetten de bakarım.
Böyle siteler var değil mi?
Dolu. Dünyada en çok yükselen seksüel eğilim bu.
Bir kadın çok güzel ama ayakları kötü.
O ayak fetişistlerini ilgilendirir.
Sizin için önemli değil mi yani?
Hayır, benim için tavır önemli.
Ben bu tavrı anlamadığım için soruyorum.
Ben nasıl anlatayım. Git öğren o zaman. Bir kadının dediklerini
yapmak... Hayatımı yönlendiren bir şey değil, arada bir heyecan
olsun diye.
Peki sahip size emretti, bir sınırınız var mı yoksa istediği her
şeyi yapar mısınız?
Hangi konuda anlaşıyorsanız onu yaparsınız. O bir senaryodur.
Tahammül sınırınızı zorluyorsa, çok canınız acıyorsa, güvenlik
görevlileri keser. Oyundur bu. Avrupa'da bu işi yapan kadınlar
fahişe olmaktan çıkarıldı.
Para kazanıyorlar mı bu işten?
Kazanıyorlar tabii.
Çok büyük paralar değil mi?
Bilmiyorum. Fahişe olmaktan çıkarıldıkları için polis de basmıyor
bunları. Çünkü cinsel birleşme yok.
Tasma takıp köpek maması yediriyorlarmış doğru mu?
Var böyle şeyler.
Evlenmeden önce de böyle fantezileriniz var mıydı?
1970 yılında Amerika'ya gittim. New York'ta çok seks dükkanı vardı.
Onlardan bir tanesinde gezerken bu tür şeyleri gördüm ve kendi
fetişimi keşfettim. İnsanın mutlu olması için o kadar önemli bir
şey ki bu. Çünkü bir sürü insanın fetişi var ve bunu keşfedemezse
hiçbir şekilde tatmin olamaz. Bu yüzden evlilikler kötü gidiyor,
erkekler karılarını dövüyor sinirden. Halbuki kendilerini
keşfetseler mutlu olacak. Ben her zaman bunu savundum ve yazdım.
Türkiye'de birçok seks dükkanı açılmalı. Belli bir yaşı geçen kadın
ve erkekler oraları gezip kendilerini keşfetmeli.
Eşinizle böyle fantezileriniz oluyor mu?
Yok. Yaşımız ilerledi, çocuğumuz da oldu.
SEKSÜEL İÇERİKLİ ROMAN YAZACAĞIM
Kitap yazmayı düşünüyor musunuz?
Evet, düşünüyorum. Mutlaka roman yazmayı düşünüyorum. Günlük
gazetede yazamadığım uçuk kaçık düşüncelerimi o romana
koyacağım.
Neyle ilgili olacak kitabınız?
Seksüel içerikli olacak. Lolita gibi. Genç bir kızın yaşlı bir
adamı kölesi haline getirmesini yazacağım. Evli olacak adam ve
hayatı yıkılacak.
SÖYLEYECEK LAFIM VAR
Ciddi yazılara dönecek misiniz?
Arada bir döneceğim. Çünkü söyleyecek lafım olduğuna inanıyorum.
Analiz yapan, uğraşılarak yazılmış yazılar. Bir açılım meselesi
derken, dünyada açılım ne anlama gelir, semiyolojik anlamı nedir, o
tür şeyler. Biraz farklı bakarak yazmak istiyorum.