sayın medya tava editörü,
Star Gazetesi'ndekı Haber Müdürlüğü görevimden, dün akşam itıbarıyla istıfa ettim.
İstifamın gerekçesi, yaklaşık iki buçuk ay önce başladıgım görevimde, karşılaştıgım ve basın camiasında bir başka gazetede görmedigim yönetim boşluğudur.
Ağırlıklı olarak gazeteyi yönetenlerin gazeteci olmamasından kaynaklanan bu yönetim boşluğu ve kimlik bunalımı, beni istifaya sürükleyen en önemli nedendir.
Her zaman bir anayasa gibi kabul ettigim bir kuralı vardır bu mesleğin: Gazetecilik ciddi bir iştir ve habercilik yalnızca gazetecilerin işidir.
Ankara Haber Müdürü olarak 2,5 ay çalıştıgım Star Gazetesi, 23 yıllık meslek hayatımın en olumsuz örneklerini barındıran tek gazete olarak kalacaktır.
Sözü uzatmak ve okuyucuların degerli zamanlarını çalmak istemiyorum. Sadece bir örnek yetecektir Star Gazetesi'ni anlatmaya:
1 Eylül itibarıyla iki gazeteci arkadaşımızı çalıştıkları kurumlardan istifa ettirerek Ankara Bürosu'nda göreve başlattık. Ve bu görevlendirmeyi, gazetenin en tepe yöneticisinin oluru ile yaptık. ANKA Ajansı'ndan istifa eden Ünsal Ergel ile Milliyet Gazetesi'nden Serdar Özsoy. işe başlamalarından iki gün sonra ( hatta Serdar Özsoy resmen dün başlamıştı) yine aynı en tepedeki yöneticinin kararıyla kapının önüne kondu.x
Düşünebiliyor musunuz, Ankara Temsilcisi'ne " Tamam, kadroda istediginiz degişikliği yapın. Kimleri alacaksanız derhal başlatın " diyen bir gazete yönetmeni, gazeteye ve yöneticilerine güvenip istifa ederek gelen iki meslekdaşımızı, ortada bıraktı.
Ben meslek hayatımda böyle bir ilkesizlik görmedim.
Bu saatten sonra benim değil Star Gazete'sinde çalışmak, aynı ortamda hava solumayı bile reddedeceğimden istifa ettim.
Son olarak, o iki meslektaşımdan özür diliyorum. Ünsal Ergel ve Serdar Özsoy, beni affedin, ben ne o gazeteyi, ne de o yöneticiyi tanıyamamışım.
Göksel Polat