ESKİ JÖNLER YENİ JÖNLERİ NASIL BULUYOR?

Yeşilçam7ın es jönleri tahtlarını devrettikleri yeni isimlerin performanslarını nasıl buluyor?

Google Haberlere Abone ol
ESKİ JÖNLER YENİ JÖNLERİ NASIL BULUYOR?

Mehmet Akif Alakurt, Kenan İmirzalıoğlu, Tolga Sayışman, Kıvanç Tatlıtuğ, Burak Özçivit... Bugün sinemanın da dizilerin de vazgeçilmez başrol oyuncuları. 
 
Modellik yarışması ile tanıştıkları şov dünyasında oyunculukta başarıyı yakalayan bu isimler öyle görünüyor ki uzun süre Türkiye'nin yeni aktörleri olarak sektörde yer alacak.


Jönlerimiz vardı briyantin saçlı, keskin bakışlı, güzel gülüşlü. Yıllarca Yeşilçam'da izledik onları. Karizmaları kendinden menkul, Yeşilçam'ın yakışıklı aktörleri seneler ilerledikçe dizilerde baba karakteri ile karşımıza çıkmaya başladı. Bir dönemin 'esas oğlanları' artık 'baba' olunca koltuklar boşaldı. Yeşilçam mazi olmuştu ama Türk sinemasının yeni esas oğlanlara ihtiyacı vardı. İşte tam da böyle bir ortamda Yeşilçam'ın mavi gözlü genç kızı şimdinin orta yaş kadını Hülya Avşar "Türkiye'de jön yok" diyerek bir yaraya parmak bastı! Türk sinemasında da 'jön polemiği' böylece alıp başını yürüdü. Sinemada var olabilmek için jön olmak şart mıdır bilinmez ama ortada olan bir gerçek var ki o da Türk sineması ve dizi sektörü oyunculuğu ile göz dolduran, yakışıklılığı tescillenmiş erkek oyuncularla yol alıyor. Mehmet Akif Alakurt, Kenan İmirzalıoğlu, Tolga Sayışman, Kıvanç Tatlıtuğ, Burak Özçivit... Bugün sinemada da televizyonda da başrolü oynayan erkek oyuncular. Modellik yarışması ile adım attıkları şov dünyasından oyunculuk sektörüne geçen genç adamlar çoktan aktör olarak anılmaya başlandı bile. Kimileri hâlâ 'Mankenden oyuncu olur mu?' diye sora dursun onlar çoktan oyuncu olarak kabul gördü. Oyuncu Fikret Hakan kimin sektöre nasıl başladığının değil, sergilediği oyunculuğun önemli olduğunu söylüyor. Organizatör Erkan Özerman ise modellik yarışmalarının sektöre iyi oyuncular kazandırdığı görüşünde. Erkek modeller oyunculukta istikrarlı olmakla kalmıyor oyunculuk performansları ile aktör payesini de kapıyor.


Best Model köprüsünden geçmek zorundalar!


Yıl 1963, Ses Mecmuası'nın düzenlediği oyunculuk yarışması yakışıklı bir gence oyunculuğun kapısını araladı. Üniversitede biyoloji eğitimi alırken bambaşka bir sektörle tanışan Ediz Hun daha sonra Yeşilçam'ın en çok aranan aktörleri arasında yer alır. Dergilerin düzenlediği oyunculuk yarışması ile bambaşka bir alana geçiş yapan tek isim aslında o değildir. O yıllarda Ses ve Hayat mecmuaları Yeşilçam'ın kapısını birçok kişiye aralar. Bugün gelinen noktada modellik yarışmaları aynı işlevi görmekte. Erkan Özerman'a göre sinemada bir kapı aralayıp aktörlük yolunda ilerleyebilmek için Best Model köprüsünden geçmek gerekiyor.


Yarışmalarda derece alan erkekler oyunculukta başarı yakalarken genç kızlar için durum böyle değil. Erkan Özerman, kadın modellerde aranan fiziksel özelliklerin oyunculuğa çok uygun olmadığını düşünüyor. Özerman; "Genç kızların model olabilmesi için en az 1.80'in üzerinde boyda olması lazım. Her zaman onların karşısına konulabilecek erkek aktör bulmak zor. Bir de çok zayıf oluyorlar." diyor. Fikret Hakan ise erkeklerin daha başarılı olmalarını sistemli çalışmalarına ve oyunculuğu daha ciddiye almalarına bağlıyor. Ona göre kadınlar güzelliklerine güvenip bununla durumu idare edebileceğini düşünüp oyunculuk için yeterince çaba göstermiyor. Erkeklerse iyi oyunculuk sergilemezsem bu sektörden elenirim, düşüncesiyle oyunculuğu daha ciddiye alıyor. r.sezgin@zaman.com.tr


***



Sanat kimsenin tekelinde değil
Ediz Hun: Oyunculuğa başlarken bizim de tecrübemiz yoktu. İnsanların teorik bilgileri olabilir ama pratik çok önemli. Ciddiyetle çalışan ve kabiliyeti olan herkes bu işi başarabilir. Sanat kimsenin tekelinde değil. Artık dizilerin her bölümü bir sinema filmi kadar emekle yapılıyor.



En az 10 oyuncu kazandık
Fikret Hakan: Bu yarışmalardan oyunculuğa başlayan ve başarıyı yakalayan en az on isim var. Çok başarılı performans sergiliyorlar. 'Modelden oyuncu olmaz' diye bir şey yok. Bu çocuklar bu işi iyi yapıyorlar ve oyuncu olarak kabul görüyorlar.



Hepsi benim çocuklarım
Erkan Özerman: Yönetmenler genellikle yarışmalarda tescillenmiş kişileri tercih ediyor. Bunun yanlış bir tercih olmadığını da çocukların başarısı gösteriyor. Yarışmalardan bugün oyunculuk sektörüne geçiş yapan en az 16 oyuncu var. Onların hepsi benim çocuklarım ve onların hepsini çok başarılı buluyorum.



Yeni oyuncuları beğeniyorum
Cihan Ünal: Genç oyuncuların hepsinin performanslarını beğeniyorum. Şayet tiyatro sahnesine çıkmış olsalardı farklı bir değerlendirme yapabilirdim. Fakat sinemada sergiledikleri oyunculuk çok başarılı. Kamera kilometre yaptıkça bu arkadaşlar da kendilerini daha iyi ifade edebiliyor. Çok daha iyi işler çıkarıyor. 
RAHİME SEZGİN / www.zaman.com.tr

Sıradaki Haber İçin Sürükleyin