Haşmet BABAOĞLU / SABAH
Yargılama ki...
Artık iyice anladım...
İnsanlığın anlam birikimini; düşünce ve inançlarını; geleneklerini
keyfine göre bozuk para gibi harcamakta Ertuğrul Özkök'ün üstüne
yok!
Eren Talu'nun anlattıkları medyada tartışma konusu olunca...
"Bir gün yargılanmak istemiyorsanız, siz de yargılamayın" diye
buyurdu Hürriyet'in eski genel yayın yönetmeni!
Neden peki?
"Sizin de başınız gelebilir!" diyor.
Bu kadar basit mi?
"Eren Talu ve Defne Samyeli çiftini rahat bırakmalıymışız!"
Eh, orası doğru!
Ama böyle ucuz ve bencil bir hesapçılıkla mı?
"Aman neme lazım!" deyip bu konuda kalem oynatmaktan kaçınmalı
mı?
* * *
Bir adam çıkıp yaşadıklarını intikam duygusuyla; nesi doğru,
nesi yanlış olduğu tartılamayacak biçimde anlatacak...
Bütün anlattıkları çarşaf çarşaf gazeteye aktarılacak...
Sonra da...
"Hoop ne oluyoruz, yahu" diyenlere, bilgelik kisvesine bürünülerek
"sakın yargılama, bir gün senin de başına gelir" denilecek...
Tuhaf değil mi?
Hayata dair ne varsa, hepsini eğlencelik dedikodu malzemesi olarak
gören bir gazeteciliğin yaratıcısı olacaksın ve sonra da diyeceksin
ki..
"Dedikodu yapmayın, onları rahat bırakın!"
Samimiyet bunun neresinde?
* * *
Beni asıl Ertuğrul Özkök'ün keyfine göre eğip büktüğü söz
ilgilendiriyor.
Matta İncili'ndeki şu ifade yani...
"Hükmetmeyin ki, hükmolunmayasınız."
Ya da başka bir söyleyişle; "Başkalarını yargılamayın ki, siz de
yargılanmayasınız."
Peki ne anlatıyor bu söz? Onu anlamak için ardından gelenleri
okumak gerekir...
"Başkasını nasıl yargılarsanız, siz de aynı yoldan yargılanırsınız.
Hangi ölçüyle ölçerseniz, o ölçüyle ölçüleceksiniz. Sen neden
kardeşinin gözündeki çöpü görürsün de, kendi gözündeki merteği fark
etmezsin!"
* * *
Binlerce yıllık inanç geleneklerinin ve vahiy dinlerinin
hepsinde benzer öğütler var.
Ve söylenen şey...
Açıktır.
"Yargılayacaksan, önce kendini yargıla" tavsiyesi verilir.
İkiyüzlülük yerilir ve doğru yargıda ölçü hatırlatılır.
Yargıç gibi davranmaktansa "kardeş" gibi davranmak önerilir.
Yoksa...
"Başkasının gözündeki çöpe bakarsan senin gözündeki merteğin bir
gün hesabını sorarlar" denmez.
Bilmem, anlatabildim mi?