ENİS BERBEROĞLU´DAN MEDYA ANALİZLERİ

Enis Berberoğlu, bugünkü yazısında "emmedded" gazeteciler, ekranları parselleyen emekli paşalar ve kaçırılan uçakta muhabirliğe soyunan yolcuları yazıyor...

Google Haberlere Abone ol
ENİS BERBEROĞLU´DAN MEDYA ANALİZLERİ

Embedded paradigma embedded kameraya karşı



İNGİLİZCE ‘‘embedded’’ sözcüğü ‘‘gömülü, saklı, bünyesinde’’ anlamına geliyor. ABD ordusunun Irak topraklarındaki muharip birliklerine 600 kadar ‘‘embedded’’ muhabir ve kameraman eşlik ediyor...




Eskiler yüksek teknolojiyi tarif ederken ‘‘el değmeden’’ tanımını sıkça kullanır... Canlı savaş yayını da neredeyse ‘‘el değmeden’’ ekrana geliyor.




‘‘Embedded’’ kamera artık savaşın tanığı değil parçası...




Ne kurguya gerek var, ne de özel efektlere...




Ama yine de ‘‘embedded’’ kamera herkesi iknaya muktedir değil.




Örneğin, Türk TV yorumcusu emekli paşalar, Bağdat varoşlarına dayanan ABD ordusunu yeterince başarılı bulmuyor. Her ne kadar savaşın ilk günlerindeki ‘‘ABD, Vietnam gibi batağa saplandı’’ türü yorumlarını yumuşatsalar da General Franks'in stratejisini beğenene pek rastlanmıyor. Anlaşılan ‘‘embedded kamera’’ ile ‘‘embedded paradigma’’ çatışması söz konusu.




Son kuşak Türk paşaları savaş doktorasını Güneydoğu'da tamamladı.




Bizim paşalar düzenli orduyla hiç azımsanamayacak sayıda gerillayı ezdi... Askeri tarihte eşine az rastlanan başarı sergiledi.




Dolasıyla ‘‘embedded’’ Türk askeri paradigması düzenli orduya dayalı, gerilla savaşına kapalıdır... O yüzden gerilla savaşı veren düzenli orduyu hayal edemiyor, hatta ne yazık ki görse bile tanıyamıyor.




Halbuki ABD ordusunun bu savaştaki stratejisi kaba tanımıyla ‘‘gerilla taktiği’’ eksenli... Saldırıyor, kaçıyor, yeniden toparlanıyor, zorlanınca ilk planından vazgeçiyor. Bir kente girişi kolaysa çullanıyor, direniş görürse kuşatıp düşmesini bekliyor...




Yani cephe açan, savunma hattı yaran, toprak işgali amaçlayan stratejiye hiç rağbet etmiyor. Tıpkı gerilla gibi kendisinden hiç beklenmeyeni yaparak sadece bizim paşaları değil Irak güçlerini de şaşırtıyor.




CNN Türk'ün askeri yorumcusunun doğru olarak tespit ettiği gibi;




Liderliği yok edip, Irak ordusunu yenmek,




Sivil kaybı asgaride tutmak,




Irak altyapısına zarar vermemek gibi birbirleriyle çelişen, dolayısıyla gerçekleştirilmesi zor hatta imkánsız üç ayrı hedefe koşuyor.




Bu savaştan en fazla ders alması gerekenlerin askeri yorumcular olması da galiba tarihin ve talihin başka bir cilvesi!






Embedded haber korsanları





Hazır bu haftayı medya analizine ayırmışken...




Çuvaldızı size batırabilir miyiz?




Mesleğin ilk yıllarında çoğu meslektaşım gibi ben de hep bindiğim uçağın kaçırılmasını, eylemi izleyen tek gazeteci olmayı hayal ederdim.




Geçen cuma gecesi kaçırılan THY uçağında Hürriyet muhabiri Metehan Demir'in olduğunu öğrenince ne yalan söyleyeyim çok sevindim...




Meğer çok iyimsermişim... Daha kaçırılan uçak Atina Havaalanı'na iner inmez, yolcular Metehan'a fırsat bırakmadan cep telefonlarını açıp canlı yayına bağlandı, haberciliğe soyundu... Yetmedi, yolcu yakınları önce uçağı sonra TV kanallarını arayıp izlenimlerini, yorumlarını aktardı. Bitmedi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve AKP'li milletvekilleri de sahneye çıkıp siyasi parsa toplamaya kalkınca ortalık panayır yerine döndü.




‘‘Embedded’’ ve gönüllü haber korsanları uçağın, yolcuların, hatta belki de hava korsanının dahi güvenliğini tehlikeye atarken aklımıza geldi...




Aynısını profesyonel haberciler yapsaydı ne düşünürdünüz?



Sıradaki Haber İçin Sürükleyin