ENGİN ARDIÇ / SABAH
Rezillikten vazife çıkaralım arkadaşlar
Kimsenin seyretmediği çarçur bir televizyon kanalı, kendisine
"reyting" getirecek dâhiyane bir dümen bulmuş... Programın adı
"İmana Gel"...
Her programa bir "ateist" çıkaracaklarmış, ayrıca bir imam, bir
papaz, bir de haham... Budist rahibi de var... Ateist kendi
görüşünü savunacakmış, din adamları da onu ikna etmeye
çalışacaklarmış... Bu bir yarışma. Fikir babası, pardon, fikir
anası, Sisi namıyla maruf Seyhan Soylu. Programı yönetecek olan da
("moderatör" diyorlar ama "moderatris" demeleri gerekirdi),
neredeyse yirmi yıllık dostum, eski mesai arkadaşım Gülgün
Feyman.
Epey küfür yediler tabii...
Diyanet İşleri Başkanı da bu girişimi "şaklabanlık ve soytarılık"
olarak niteledi.
Şimdi bir şey söylesem hem Gülgün bacıma ayıp olacak, hem de Seyhan
bacım kızacak. Kendisinin "Nurseli İdiz yönetiminde cumhuriyet
kadınları defilesiyle" dalga geçmiştim de, çok bozulmuş, "benden
daha erkek" olduğunu belirtmişti!
Eh, ben erkekten anlamam. Benim o tarafım yoktur. Konunun uzmanı
öyle diyorsa, öyledir herhalde... Bir de penis yazarına sormak
gerekir ama ona kıyamam, bu işe karışmasın. Bu yaştan sonra ona
buna penisimi gösterip geçer not istemek bana ağır gelir. Genç
olsam neyse de...
Bu Seyhan polis okulundan "matrut", yani atılma, fakat Ergenekon
örgütüyle (pardon, kamuoyunda Ergenekon olarak bilinen ve mahkeme
kararı henüz verilmediği için şimdilik varolmadığı varsayılan
örgütle) pek içli dışlı bir şahsiyet...
Ali Kalkancı ve Müslüm Gündüz gibi şahsiyetleri "fabrike edip" 28
Şubat patırtısını yaratmak amacıyla kullandığı söylenmişti.
Merak ettiğim, yarışmacı buldu diyelim (Richard Dawkins'i
çağırmasın, bir de tercüman gerekir), şaklaban ve soytarı din
adamını nereden getirtecek?
Televizyonda bir miktar var ama onlar kendi kanallarını bırakırlar
mı?
Kimsenin üstünde durmadığı avanta şurada: Bu yarışma, ödüllü!
Kazanan, kendisini ikna eden din adamıyla birlikte yurt dışına
gönderilecek. Papaz kazanırsa Roma'ya, haham kazanırsa Kudüs'e,
imam kazanırsa Mekke'ye seyahat! (İyi ki katolikle yetinmişler,
çünkü ortodoks papazı kazansaydı yarışmacıyla birlikte stüdyodan
çıkıp alt tarafı bir dolmuşla Fener'e gidip geleceklerdi. Fener'de
"Aziz Yıldırım'la tanışıp Mehmet Topuz'u da yakından görmek
isteyecek" saf ve temiz vatandaşlar bile çıkabilirdi.)
Karanlıkta kalan noktalar da var: Hıristiyan olacakların vaftiz
suyunu kim ısıtacak? İslam'ı seçeceklerden sünneti eksik ya da
yarım kalmış olanları sevabına sünnet de ettirecekler mi? Herhalde
Sisi bakar, kararı o verir.
Kendime ateist süsü verip katılsam mı acaba? Öyle olmadığımı herkes
biliyor ama bu dümenle hem "bir kısım basınla" barışırım, hem
Gülgün'le hasret gideririz.
Çünkü "kendini Budist rahibine ikna ettirirsen" ucunda Tibet gezisi
varmış! Oraları hiç görmedim de...
Dönünce ağzımı çalkalar, tövbe istiğfar eder, iman tazelerim,
avanta gezi de yanıma kâr kalır.
Tüyoyu aldınız, haydi uyanıklar, doğruca katılma başvurusuna!
Ben bilet alır kendim giderim, sizin için bu fedakârlığı da
yapacağım.
Not: Roma bu sıcakta hiç çekilmez, stüdyoda sakın katolik
olmayın.