'Diriliş Ertuğrul bitiyor, bakalım göreceğiz neler olacak'

Hülya Koçyiğit, 'Film Gibi Hayatlar''da Engin Altan Düzyatan'ı ağırlıyor.

Google Haberlere Abone ol
'Diriliş Ertuğrul bitiyor, bakalım göreceğiz neler olacak'

Hülya Koçyiğit, TRT 2 ekranlarında yayınlanan 'Film Gibi Hayatlar' programında sinemamızın değerlerini ağırlamaya devam ediyor. Koçyiğit’in bu haftaki özel konuğu sinemamızın jönlerinden biri olan Engin Altan Düzyatan.



Stüdyoya çiçeklerle gelen Engin Altan Düzyatan’ı Hülya Koçyiğit "Biricik evladım hoş geldin" diyerek karşıladı. Yoğun set programı nedeniyle programlara çıkamadığını belirten Düzyatan, Koçyiğit’in çağrısını kıramadığını belirtirken, ikilinin sohbetine adeta zaman yetmedi.



Hülya Koçyiğit, Engin Altan Düzyatan’ın oyunculuk kariyeri ile ilgili en büyük arzusunu da ilk kez kendi programında dile getirdi. Koçyiğit “Arzu ediyorum, hayalini kuruyorum; Barbaros Hayreddin Paşa’yı oynamanı çok istiyorum. Bu benim hayalim” dedi.



Diriliş Ertuğrul dizisinden de bahseden Engin Altan Düzyatan’ın “Ertuğrul, beş sezon boyunca aynı karakter olabilir ama farklı yaşlarını oynuyorum, 19 yaşında başladım 55 yaşındayım şu an. Konuşmasını, yürüyüşünü, bakışını ve her konudaki değişimini daha en başındayken tasarlamıştık” dedi.



Programdan akışında yaşananlar ise şöyle:



'Annem doktor olmamı isterdi'



İzmir’den başlayan sohbet Engin Altan Düzyatan’ın eğitim hayatıyla ve ailesini konuşarak devam etti. Engin Altan “İçine doğduğun ailen ve kurduğun ailen ikisiyle de mutlu olmak çok önemli ve değerli” dedi. İşletmeci ve avukat kardeşleri olduğunu belirten Engin Altan Düzyatan “Annem bir de doktor istedi ama ben oyunculuğa gönül vermiştim, oynadığım doktor rolüyle tatmin ettim sanırım, annem beni o rolde görünce’ Bak nasıl da yakışıyor doktor olmak’ demişti” dedi.



Tiyatro ile tesadüfen tanıştı



Engin Altan Düzyatan tiyatro ile ilk tanışmasını şöyle anlattı “Ortaokuldayken spor kolundaydım sürekli spor yapardım, liseye geçtiğimde boş olur diye tiyatro kolunu seçtim, hiç toplanmazlar diye düşünmüştüm çünkü ortaokulda tiyatro kolu en rahat koldu. Lisede daha ilk haftada en çok toplanan kol tiyatro kolu oldu ve hatta ilk toplantıyı spor salonunda gerçekleştirdik. Babamın öğrettiği okuma alışkanlığı sayesinde de başrol aldım ve sahnenin tozunu yuttuktan sonra bir daha da vazgeçmedim tiyatrodan.”



Engin Altan Düzyatan’dan Orhan Veli şiiri



Hülya Koçyiğit, Engin Altan Düzyatan’ın Diriliş Ertuğrul dizisindeki performansını çok beğendiğini belirterek “Sadece aktörlük yapmıyorsun, dövüş sahneleri, ata binme sahneleri o kadar çok ki… Oyuncu her şeyi bilmeli; şarkı söylemeyi de, dans etmeyi de, şiir okumayı da” dedi ve şiir okumasını rica etti. Düzyatan ise “ Biraz utanırım ama sizi kıramam” dedi ve Orhan Veli Kanık’tan ‘Kitabe-i Seng-i Mezar’ı okudu.



'Bu sezon Diriliş Ertuğrul bitiyor, bakalım göreceğiz neler olacak'



“Bizim çocukluğumuzda tarih merakımız ve sevgimiz Yeşilçam’daki tarihimizi anlatan filmlerle karşılanıyordu. Televizyonla birlikte boşluk oluşmuştu, Diriliş Ertuğrul dizisi doldurdu bu boşluğu” diyen Engin Altan Düzyatan gelecek planlarından da bahsederek “Yapımcılar garantiye oynamak ister, onlar için mantıklıdır şablonlar üzerinden ilerlemek. Ben ise hep dikkat ettim bir önceki rolümle bir sonraki rolümün birbirine benzememesine. Bu sezon Diriliş Ertuğrul bitiyor, bakalım göreceğiz neler olacak” dedi.



'Mutlaka kariyer planınız olsun'



Hülya Koçyiğit ‘Ve Panayır Köyden Gider’ filminde Düzyatan’ın yaralı bir yüz ile oynamasından bahsederken, Düzyatan “Beni etkileyen aktör defektleri olanlardır, onları seyretmek çok zevk veriyor” derken, farklı karakterlerin de oyuncuyu zinde tuttuğunu belirtti. Sanatçı genç oyunculara da “Başkalarının hayaline bırakmayın geleceğinizi, kendi hayallerinizin peşinden koşun, mutlaka kariyer planınız olsun” diyerek seslendi.



'On beş bin kişiye sürdürülebilir temiz su kaynağı sağladık'



Hülya Koçyiğit, Düzyatan’ın belgesel ve fotoğraf sergisinden bahsederken sanatçı “ Vahşi doğa fotoğrafı çekmekten zevk alıyorum, doğru fotoğrafı çekmek için bir yerlere gidiyorum. ‘Sen de Tanık Ol’ sergisiyle Afrika’da on beş bin kişiye sürdürülebilir temiz su kaynağı sağladık. Elimden geldiği kadar, karınca misali yardımcı olmaya çalışıyorum” dedi.


Sıradaki Haber İçin Sürükleyin