AHMET HAKAN'IN KONUĞUNDAN TARAFSIZ BÖLGE TARİFİ

Akşam Gazetesi yazarı İsmail Küçükkaya önceki akşam katıldığı Ahmet Hakan'ın Tarafsız Bölgesi'nde yaşadıklarını anlattı.

Google Haberlere Abone ol
AHMET HAKAN'IN KONUĞUNDAN TARAFSIZ BÖLGE TARİFİ

 
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, partisinin ana stratejisini “iktidar partisinin yolsuzluklarını ortaya çıkarmak” üzerine kurmuş durumda. Yani artık “soyut kavramlar üzerinde muhalefet üretmek yerine”, “somut iddiaları temel alan bir siyaset anlayışı” uygulayacaklar.


Yerel seçimde CHP’nin temel sloganı ise “iktidar büyük bir şımarıklık içinde, yüzde 47’nin ağırlığı altında eziliyorlar. Sandıkta AKP’ye bir ders verin, uyarı görevinizi yerine getirin” şeklinde olacak.


Baykal’a önceki akşam CNN Türk kanalında Tarafsız Bölge programında sorular yönelttik. “Yolsuzlukları gündeme taşıma” ve “iktidara ikaz oyu isteme” dışında Baykal’ın en çarpıcı sözleri, “Irak sınırı yeniden düzenlensin” ve “bürokrasi dahil tüm kesimlerin dokunulmazlıkları kaldırılsın” çağrılarıydı. Siyaset kulislerinde bu açıklamaların yansımaları olacaktır diye düşünüyorum. Baykal’ın şehit cenazelerine ilişkin yaklaşımını ise çok doğru bulduğumu söylemeliyim. “Cenazede protokol olur mu kardeşim” sözlerine içtenlikle katılıyorum.


Ahmet Hakan, programın akıcılığı açısından iyi bir figür. Kesinlikle cin fikirli, çok kıvrak. Alışılmışın dışında bir tarzı var. Soruları uzun değil, basmakalıp hiç değil. Konuşulanları, herkesin anlamasını sağlamaya çalışıyor. Farklı soru teknikleri kullanıyor. Tatlı ama provokatif bir üslup tercih ediyor. Konuyu açık ve aşikâr kılıyor. Sahici ve samimi. Katılımcıların konudan uzaklaşmalarına izin vermiyor. Ustaca durduruyor, yerinde müdahaleler yapıyor. Programı gerçekten yönetiyor. Konuğu çeşitli alanlara doğru yönlendiriyor. Yayına katılan diğer gazetecilerin de serbestçe aralara girmelerine, soru sormalarına olanak tanıyor, bu tutum yayına dinamizm getiriyor. Bazen safı oynuyor, bazen hınzırca sorularla haber unsurlarının ortaya çıkmasını sağlıyor. Geçmişi, söylediklerini ve duruşunu ilgi çekici kılıyor.


İstanbul’a Kılıçdaroğlu Ankara’ya Karayalçın


CHP Lideri Baykal, televizyonlarda veya partisinin etkinliklerindeki konuşmalarında hırçın, kavgacı bir imajı yansıtır. Tarafsız Bölge’de yumuşak, anlayışlı, sakin ve huzurlu bir görünümü vardı. Sanıyorum uzun zamandır ilk defa Baykal’ın insani yönlerinin de ekrana yansıdığı bir canlı yayın oldu. Deniz Bey’in siyasetçi kişiliğinden ziyade aile reisi, bir eş, bir baba ve dede yönleri ön plana geldi, iç dünyasıyla ilgili ipuçlarını izleyici görme imkanı buldu. Kavgacı, sert ve saldırgan Baykal yerine “derdini anlatmaya çalışan bir insan profili” sergiledi. Halkın anlayabileceği bir dille konuştu. Burada Ahmet Hakan’ın rolü büyüktü.


Programda ben AKŞAM’ı temsil ettim, Vatan’dan Bilal Çetin, Radikal’den Murat Yetkin, Cumhuriyet’ten Mustafa Balbay ve Zaman’dan Mustafa Ünal olmak üzere beş Ankara temsilcisiydik.


Bana kalırsa, basındaki kamplaşmanın çokça tartışıldığı bir dönemde hoş bir görüntü olmuştu. CHP Lideri’nin karşısına geniş bir spektrumda basının temsili sağlanmıştı. Gazeteciler sonuçta meslektaştır, dosttur. Farklı fikirlere sahip olsalar da dayanışma içinde olmaları beklenir. Programın nesnelliği açısından Zaman’dan Cumhuriyet’e, Akşam’dan Vatan ve Radikal’e doğru bir yayılımın olması iyiydi.


Yayın sonrasındaki sohbetimizden edindiğim izlenime göre CHP Ankara’da Karayalçın’ı, İstanbul’da Kılıçdaroğlu’nu ciddi ciddi düşünüyor. Henüz son karar verilmiş değil ama Baykal ve kurmayları bu iki kentin belediyelerini almak için çeşitli senaryolar üzerinde duruyorlar. Karayalçın ve Kılıçdaroğlu da bu planın ana hattını oluşturuyor.


 

Sıradaki Haber İçin Sürükleyin