'Mesele şöhret olmak değil, şöhret olarak yaşamaktır'

Pop müziğin usta isimlerinden Levent Yüksel, bu hafta “Vapurda Çay, Simit, Sohbet”te yolcular ile birlikte şarkı söyledi.

Google Haberlere Abone ol
'Mesele şöhret olmak değil, şöhret olarak yaşamaktır'


Ömer Öztürk’ün yapımcılığını ve sunuculuğunu üstlendiği “Vapurda Çay, Simit, Sohbet” cumartesi 14:10 ve 23:55, pazar günü sabah 10:30’da TRT Türk’te.



İşte Levent Yüksel ile söyleşide öne çıkanlar:



“Çalmaya başladıktan bir hafta sonra gitara aşık oldum”



Kontrbas çalmadan önce bas gitaristtim. Hatta Antalya’da bir orkestramız vardı ve ben de orada gitaristlik yapıyordum. Çünkü o zamanlar bas gitarcımız askere gitmişti, Erdal İçgüzel de beni seçip ‘Bundan sonra sen çalacaksın’ dedi.



Çalmaya başladıktan 1 hafta sonra parmaklarım kanadı, 1 haftanın sonunda da gitara aşık oldum.



“Bütün yeteneğim kulaktandı”



Nota bilgim yoktu, hatta hiçbir şey bilmiyordum. Bütün yeteneğim kulaktandı benim. Konservatuara girdiğimde de ilk işim nota öğrenmek oldu.



“Hâlâ geçmeyen bir söz takıntım var”



Hiç kimse bana bugüne kadar “Ben bu sözü değiştirmem, böyle kalsın” demedi. Bütün bu söz takıntılarımın sebebi de budur zaten. Hâlâ yazamıyorum ama beste yapıyorum.



“Medcezir benim için hep bir çıta olarak kaldı”



“Medcezir” albümünü benim için hep bir çıta olarak görüyorlar. Daha iyi bir albüm yapsam bile Medcezir’in yerini tutamayacağını söyleyenler bile oluyor. Bu tarz yaklaşımlar bana çok ilginç geliyor. Aslında kendimle yarışmak durumunda kalıyorum diyebilirim. Medcezir albümünü geçmek diye bir sıkıntım hiçbir zaman olmadı, zaten albüm bana ait ve hala sahneye çıktığımda Medcezir’den şarkılar söylerim.



“Single yaptığım zaman albümün içinden bir şarkı çıktı diye geri vermek isteyenler oldu”



“Kadın Şarkıları” albümünü yapmadan önce single çıkartmak istedim. Single çıkarttığınız zaman o parçaya klip çekiliyor ve şarkı meşhur oluyor. Klip çekmediğiniz şarkılar ise hep yastık altında kalıyor. O dönemlerde 100 binle rekor bir başka sanatçıya aitti, benim albümüm 300 bin sattı. Fakat satın alanlar arasında “Biz albüm bekliyorduk, bir tane şarkı çıktı” diyerek geri getirenler oldu (gülüyor).



“Albümlerimin prodüktörlüğünü kendim yapıyorum”



1.ve 2. albümümde hit şarkı ya da değil diye ayıramazdım. Albümler ilerledikçe ve tecrübe kazandıkça hangi şarkı hit olur diyebiliyordum ve artık albümlerimin prodüktörlüğünü ben yapıyorum.



“Artık şarkıların ömrü iki-üç ay”



Bugünün popüler müziğinin gidişatında iki-üç ay boyunca bir şarkıya takılırsınız, sonra birden, başka bir şarkı duyarsınız ve o şarkıya ilgi yoğunlaşılır.



“Klasikleşmiş eserlere sahip olan birkaç isimden biriyim”



Klasikleşmiş eserlere sahip olan MFÖ, Bülent Ortaçgil gibi birkaç isimden biriyim. Bunun en büyük göstergesi de “Medcezir” albümünün hala satılmasıdır.



“Hayatımı müziği düşünerek kazanıyorum”



Yaptığım işten keyif alıyorum ve keyif aldığım işten de hayatımı kazanıyorum. Burada aslında çok ince bir çizgi var; hayatını kazanmak derken “daha çok nasıl kazanabilirim” diye düşünmemem lazım, daha çok müziği düşünmem gerekir.  Zaten müziği düşündüğüm zaman her şey kendiliğinden geliyor.



“Şöhret olmakta önemli olan kalıcı olmaktır”



Türkçe şarkı dinleyemiyorum, dinlediğim zaman da farklı dinliyorum. Bir şarkıyla meşhur olup sonrasında ne yapacaklarını bilmeyen çok arkadaşım var çevremde. Video klip yapıp internete koyuyorlar, çok tutuyor ve devamını getirmeye çalışıyorlar fakat olmuyor. Burada demek istediğim şu ki, beş dakikalık video kliplerle şöhret olunmuyor. Mesele şöhret olmak değil; şöhret olarak yaşamaktır.










Sıradaki Haber İçin Sürükleyin